İsimsiz Sevgiliye Züleyha Koç Sayı:
38 -
Cankuşum, ciğerparem, yürekyarısım,
Bu sana kaçtır yazıyorum adresini bilmeden… Ne yaptığımı, sensiz neler çektiğimi anlatıyorum uzun uzun, hiçbir vakit okuyamayacağın bu satırlara…
Giğerparem, Dildâdem!
Yokluğunda yok olmayı bilir misin sen? Bilemezsin; çünkü hiç yokluğunda kaybolmadın sen. Kan katranı gecelerde yüreğinin tam ortasına bir şimşek düşmedi ansızın. O yüzden cankuşum sen bilemezsin vurulmayı, yanmayı ciğerinin tam ortasından.
Cankuşum! Ruhçiçeğim!
Okuyamayacağın şeyler yazmak koyuyor bana. İsterdim ki bil bunları sen de çok çektiklerimi ama can cânânın yanmasını ister mi? Ah… Ciğerparem, yürekyarım, yaşamamın anlamı sensizliğe yaktığım bu kaçıncı ağıttır bilir misin? Sensizliğin dağlarına vurup sonra bana dönen bu kaçıncı sessiz sedadır bilir misin?
Bilemezsin çünkü sen hiç ben olmadın. Bense hep sendim.
Şimdi bu Mayıs akşamında ayaklanmışsa duygularım sana doğru sen de bana gel isterdim. Seni özlemek özlemlerin en güzeli bilirim. Ama o kadar acıdır seni özlemek, o kadar yıkar adamı. Hı… Adam mı? Adamlık kalmaz bende. Senden bîhaber kaçıncı mektuptur bu sana ulaşmayan ama yine de yazarım sana ulaşsın diye…
Ruhum! Yürekyarım!
Şimdi bu mektup yırtmak için iki parmağımın ucunda yine sana ulaşmadan. Cankuşum! Ciğerparem! Belki birgün yırtmadığım bir mektup ulaşır sana…
|