Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2518 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Alkol mü, kültür mü?
Hasan Tülüceoğlu

  Sayı: 77 - Temmuz / Eylül 2013

Gerek insan sağlığına gerekse topluma verdiği zararlar bilimsel verilerle açık ve aşikâr olduğundan Batılı ülkeler, alkol alımı gibi zararlı alışkanlıkları sınırlandırmak ve özellikle kontrolde tutmak amacıyla bir dizi yasal tedbirler almışlardır.  İfade edildiği üzere tedbirlerin amacı; dini, manevî, değerlerin öngördüğü bir emri yerine getirmek olmadığı gibi sırf yasakçı bir zihniyette olmayıp kişisel ve toplumsal düzeyde alkol kullanımını kişi ve topluma zarar vermeyecek en azından en az zarar verecek düzeyde tutup kontrol altına almaktır.

Alkol kullanımı, öncelikle şahışsal ve devamında toplumsal olarak her insan topluluğunda kişiyi ve toplumu içten içe kemiren benzetmesiyle aşırı derecede zararlıdır. Bu gerçeği Peygamber Efendimiz asırlar öncesinden şu sözüyle ifade etmiştir: “İçki bütün kötülüklerin anasıdır”.  Kur'ân ise Peygamberin oluşturduğu İslâm toplumunun oluşumunun hemen devamında kademeli olarak alkol kullanımını yasaklamıştır.

Hükümet, birazda Batıdaki uygulamaları örnek alarak, onlar benzeri alkol kullanımını sınırlandırmak ve kontrol altına almak amacıyla bir dizi kanunî uygulamalar gerçekleştirdi. Bu amaçla sınırlı kalmak üzere hükümeti bu uygulamalarından dolayı takdir ediyor, destekliyorum.

Sıkıştıkları her konuda Batıyı referans gösteren toplumda bazı kesimler, bu uygulamaları sansür, baskı ve özel hayata müdahale olarak gördükleri; bununda ötesinde İslâmcı olarak isimlendirdikleri hükümetin bu uygulamalarını, yıllardır toplumu tehdit edegeldikleri şeriat uygulamalarının bir ayağı olarak kabul edip Batılı referanslarının uygulamalarına rağmen ısrarla karşıt tavır almakta ve medyayı yönlendirmek istemektedirler.

Bizce onların dini alt tabanlı endişeleri, hattâ korkuları oldukça gereksiz ve yersizdir. Muhafazakâr kesiminde alkol yasağını dini inanç boyutuyla öne çıkarıp memnun kalmaları da aynı şekilde eksikliktir.

Eğer bir dinî değerler uygulaması, dinî referansları öne çıkarma söz konusuysa bunun başlangıcı, ilk adımı kesinlikle alkol yasağı uygulamaları olamaz. Yukarda belirtildiği üzere Peygamberin oluşturduğu  İslâm toplumunda, alkol yasağı son aşama olarak ve kademeli şekilde gelmiştir.

İlâhiyat fakültesinde din psikolojisi hocamız sayın Ali Murat Daryal, “içki(rakı) içmek mi viski içmek mi daha günahtır?” diye sorduğunda tüm sınıf şoke olmuştuk. Öyle ki hocaya karşıt tavırlar alınmaya bile başlanmak üzereydi. Dini inanç ve değerler bakiresi biz ilâhiyat öğrencileri,o halimizle, böyle bir soruyu hele de konuyu kaldıramazdık. Ancak Ali Murat hoca hoş konuşması, tavır ve mimikleriyle anlatmak istediğini bizim doğru anlayacağımız şekilde anlatmayı başarmıştı.

Evet içki içmek günahtı; ama viski içmek daha günahtı. Sebebi olayın kültürel yönünde yatıyordu. Her ne kadar kabul ettiği din yasak kılsa da bir türlü bu yasağa tam uyamayan toplumun bazı kesimleri bilindiği üzere bize has ritüellerle içerler. Yasak bir fenomen işlenmekle birlikte burada kendimiz, halkımız, kendimize has özgünlüğümüz, kendi kültürümüz vardır. Oysa viski Batının ürettiği ve kendine has Batı kültürüyle kullanılıp tüketilen bir içkidir. Aynı şekilde medya yoluyla özendirilen şampanya da buna bir başka güzel örnektir. İçki(rakı) içmekle dinin alkol yasağı işlenmiş olunurken Batıya has içki içimiyle de kâfirleri taklit ve onlara benzeme, dinin çok hassas davranılması gerektiğinde uyardığı bir ikinci günah da işlemiş olunur. Bu açıdan Batı kültürüyle birlikte gelen viskiyi, şampanyayı Batı kültürüne uyularak içmek, şampanya patlatmak elbetteki rakı içmekten daha günahtır.

Osmanlı ulemasının başlangıçta Batının ürettiği teknoloji âlet edevatlarına temkinli yaklaşması yüzyılların verdiği üstünlük duygusuyla sırf Batıya karşıtlık değil, olayın bahsettiğimiz kültürel yönü ve boyutu açısındandır. Batıyı takliden onlar gibi olma, kendi özgünlüğümüzü kaybetme endişesidir.

Bu perspektiften bakıldığında içki yasağından endişelenen Türk halkının bir kısmının bu endişesi yersiz, abartı ve hatta art düşüncedir. Onları, kendi özgünlüğümüzü edinme gayretine çağırıyorum. Dinî yaptırımlar endişesi taşıyacakları yerde, kendi kültürel özgünlüğümüzü kazanma endişe, gayret ve çarelerini düşünseler toplum adına daha faydalı olurlar.

Dindar-muhafazakâr kesim, uygulanan bu yasağı diğer kesim benzeri onların zıddına dini hükümlerin uygulanması olarak görüyorlarsa acele ediyorlar; hatta açık ve net olarak yanılıyorlar. Yasakların uygulanmasına, dinin hükümleri gerçekleşiyor diye için için işkillenmeleri yersiz ve boşunadır.

Zira Batının, rönesans ve reform hareketleri sonrası bilimsel çalışmalara takla attırıp sanayi inkılâbını hayata geçirmesinden bu yana sade biz değil tüm dünya Batı kültürünün hakimiyetine girmiştir. Bu kültür, başta ürettikleri teknoloji ürünleriyle ve devamında eğitim, kültür, sanat ve medya yoluyla girmiş ve her geçen zaman fazlasıyla baskınlığını devam ettiriyor. Günümüzde her koldan o kadar Batı kültürüne maruz kalıyoruz ki bu sade bizi değil çocuklarımızı, gençlerimizi ve gelecek nesillerimizi olumsuz etkilemektir. Medya yoluyla öyle şeyler lanse ediliyor ki delikanlının masumca içki içmesine rahmet okutacak derecededir. Alkol yasağı toplumu kurtarma adına deryada damla bile değildir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İslâmcıların kültürelsizl... - Sayı 89
Batılılaşmada mündemiç di... - Sayı 88
Babel'de doğuya bakış... - Sayı 87
Âmâk-ı hayal ve Osmanlı s... - Sayı 86
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591801
 Bugün : 2342
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630875
 Bugün : 522
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim