“REY SAHİBİ” OLMAK… Dergi Editörü Sayı:
66 - Ekim / Aralık 2010
Kâinatın Efendisi (sav) girilecek bir savaş öncesi nasıl hareket edilmesi gerektiği yönünde fikir beyan edince söz alan sahabesinin “Ey Allah'ın Resulü, söyledikleriniz vahiy midir, kendi kanaatleriniz mi?” sorusunu bilirsiniz. Vahiy olmadığı buyurulunca kendi düşüncelerini arz eden sahabenin görüşüne itibar edildiği de malûmunuzdur...
Hangi yönden bakarsanız bakın, neresinden ele alırsanız alın müthiş bir hadise. Nezaket, zarafet, incelik dolu bir usulle söz alıp aklın varacağı ve durması gerektiği son noktayı gösteren, öğrenmek için değil öğrendikten sonra hayatımıza tatbik etmemiz gereken, rey sahibi sahabe tavrı…
Giydiğimiz kıyafetten, yediğimiz yemeğe, edindiğimiz meslekten, bir ömür boyu birlikte yaşamaya karar verdiğimiz eşimize kadar hayat boyu doğruluğuna inandığımız ne tercihler yapıyoruz. Etrafımızdaki halinden memnun olan ve olmayanların sayısı tercihlerimizin doğruluğu hakkında fikir vermeye yeter.
Rey sahibi olmak; neme lâzımcılık, hayatın akışına kendini bırakmak değil, yeri ve zamanı geldiğinde sorumluluk üstlenmek, fikir beyan etmek, doğru fikirle aksiyona geçmek. Topluluğu meydana getirenlerden biri değil, topluma renk veren fert olmak…
Ukalâlılığımı mazur görün, anayasa değişikliği sebebiyle sandık bir kez daha önümüze gelince bunları düşünmeden edemedim.
Yavaş yavaş yıkılmaya yüz tutsa da “dedem de bu partiye oy verirdi, genel başkanım böyle buyurdu, eşim ne derse o” anlayışı sandığa giden insanımız üzerinde hâlâ etkili. Bu anlayışın genel seçimlerde kullanılan oyu belirlemesini de kabul etmem ama anlarım. Uzun yıllar ve nesiller boyunca doğru olduğu kabul edilen bazı şeylerin değişmesi kolay olmuyor. Buna rağmen devletimize vatandaşlık bağı ile bağlı her bir ferdi yakından ilgilendiren anayasa değişikliği referandumunda rengi ne olursa olsun gözü kapalı oy verenleri anlamam mümkün değil. Okumak, araştırmak, izlemek, dinlemek, bilgiye ulaşmak günümüzde o kadar kolay ki az bir gayret yeterli. Buna rağmen tercihlerimizi yukarıda birkaç örneğini verdiğim kanaatler belirliyorsa daha alacağımız çok yol var demektir…
Kardelen 66. sayısını 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonuçlarının değerlendirmesine ayırdı. Öncesi ve sonrasıyla üzerinde çok şey söylenen, yazılan, konuşulan referandum ve sonuçlarına bakışımızı sayfalarımızda bulacaksınız.
Okuyucularımızın dikkatinden kaçmayan bir hususu arz etmek faydalı olacak. Geçen sayımıza kadar gelecek sayı konusunu bir önceki sayıdan ilân ediyorduk. Üç ay öncesinden konuyu duyurunca bu süre içinde gelişen güncel ve kamuoyunu ilgilendiren meseleler görüş açımız dışında kalıyor. Oysa gündemdeki olayları ele alan dergilerin okuyucu üzerinde daha etkili olduğunu, sitemizin daha çok tıklandığını, yazıların daha fazla yorum aldığını müşahede ediyoruz. Bu sebeplerle gelecek sayı konusunu yazarlarımızın yazılarını yetiştirebileceği bir zaman dilimini de dikkate alarak sitemizden derginin basılmasına yakın bir tarihte duyurmayı uygun bulduk. Siteden ilân edilecek tarihi ise yine dergimizde bulacaksınız.
Sohbetimize iki güzel haberle son verelim. İlki yazarlarımızdan Murat Yorulmaz’ın editörlüğünü yacağı internet sitesi: FİKİR DAMLASI... Sitemizde yer alacak linkten ulaşabileceğiniz ve içimizden çıkan bir yayın organı olacak sitede dergimiz yazarları ile röportajlar, yazarlarımızın Kardelen dışında kaleme aldıkları eserleri yayınlanacak, Kardelen camiasından haberler yer alacak.
İkinci haberimiz Konya'dan… Konya'nın Selçuklu ilçesinde görme engelliler okulunda görev yapan dergimiz yazarlarından Hikmet Öztürk'ün oğlu Abdullah Bey, okulunda eğitim alan kardeşlerimiz de dergiyi okuyabilsin diye 65. sayımızdan itibaren Kardelen'i Braille alfabesinde (körler alfabesi) basıyor.
Eldeki bütün teknik imkânlara rağmen bizim ulaşmamızın mümkün olmadığı bir kesime dergimizi okutturan Öztürk ve 19 yıldan beri yayın hayatını sürdüren bir derginin (sosyolojik mânâda) sosyetesini önplâna çıkarma ihtiyacını hissedip aksiyona geçen Büyükgüner'i yukarıda vasıflarını saydığımız “rey sahibi” kişiler olarak takdim eder ve kendilerine teşekkürlerimizi sunarız. İyi okumalar dileğiyle Kardelen'den selâmlar…
|