T?rk Ruhu Hidayet Diler Sayı:
53 - Temmuz / Eylül 2006
Türk Milletinin Allah tarafından seçilmiş ve görevlendirilmiş olduğuna inananlardanım. Bu inancımı tarih bilgime, okuduklarıma, yıllar boyu yaşadıklarıma ve müşahedelerime dayanarak güçlendirdim. Milletimizi farklı kılan da bu görevlendiriliştir. Bu gün ise sözü ve iradesi geçerli olanlar, milletimizin tarihte üslendiği görevini inkâr etmesini istemektedir.
Milletimizin tarih içinde yaşadıklarını, Oğuz boylarının önemli bir kısmının Anadolu’yu yurt edinişlerini, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerini tarih ders kitaplarından doğru bir şekilde öğrenildiğini söylememiz mümkün değil. Zira zaman zaman tarih yazılmasına müdahale anlamına gelecek yasaklar ve tabular koyulmuştur. Halen bir tarihçi, hakkında soruşturma açılma endişesi olmadan ulaştığı sonuçları yazmakta zorlanmaktadır. Bunun yanı sıra Devlet arşivleri tarihçilerin incelemesine ancak açılabilmiştir.
Milletimiz; Selçuklu’nun yıkılması döneminde, Anadolu Selçukluları’nı, sonra Beylikler dönemiyle Osmanlı dönemini yaşamış ve sonra bugünkü devletimizi kurmuştur. Bu özellik başka milletlerde pek görülmez. Milletimiz ruhunun derinliklerinde devletsizliğin, en kötü yöneticiden (devletten) daha kötü olduğunu hissetmiştir.
Önceki Kardelen’de (sayı:48) Türk Milleti’nin FETİH RUHU’ndan bahsetmiş ve bu ruhu kazanmasında İslâm’ın fetih anlayışının rolünün olduğunu belirtmiştim. Gerçek olan şudur ki yaradılışındaki güzel meziyetleri İslâm ile olgunlaştıran ve şekillendiren Türkler, hem dünyaya güzel örnekler göstermişler, hem de Hakk’ın rızasını kazanmışlardır. ABD askerlerinin Irak'ta, Afganistan’da, Guantanamo’da ve başka yerlerde yaptıkları, İsrail askerinin Filistin’de yaptıkları, Allah’tan korkmayanın neler yapabileceğini göstermektedir. Savaş hukukuna uymak için imza atmış olmak yetmiyor. Sırp kasabının Bosna Hersek’te yaptıkları, Avrupa’nın bu vahşete Müslümanların katledilmesine seyirci kalmaları hepimizin yüreğini kanattı… Sırtında yaralı düşman askerini taşıyan Çanakkale’deki Mehmetçik herkese, bütün dünyaya savaş hukukunu öğretmektedir. İslâm’dan aldığı terbiyenin eseridir yaptıkları…
Türk Milleti yaşadığı onca badireye, ihanetlere rağmen her seferinde basiretini göstermiştir. Zorla iktidarı ele geçirenleri asla affetmemiştir. Seçimlerde güzel mesajlar vermiş, çatışmadan yana olmadığını, kendisine hizmet edeni unutmayacağını göstermiştir. İhtilâlciler idam etmiş ama Adnan Menderes ve arkadaşlarına reva görülen muameleleri onaylanmamıştır.
Son olarak Milletimiz kendisine yakın bulduğu için, Allah’tan korktuğunu haksızlıkları ortadan kaldıracağını düşündüğü için AKP yi anayasayı değiştirebilecek çoğunluğa ulaştırmıştır. Artık Türk Milleti’ni hüsrana uğratmaya hakkı yoktur bu iktidarın. Aksi halde bedelini hep birlikte öderiz. Kimseden korkmadan çekinmeden doğru bildiği icraatlarını ortaya koymalıdır. Mutabakat isteği, iktidarın yapamadıklarının mazereti olmamalıdır. Muhalefetin tenkitlerini, isteklerini değerlendirmesi iyidir, ama doğru bildiğini, milletinin menfaatini gözeterek -muhalefet ne derse desin- gerçekleştirmesi gerekir.
Dilerim Allah’tan bu milletin seçilmişliği ve görevleri son bulmamıştır. Yaşanılan inkıraz dönemi sona ermiştir. Hakkın rızasına uygun yaşayarak dünyaya örnek ve önder olur…
|