Sessiz senfoni Burak Elmacı Sayı:
83 - Ocak / Mart 2015
Yalnızlık senfonisi çalıyor uyandığında bir ses!
Ölüm gelmiş işte yine birinden çıkmış bir nefes,
Soğuk tabi yüzleşmek değil mermer taşı,
Bu yüzdendir, topraktan insanların kaçışı…
Mevzilerde kurşun kurşuna çarpışan gövdeler,
Hasret olup usul usul ağlayan gönüller,
Çile çeke çeke yitip giden seneler,
Giden dönmüyor, giden dönemiyor…
Ta ki kalmış ömür dediğinden iki hece,
Yol yakın görünmüş belki iki gece,
Gurbet çektin de ne oldu kuru ekmek ile,
Giden gitti, aşklar gitti ömür de bitti…
İsterdin ömür boyu ol yekpare,
Geceler gündüz olurdu, aşktan bir kare,
Sözler yemin olurdu sevdaydı elbette,
Sesler unutuldu, anılar unutuldu, gönül avutuldu…
Bir el tutsaydı yaşatma uğruna aşkı ile,
El verince el olur, elbet başkası ile,
Yalnızlık senfonisinin son perdesinde,
Sen turnalar gibi sona giden, sonsuzluğu bekle…
|