Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3367 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bir gelinlik kaldı
Ali Erdal

  Sayı: 91 - Ocak / Mart 2017

(Zinnure Hanımefendi ile görüşmemizi sağlayan ve resimleri temin eden dostumuz Erol KARAMAN'a teşekkür ederiz.)

Târihimizin, üzerinde en çok tartışılan, sevenlerinin çok sevdiği, nefret edenlerinin çok nefret ettiği padişahı, II. Abdülhamid’in hediyesi bir gelinliğin Bilecik’te olduğunu öteden beri duyardık. Gelinliği elinde bulunduranı tanımadığımız için bizi ona ulaştıracak biri ile temas hâlindeyken, dostumuz Erol Karaman’ın gelinliğin sâhibi hanımefendiye “abla”, hattâ “anne” diyecek kadar yakın olduğunu öğrendik. Ricâmız üzerine bir pazar günü bizi götürdü.

Zinnure Çakmak Hanımefendi’nin kapı otomatiğini harekete geçirmesi ile dış kapıdan girdik. Ah eski Türk evinin güzelliği, şairin dediği gibi, ev sâhibinden önce “Hoş geldin diyen terlikler!”…

Eski işlemelerle bezeli, dedesine âit fotoğraflarla süslü odada hanımefendi ile konuşuyoruz. Sözümüzü zor anlayacak bir ihtiyar ile karşılaşmaktan ve merâmımızı anlatamamaktan korkuyordum doğrusu. Fakat karşımızda kendinden emin, zeki, güngörmüş bir hanımefendi var. Yaşından çok genç gösteriyor ve intikâli kuvvetli. Onu niçin rahatsız ettiğimizi söylüyoruz. Seviniyor ve bize bildiklerini anlatıyor:

“Cennetmekân Abdülhamid Han devrinde… Biz Söğütlü’yüz… Dedem Çakmakoğlu Mehmet, Söğüt’te zaptiye… Asâyişten sorumlu ve asâyiş mükemmel… Evlerde kilit diye bir şey bilinmiyor. Kavga döğüş yok. Dedem mahkemeye intikal etmeden hallediyor ve tarafları barıştırıyor. Bu durum pâdişâhın kulağına gidiyor ve Enver Paşa’yı Söğüt’e gönderiyor. Paşa önce halkla konuşuyor, sonra dedemle… Ve dedeme diyor ki, “Pâdişah Efendimiz, seni saraya götürmemi emretti”.

İstanbul’a gidiyor ve huzura çıkarılıyor. Pâdişah pek çok sorular soruyor ve sonunda, “Seni sağ yâverim tâyin ettim! Git memleketinden eşini çocuklarını getir.” diyor.

Hayat mecmuâsında çıkan şu resimde câminin kapısı ile fayton arasında üç kişi var. Ortadaki Pâdişah, sağ yanındaki dedem. Abdülhamid’e yapılan Ermeni suikastinde dedem Pâdişâhın yanında idi ve onu korumuştu. Ayşe Osmanoğlu, “Babam Abdülhamid” isimli eserinde dedemden bahsediyor.

Benim dinlediklerime göre… Pâdişah çok şefkatli ve yakın bir dost… Bâzan “Mehmet Efendi, eşiniz hanımefendi kızımın yemekleri pek güzel, bu akşam onun pişirdiklerini getir.” dermiş.  Karşılığında da pek kıymetli hediyeler verirmiş… Yâverinin kızının evleneceğini öğrenince de (annem) işte bu gördüğünüz gelinliği hediye ediyor ve "Kerimeme saadetler dilerim" buyuruyor.  Abdülhamid Han’ın başka hediyeleri de varmış. Bunlardan bir kısmını bizzat kendisi eli ile yapmış. Bütün bunlar Yunan tarafından çalındı, Bilecik yakıldığı zaman yandı.

Yunan’ın geleceği öğrenildiği zaman kim eline ne geçirebildi ise toplayıp alelacele yola çıkılmış. 3-5 ziynet eşyası, bebek bezlerinin arasında kurtarılabilmiş. O arada gelinliği kim düşünür. Giyim eşyası zannederek karmakarışık çantalara doldurulanların arasında kaldığı sonradan fark edilmiş. Ama ne zaman?.. Bilecik istasyonuna varıldığı zaman… Annem, bırak kalıversin ikazlarına aldırmamış, Yunan’la karşılaşmak tehlikesini de göze alarak Bilecik’e eve geri gelmiş ve gelinliği almış. Allah’ın bir lütfu işte Allah’ın bir lütfu. Elde işte bir bu kaldı.”

Zinnure hanımefendiye ikramlarından, verdiği bilgilerden ve bizi evine kabul edip resim çekmemize izin verdiğinden dolayı şükranlarımızı arz ederek huzurundan ayrılıyoruz.

Ulu Hakan’dan şefkatli bir hediyenin bugünlere gelmesini nasip eden Allah’ın, O’nu sevdiğine inanıyoruz.

Allah hepsine rahmet eylesin (Kardelen; Yıl: 8 Sayı: 24, Ocak/Mart 2000)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İranın neye ihtiyacı var?... - Sayı 122
Kırk... - Sayı 121
Kırk gün bir ölüyü bekley... - Sayı 121
Sıradan bir filme bu alâk... - Sayı 121
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (122):
Tarih boyunca izlediği politikalar, güncel meselelerde takındığı tavır çerçevesinde, doğu medeniyetinin aslî unsurlarından İran'a bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 sağlık dileklerimizle, hürmetle...... naci eroğlu

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Anlam peşinde
Bizim olmayan gemide kaptan olmak
Parlamenter sistem ve mağdurları
Kırk gün bir ölüyü bekleyeceksin
Niye döktün gözyaşımı


Ali Erdal - Anonim eserlerin kıy...
Ali Erdal - Sıradan bir filme bu...
Ali Erdal - Kırk gün bir ölüyü b...
Ali Erdal - Kırk
Necip Fazıl Kısakürek - Kıraat kitabı
Ekrem Yılmaz - Derinlik
Ekrem Yılmaz - Yapamıyorsan hayal e...
Ekrem Yılmaz - Kürtlerin PKK ile im...
Dergi Editörü - Çare
Site Editörü - Anlam peşinde
Necdet Uçak - Niye döktün gözyaşım...
Necdet Uçak - Olacak
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Malazgirtin aslanlar...
M. Nihat Malkoç - Anadolu Türk masalla...
Ayhan Aslan - Yamyam
Mehmet Balcı - Şimdi
Mehmet Balcı - Dönemem
Ahmet Çelebi - Gazzeli çocuğa
Halis Arlıoğlu - Parlamenter sistem v...
Halis Arlıoğlu - İçimde bir yara var
Murat Yaramaz - Artık yeter
Murat Yaramaz - Masal
Mevlüt Yavuz - Sanma ha!
Cemal Karsavan - Seni düşünürüm
Heybet Akdoğan - Gülsema
Emine Öztürk - Hapis
Zekeriya Yılmaz - Bıraktın
Mehmet Ali Metin - Doğu ve Batı’nın hik...
Yaşar Akyay - Bizim olmayan gemide...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14443847
 Bugün : 2709
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 627596
 Bugün : 318
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 72
 121. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim