Oğluma hitap Ahmet Mahir Pekşen Sayı:
83 - Ocak / Mart 2015
Nasıl başlasam bilmem¸ nasıl anlatsam sana¸
Seni verdiği için şükürler Yaradan’a.
Çatallı ayrımına bırakıldın bir yolun¸
İyi ve kötülerle döşenmiş sağın¸ solun¸
Bir tarafta çığ gibi gelişen medeniyet¸
Diğer yanda ahlakı katledilen cemiyet.
Bir yanda gök yüzünü parselleyen devler var¸
Diğer yanda ekmeğe bile muhtaç evler var.
Dünya tezat içinde medeniyet ve savaş¸
Gerçekleri görmeye başlarsın yavaş yavaş.
Batıdan ilim¸ fen al¸ ama modayı asla¸
Sırtını kökü derin şanlı çınara yasla.
Bu mezarda tarih var¸ kupkuru bir taş değil¸
Sana¸ seni anlatır¸ hele kulak ver eğil¸
Sen dedene söversen¸ torunun sana söver¸
Geçmişe çamur atma¸ saygı beklersen eğer.
İnsan yalnız¸ çok yalnız¸ sarıldıkça maddeye¸
Gelmiş kalpler¸ beyinler¸ hırstan çatlar raddeye.
Robot yapan insanlık bizzat robotlaşıyor.
Ruhsuz¸ hissiz¸ mânâsız¸ adeta otlaşıyor.
Sığınacak ne mabud ve ne de bir mabet var¸
Yaratana kulluk yok¸ maddeye ibadet var.
Sırıtan medeniyet ededursun iftihar¸
Sonuç; ya uyku hapı¸ ya streş ya intihar.
İşin zor¸ yükün ağır¸ hayat yolun engebe¸
Gerçeği aramaya sen gebesin¸ sen gebe.
Çalışırsan yücelen millet de var din de var¸
Ölüm makineleri yapan teknik canavar.
Hem öyle canavar ki; bir anda dünya yutan¸
Bombaların altında sessiz¸ sakin uyutan.
İşte böyle dünyaya nasıl duyarsın güven¸
Dünya mayın tarlası¸ hayat korkunç serüven.
Dünya batırabilir üç-beş akılsız korsan¸
“Peki ya kime güven duyacağım?” diyorsan.
Bir Allah var “Bir Allah”¸ O’na sığın yaşarken¸
O’nu hisset yanında her engeli aşarken¸
İlmin seni ne küstah etsin ne de ukala¸
Mânâdan uzak ilim başa beladır bela.
Basit işlerle kalma¸ sonsuzluğa kafa yor¸
Önce kendini keşfet¸ “Niçin varım?” diye sor.
Bu duygu¸ bu ruh ile aşarsın her engeli¸
İlerle¸ ışığa koş¸ her adımın dengeli.
Hep hamalı ol ilmin¸ seni yüceltir bu yük¸
Şunu unutma insan¸ imanı kadar büyük.
“Maddede ilerleme sırrı mânâyı inkâr”
Diyenlere inanma¸ onlar büyük sahtekâr.
İlmi¸ fenni¸ ithal et¸ ihraç etme ahlakı¸
Bari kalsın milletin hiç değil bir yüz akı.
Ne garip!.. Anlamazsın belki yarın dilimi¸
Aşılarlarsa sana uydurukça ilimi.
Doğru olmaz belki de sana verilen her derş
Ayıkla¸ hangi bilgi geliyorsa sana ters.
Bu millet gerilerde kalmaya mahkûm değil¸
En büyük meselenin üzerin esen eğil.
“Ben neyim?” deme sakın¸ “Ben ne değilim ki?” de¸
“Milletin kurtuluşu bana bağlı belki” de.
Ölmek an meselesi¸ sanma o kadar ırak¸
İlminle bu dünyada mutlaka bir iz bırak.
Koş!.. Koşamazsan yürü¸ o da olmazsa sürün.
Hakkını ver dünyada Hakk’ın verdiği ömrün.
Yılların ötesinden sana mesaj var işit;
“Geçerse zarardasın bugünün düne eşit”.
|