Bana bir İstanbul çiz Ahmet Mahir Pekşen Sayı:
84 - Nisan / Haziran 2015
Olur olmaz düşünme, bakma nasıl, niçin 'e.
Bir avuç lâcivert kat, umutların içine,
Bir güneş çiz, ışığı, vursun, Acem'e, Çin'e…
Çiçekli bir ıhlamur, koca yapraklı ceviz,
Sonsuz renk, sonsuz tonla bana bir İstanbul çiz.
Bir dolunay hoş olur, gülümserken halesi,
Ak bulutlu göklerde, kumruların balesi.
Ve tabii kıpkırmızı bir İstanbul Lalesi.
Üstte masmavi bir gök, yanda köpüklü deniz…
Denizden rüzgâr essin, bana bir İstanbul çiz.
Bir Neyzen çiz, haliyle; ne uyanık, ne ayık,
Sadabad'a yol alan, su okşayan bir kayık…
Bir çocuk ve yanında feraceli halayık.
Yakamozlar bırakmaz mehtapta Boğaz'da iz,
Toprak kokusu gibi, bana bir İstanbul çiz.
Bilirim, şair sözü bazen gelmez hesaba.
Şiirimi boya yap ve yerleştir bir kaba,
Aşıklar kement atsın Heybeli'de mehtaba.
Hisarlar, Kız Kulesi, Çamlıca… Yan yana diz.
Aşk terlesin denizi, bana bir İstanbul çiz.
|