Hazan yaprakları Erdal Kozankaya Sayı:
89 - Temmuz / Eylül 2016
Mevsimlerden yine bir sonbahardı
Tabiata ayrılık hüznü çökmüştü sanki
Bir doğumun yaşamın ölümü gibi
Dışarda acı acı serin esiyordu güz yelleri
Birden gözlerim dalında tek kalmış
Sararmış solmuş asma yaprağına takıldı
Bir sağa bir sola sallanıyordu durmadan
Belli ki ayrılmak istemiyordu dalından sevdiğinden
Daha fazla dayanamadı rüzgâra dalından koptu gitti
İşte o an çok hüzünlendim gözlerim yaşla doldu
Hâlbuki bir ilkbaharda taze bir yapraktı dalında
Yaz mevsiminde meyveler vermemiş miydi
Şimdi ise ölüm anını hazanını yaşıyordu sanki
İnsan da öyle değil miydi çocukluğu gençliği ilkbaharı
Evlenip çoluk çocuğa karışması yaz mevsimi gibi
Yaşlılığı ihtiyarlığı sonbaharı gibi
Ansızın esen güz yelleri yaprakları uçurduğu gibi
Ölüm de gelir ansızın ruhları bedenden ayırdığı gibi
İnsanoğlu ibret alabilseydi eğer
Dünyada ibret alabilecek o kadar çok şey var ki.
|