Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1559 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

(-ins)den bugüne…
Kübra Bozan

  Sayı: 88 - Nisan / Haziran 2016

İnsan…

Tarih denen hayat arabasına her şeyden bîhaber bir şekilde ve henüz yazılmaya bile başlanmamış geleceğiyle bir başına yüklenmiş bir varlık emaresi. Bir yanda devasa bir evrenin içersinde belirsiz kimliğiyle, yazarın adını yazmayı unuttuğu talihsiz kahraman misali, bir acı bilinmezlik tortusu, bir yanda da bu bilinmezliğin insanın içine apansız verdiği o tarifsiz boşluk hissi. Evet, o hoyrat mı hoyrat boşluk hissi… İşte tam da bu noktada başlıyor insanın o kadim tarihçesi. Önceleri tek çabası yalnızca içinde bulunduğu o bilgiden, duygudan yoksun küçücük dünyasına isim vermekten ibaretken, bu daha sonraları onun için uykuyu gözlere haram kılan bir merak haline geldi. Bir şeyleri anlamlandırma çabası insan ruhu için epey meşakatli bir çaba. Çünkü yazarın da deyimiyle “insanın ruhu vücudunun en bitkin parçası… Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat sonu olmayan bir yol gibi geliyor insana.”

Sonra gülümsedi insan. Çünkü yoruyordu onu anlam veremediği cümlelerin peşinden koşmak. Tarihini, geleceğini, hislerini ve tüm evreni bir kenara atarak gülümsedi insan asırlar sonra doğaya. Her şey bir gülümseme ile başlamıştı, bir sabah ışığıyla yüzüne inen rahmet tomurcuklarıyla... Sonra, büyüyordu insan. Büyüyordu günbegün. Doğa ilk çığlıklarını savuruyordu artık arşa. Çünkü ilk meyveyi koparıyordu asi dokunuşlarla insan… Yaptığından utanç duymadan ve bir o kadar da masumane bakışlarla. Sonra doğa sustu ve insan sonsuz bir inzivaya çekildi dünyaya. Sonra bir ev yaptı insan ve doğa ebedi bir suskunluğa gömüldü.

Artık geçmişini bırakıp geleceğine yönelme vaktiydi insan için. Çünkü uzağı, geçmişi düşünmeyen üzüntüye yakındır diyordu büyük filozof Confucius. Evet, artık gerçekten uzağı düşünme vaktiydi. Bir kararsızlığın verdiği garip bir ruh haliyle bocalıyordu önceleri sadece, ama daha sonra yine gülümsedi insan doğaya. Çünkü geleceği yalnızca doğadaydı. Arzuları, istekleri öylece duruyordu karşısında. Artık anlamlarına yetişemediği cümlelerin peşinden koşmayı bırakıp geleceğe yöneldi, hayallerine ve onu yaradanın ona hazırladığı birbirinden değerli hediyelere koşmaya. Bazen yoruldu, hattâ pes eder gibi de oldu ama vazgeçmedi. Ve bir gün doğa da gülümsedi apansız ona. Artık seher yelleri onun da yüzüne vurur oldu…

Vee şimdi asırlık tarihiyle insan, yanılmacalar içersinde, bir o tarafa bir bu tarafa anlamsız koşuşturmacaların peşinde koşarken anımsıyor artık sadece o tarihten de eski kadîm tarihçesini. Sevginin, sadakatin ve saygının yani insanı insan insan yapan en değerli duyguların yerini almak için dört koldan mücadele veren teknolojik zımbırtıların-akıllı telefonlar, bilgisayarlar, televizyonlar- arasında, her şeyden bîhaber düştüğü anlamsız savaşların ortasında yine ve yine yalnız kalmış bir varlık emaresi. Zaten hep yalnız değil miydi insan? Asırlık toprak kavgalarının arasında, bitmez tükenmez insanî kavgaların arasında, ona dayatılan zor koşulların arasında? Ve zaten unutulmaktan gelmiyor muydu (ins)?

Kökü bile unutulmaktan gelen bir varlığın bunca cevapsız sorunun arasında geleceğini konuşmak ne kadar akıl kârıydı ki? Yine de çırpındı, gülümsedi. Tarih ananın yorgun kollarının arasında uyuyakalmış bir garip varlık emaresiydi insan. Savaşların, yıkımların arasında bir başına bırakılmış bir küçük yetim bebek şimdilerde insan. Ve hâlâ cevap bulamadığı sorularıyla, anlamlandıramadığı her şeyiyle bir ihtiyar çınar aynı zamanda…

Geleceği ise toprağında zengin bir damarın bulunduğundan habersiz bir ahmak çiftçi misali muamma…

Vee her şeye alışabilen tek varlıktır aslında insan. Tıpkı ölümün varlığına alıştığı, tıpkı geleceğinin bir bilinmezlikten ibaret olduğunu kabullenişi gibi.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
(-ins)den bugüne…... - Sayı 88
Kırgın uyku tanesi... - Sayı 87
Ne demeli şimdi?... - Sayı 86
Gecenin tiz çığlıkları... - Sayı 85
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Sanatımızın, özellikle şiirimizin şu andaki seviyesini güneş ışığının yokluğuna mı, yoksa ondan gelen ışığın yansımasını engelleyip, bizi suni bir güneş tutulmasıyla karşı karşıya bırakanlara mı bağlamalı?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Temmuzda yaşamak zemheriyi
Çocuk, sevginin ürünü...
Filistindeki çocuklar
Çocuk olmak
CHP’nin bu millete yaptığı zulümler Cell
CHP’nin bu millete yaptığı zulümler Cell
Bin Karınca Duası


Ali Erdal - Büyük depremin öncül...
Ali Erdal - Yolculuk
Kadir Bayrak - Çocuk toprak gibidir
Necip Fazıl Kısakürek - Necip Fazıl’dan çocu...
Ekrem Yılmaz - İçimizdeki çocuk ölm...
Ekrem Yılmaz - Çocuk
Ekrem Yılmaz - Sınırlar ötesinde
Dergi Editörü - Annesi gül koklasa a...
Site Editörü - Çocuklar bizim gelec...
Necdet Uçak - Ahlâk bozuldu
Necdet Uçak - Ali ile Barbaros
Kardelen Dergisi - Kardelen’den haberle...
Kardelen Dergisi - Hâlâ ve her şeye rağ...
M. Nihat Malkoç - Filistindeki çocukla...
M. Nihat Malkoç - Çocuk olmak
Hızır İrfan Önder - Gurbetin ocağı harlı...
Zaimoğlu - Vasıtasız erdirici
Halit Özdüzen - Yozlaşan toplumlar
Mehmet Balcı - Yardımseverlik
Mehmet Balcı - Sitem
Ahmet Çelebi - Anladım
Kubilay Ertekin - Senirkent Faciası ha...
Halis Arlıoğlu - CHP’nin bu millete y...
Ahmet Değirmenci - Yangından artakalan
Ahmet Değirmenci - Özür
Ahmet Değirmenci - Otuz yıl
Murat Yaramaz - Özür
Murat Yaramaz - Kirli
Gözlemci - Hadiselere bakış
Cahit Ay - Muhasebe
Cahit Ay - Anlaşma teklifi
Cemal Karsavan - Ve çamaşır ipinde sa...
Heybet Akdoğan - Sekülerizm ve İslâm
Osman Akçay - Çocuklar oynasın
Bekir Oğuzbaşaran - Nev gazel
Yaşar Akyay - Çocuk, sevginin ürün...
İbrahim Durmaz - Çocuk ve kuş
İbrahim Durmaz - Çocuğum
Saltuk Buğra Bıçak - Temmuzda yaşamak zem...
Mustafa Kozlu - Gül kokusu
Esra Çakan - Zaman diriyken kıyme...
Uğur Utkan - Satuk Buğra Han efsa...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15897972
 Bugün : 896
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 669395
 Bugün : 21
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 121
 125. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim