GİDİYORUM Mustafa Çörtük Sayı:
62 - Ocak / Mart 2010
 Gidiyorum sonsuza kapıldım bir duyguya
Yakın mı bilmen ama varacağım o suya
Bu ağıt hüzün niye artık zaman doldu ya
Açmadan ömrüm gülü sararıp da soldu ya
Dahası yolum uzun bakmaz geriye gözüm
Biçaredir kalmışım daha da yoktur sözüm
Yolculuktur olur ya birazda solmuş yüzüm
Hani nerde azığım iki arşın da bezim
Bir an olur bakarım ağlayarak semaya
Ne gerektir bir söze ne de bir tek cefaya
Bir bakarsın yemyeşil bir de çalar elaya
Gözlerin ışıltısın görüp daldım rüyaya
Hayal meyal ortalık bir an gözümde perde
Kurumuş dudaklarım sanki olduğu yerde
Yanımda duruyordu hani sevdiğim nerde
Beni yalnız bıraktın bu dönülmez seferde
Sorarım bu da ne ki keder hüzün arası
İçimi sızlatıyor sanki kurşun yarası
Bir an oldu anladım şimdi tamdı sırası
Ufkun sonsuzluğunda aranılan burası
Aydınlıklar içinde görünüyor bir kervan
Varıp hemen kendime bulayım da bir divan
Uzanıp bir çırpıda vakit çok geç olmadan
Usul usul alır yol tek bir yolcu kalmadan
Gidiyorum biçare yoktur bilinmez yolu
Yalnızlığa bıraktım eşi dostu bir dolu
Önümde uzun bir yol bir kuraktır bir sulu
Yanıma yoldaş olsun bir gövdesi dört kolu
Baharımın dalları bir bir soldu geçiyor
Yaşlı genci dinlemez artık beni seçiyor
Bedenim durdursa da ruhum ona kaçıyor
Bir kapıyı kapadı öbürünü açıyor
Ne yapsam ne söylesem artık o da nafile
Bir zamanlar uzaktı ne de kolaydı dile
Şimdi bana sorsalar geldin sen de ne ile
Ağzım açıp aşk ile geldim diyemem bile
Vakit doldu dolacak yakındır biliyorum
Kimse üzülmeyecek söz bile demiyorum
Gidiyorum sonsuza koşarak gidiyorum Sanıyorum hepsi bu sadece ölüyorum…
|