Kafanyn Kary?masy Nasyl ?nlenir Hidayet Diler Sayı:
52 - Nisan / Haziran 2006
Gazneliler Devletinin ünlü hükümdarı Sultan Gazneli Mahmud, İslâm’ı yaymak için Hindistan’a 18 sefer düzenlemişti. İşte bu seferlerden birinde çok şiddetli direnme ile karşılaşınca, bu zor durumdayken Allah’a şöyle yalvardı: “Ya Rabbi! Bu savaştan galip çıkarsam, aldığım bütün ganimetleri yoksullara dağıtacağım…”
Neticede Sultan Mahmud’un ordusu galip geldi. Çok kıymetli ganimetlere sahip oldu. Gazney’e döndüklerinde elde ettikleri bütün ganimetleri yoksullara, muhtaçlara dağıtmaya başladı. Fakat bazı vezir ve komutanlar araya girip: “Aman sultanım, ne yapıyorsunuz? Bunca değerli ganimetler, altınlar, inciler fakir fukaraya dağıtılır mı? Hem onlar bunların kıymetini nerden bilecek? Üstelik devletin hazinesinin bunlara ihtiyacı var.” dediler. Sultan Mahmud, ganimetleri dağıtmasının Allah’a verdiği sözün gereği olduğunu, kendisi için bir adak olduğunu söyledi. Adamlar yine itiraz ettiler: “Efendimiz önemsiz olanları dağıtın, değerli olanları hazineye ayırın bütün memleketin bunlara ihtiyacı var.” dediler. Sultan Mahmud’un kafasını karıştırdılar…
O yıllarda Gazne’de yaşayan, doğruyu ve hakkı kellesi pahasına söylemekten çekinmeyen âlim ve fazıl büyük bir zat vardı. Sultan Mahmud onu çağırıp durumu anlattı ve fikrini sordu. O büyük zat şöyle dedi: “Sultanım! Bunda kararsızlığa düşecek bir şey yok. Çok basit bir tercih karşısındasınız. Eğer Allah’a tekrar bir işiniz düşecekse, verdiğiniz sözü tutun; adağınızı yerine getirin, ganimetleri yoksullara dağıtın! Allah’a bir daha işiniz düşmeyecekse, adamlarınızın dediğini yapın; ganimetleri hazineye koyun! Tercih sizin…”
Kıssadan Hisse (Hazırlayan: Hidayet Diler)
|