At sahibine göre kişner Dergi Editörü Sayı:
71 - Ocak / Mart 2012
İkiyüz yıl yaşamayı hedefleyen liderinin, yolun yarısına dahi gelmeden ölümüyle yakından tanıdık Kuzey Kore'yi… Zulme dayanan gücünün kendisine ömür bahşedeceğini zannetmiş zavallı; korkusundan uçağa binmez, seyahatlerini trenle yapar, özel diyetler uygularmış. Diktatörlerinin ardından büyük küçük demeden döktükleri gözyaşı ve ilginç yas törenleri ciddi haber bültenlerinin ciddi sunucularını bile bıyık altından güldüren yirmidört milyon nüfuslu Kuzey Kore'ye dair bu ve benzeri bilgileri ben yeni öğrendim.
Hadi Kuzey Kore mesafe olarak uzak, detaylı bilgi sahibi olmanın pratik ne faydası olur ki diyelim… “Arap Baharı” ismiyle meşhur halk hareketleri olmasa hemen yanı başımızdaki ülkeler hakkında çok şey mi biliyorduk? Hadiseler gözümüzün önünde cereyan edip dururken bu ülkelerde yaşananlar hakkında sanki bugün kesin bir kanaat sahibi olabiliyor muyuz?
Onu da geçtim. Son zamanların cübbesiyle meşhur bir hocası hakkında yürütülen soruşturma var malumunuz. Neredeyse canlı yayınlarla izledik olup bitenleri. Tamam, yargılama devam ediyor ve bu konu hakkında yayın yasağı var, onun için yorum yapmıyoruz, adaletin işin sonunda en doğru kararı vereceğine inancımız da tam. Ama etrafınızdaki insanlarda olsun bu konuyla ilgili olarak bir kafa karışıklığı meydana gelmedi mi?
Demek istemem o ki evet bir şeyleri görüyor, duyuyor, öğreniyoruz ve buna göre bir kanaate varıyoruz. Ama bize gösterilen, duyurulan, öğretilenler ne kadar saf, temiz, doğru, tam; dolayısıyla varılan sonuçlar ne kadar sağlıklı bilemiyoruz. Türlü entrikaların döndüğü bugünün dünyasının en büyük silahı bilgi… Bilgiyi de servis eden teknik imkânları elinde tutanlar. Atın sahibine göre kişnediğini, isterlerse suyun akışını bile tersine çevirdiklerini 11 Eylül saldırılarından sonra hep birlikte görmedik mi…
"Hak bir iman ve fikir manzumesi varsa o, sadece dünün ve bugünün değil, yarının da cevabını vermelidir" diye düşünen ve bunu ifade eden mahlûku Yaratan; bütün zamanların kefaletini üstüne alan ve cevabını veren bir fikir ve iman manzumesini de ona ihsan eder; ve böyle bir dava vardır. Kardelen, 71. sayısını, bugün bütün icatları birleştiren ve birbirine monte eden; haberleşmeden sohbete bütün faaliyetleri kaynaştıran ve adeta yeniden yoğuran teknik imkânların, yani bütün madde gelişmelerinin bu anlayışla ele alınmasına ayırdı.
Elinizdeki dergi, konu olarak seçtiğimiz anlayışın hâkim olduğu bir sayı olarak karşınıza geldi. Bu satırlardan haberini verdiğimiz Kardelen İstişare Forumu elinizdeki sayıda daha fazla işledi, fikir beyan edenlerin ve beyan edilen fikirlerin sayısı arttı.
Tefekkür sayfamızın sahibi Sinan Ayhan ağabeyimiz, dergimizi sanal âlemde profesyonel anlamda tanıtma işini üstlendi ve Kardelen'in twitter hesabını açtı. Buradan da dergimizi takip etmek mümkün hale geldi.
Fikir beyan edenlerin sayısındaki artışın yanında, ileride fikir beyan edeceklerin sayısında da artış oldu. Bu satırların sahibinin, site editörü Yavuz Sert ve Dikiz Aynası köşesini hazırlayan Av. Mustafa Büyükgüner'in evlâtları dünyaya geldi. Böylelikle Kardelen'in mevcudu 3 kişi birden artmış oldu.
Artan bir şey daha var; o da fiyatımız. En son Nisan/Haziran 2008 dönemini kapsayan 56 sayımızda fiyat artışına gitmiştik. O tarihten bu yana yaklaşık 4 yıldır dergimiz 3,00-TL idi. Posta giderleri, baskı maliyeti ve diğer kalemlerdeki artışların bizi buna mecbur ettiğini beyan ederek, anlayışına sığınıyoruz. Yeni fiyatımız 5,00-TL.
Çin'in özerk Uygur bölgesinden bize yazan Çobanî mahlaslı kardeşimizin şiir ve hikâyelerini zevkle okuyoruz. Önceki sohbetlerimizde de kendisinden bahsettiğimizi hatırlayacaksınız. Eserlerinin yayınlandığı dergileri talep etmiş, biz de mailinde bildirdiği Çin alfabesiyle yazıldığını zannettiğimiz adresini kopyala yapıştır usulüyle zarfın üzerine yazmış ve dergileri göndermiştik. Dergiler eline ulaşır mı, ulaşırsa hakkında bir sıkıntı olur mu diye düşünmedik değil. Gönderdiği mail bütün endişelerimizi bertaraf etti, maili sizinle de paylaşmak istedik: “merhaba sayın kardeşlerim, ''kardelen''i aldım ve yazar arkadaşlarımla birlikte okuduk, çok zevk aldık. yıllardır gösterdiği ilgileriniz için çok teşekkür ederim! ''kardelen''deki hep kardeşlerime Allah hayırlı günler yar etsin! saygılarımla: Muhammed Ahmed Çobanî”
İyi okumalar dileğiyle bütün gönüldaşlara selâmlar…
|