Kudüs: Uzaklık İlmini bir Çırpıda Geride Bırakmak Mehmet Hasret Sayı:
76 - Nisan / Haziran 2013
Çalı sesleri arasına saklanmış körebe kuşları, saçını örgü yapmış yön bulma ağaçları, her şey bir düğüm mü, yoksa bir motif mi, henüz elimizde kesin bir kanıt yok…
Bunların hepsi, Kudüs’e giden gemilerin rotalarını bulması için bir kuş dilini göğe serpmek demek, bunların hepsi görünenin arkasına köprü kurmak gibi…
Kimin koynunda ne kadar kalp kemiği var bilinir, ispiyonlarsınız herkese; taş taş olmaktan çıkar, ispinoza göre yuva denen kapı önleri, arkaları, kapı araları, kapı fazlaları taşların nehrinde sürüklenip gider; kerpiç görüntü bize melek kaftanının ölçüsünü verir…
Siz eminim keşfedersiniz hemen üç dağa bırakılan kuş parçalarının hangi şehir olduğunu, hiç bir şey kendi kalabalığında bilinmez değil; benim tasvirlerimde ise, hep meteliğe kurşun atan insanlar vardır; ben üstüme giymeye cüret ederim hepsinin yoksunluk güneşlerini, kuşam ışıltı esrarı kuşamıdır çünkü.
Çalı sesleri arasına saklanmış körebe kuşlarının uçmayı işitme seslerinden sonra bütün sertlikleri paketinden yeni çıkardım… Geriye uzaklıkları yerlerinden sökmek kaldı, hiç bir uzaklık Kudüs’ü ele geçiremez, Kudüs bizimdir…
|