Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1446 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Aradığımız ruh
Av. Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 104 -

Anadolu toprakları, Osmanlı döneminden beri farklı ırktan ve dinden mültecileri misafir etti. Herkesin barış içerisinde yaşadığı bu vatanda Suriyeliler’in neden sürekli tartışma konusu yapıldığını ve niçin küçücük bir olayda bile nazarların Suriyeli mültecilerin üzerine yöneldiğini hiç düşündünüz mü?..

Bahsettiğim elbette sosyal medyada bilinçli olarak yapılan yayınlar değil. Bunun benzerleri milletimizin basireti sayesinde kitleleri etkilemekten uzak kaldı. Ancak toplumdaki menfi Suriyeli algısı bu sefer merkezden muhite doğru yayılmıyor; bilakis muhitte olan, yani toplum nazarında olan bu menfi algı, büyüyerek çeşitli merkezlerin dikkatini çekiyor ve bir istismar malzemesi olarak kullanılıyor.

Burada bir şey var… Bütün etnik kimliklerin ve çeşitli din ve inanç farklılıklarına sahip insanların sığdığı bu topraklara Suriyeliler neden sığamıyor?..

Üstelik 100 yıl kadar önce, Suriye’de yaşanılanların bir benzeri Anadolu’da yaşanmışken… Yani milletimizin hafızasında halen işgal anıları tazeyken, benzer bir zulme maruz kalan Suriyeliler’e karşı bu menfi tutumun altında ne var?

Bundan yüz yıl önce, Anadolu toprakları dört bir yandan işgal edilmeye başlandığında, Türk Milleti bir refleks oluşturdu… Belki önceki savaşlardaki mağlubiyetler ve özellikle Avrupa’dan Anadolu’ya karşı başlayan ricatten kaynaklanan bir kamuoyu vardı, belki bu acılar milletin işgale karşı hassasiyetini arttırmıştı… Ancak ne olursa olsun… Anadolu’nun dört bir yanından başlayan işgale karşı Türk Milleti önce fert fert, ardından da cemiyet nazarında bir karakter gösterdi…

İşgale karşı direnişin ilk tohumları da böyle atıldı. Ardından kurulan cemiyetler, müfrezeler, topyekûn seferberlik bu direnişin aksiyonunu oluşturdu. Mitingler, gazete yazıları ve ülkenin münevverleri ise bu direnişin fikri altyapısını oluşturdu ve dünya kamuoyu nezdinde Türk’ün haklı dâvâsını her fırsatta anlattı…

Toplum nazarında meydana çıkan bu ruh, sahadaki aksiyoncuların gücünü arttırdı ve kısa bir süre içerisinde işgal tersine döndü… Elbette her milletin bir karakteri var, bu karakter de en saf haliyle milletlerin zor duruma düştüğü zamanlarda ortaya çıkıyor.

Daha sonradan gerçek olmadığı yönünde pek çok açıklama yapılmışsa da, Türk’ün karakterini göstermesi bakımından elimizdeki sayısız örnekten birini hatırlayalım:

Birinci Dünya Savaşı sırasında Avustralya’da yaşayan iki Osmanlı Tebaası Türk, Avustralyalı askerlerin Çanakkale’de Osmanlı’ya karşı savaştıklarını duyunca “Bu kefereler bizim devletimizle savaştıklarına göre, bizim de burada bunlarla savaşmamız lâzım gelir” diyerek Avustralya devletine savaş açıyorlar ve şehit edilene kadar da gayri nizami harp teknikleri ile savaşıyorlar. İki kişinin koca devleti ne kadar zor duruma düşürdüğü o günün basınında da yer alıyor.

Daha sonrasında bu olayın gerçek olmadığı, meselenin bir adi vaka olduğu, bu iki kişinin Türk ve Osmanlı tebaasından olmadığı kendi kişisel menfaatleri için çeşitli eylemler yaptıkları açıklandı.

Ancak bu hikâye toplum nazarındaki ilgisini hiç kaybetmedi. Gerçek ne olursa olsun, bu hikâyeyi Türk kamuoyuna anlattığınızda hiç kimse yadırgamıyor. Çünkü bu davranış, ortak bir kültür ve karakterin ürünü olarak en çok Türk’e yakışıyor…

Vatan ve bayrak sevgisinin en üst seviyede olduğu milletimiz; elbette vatanı için savaşmayı ve şehit olmayı da bir onur meselesi olarak algılayıp, muhatap aldığı kişiden de benzer bir refleks bekliyor. Bu refleksi göremeyince de yadırgıyor…

Yaşadığım bölgede Çin’in zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan pek çok Doğu Türkistanlı soydaşımız var. Bir arkadaşım anlattı; Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Doğu Türkistanlı bir öğrenci kardeşimize “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” diye soruyorlar. “Bordo bereli asker olmak istiyorum.” cevabını alınca da sebebini soruyorlar. Belki ailesinden Türkiye’ye gelemeyenlerin akıbetini bile bilmeyen ve Çin zulmünü en derininden yaşayan bu delikanlı; “Bu devlet zor zamanlarımızda bize sahip çıktı, ancak bu devletin düşmanlarına karşı savaşırsam, borcumu ödeyebilirim…” diyor.

İşte aradığımız ruh, bu ruhtur…

Ve bu ruha sahip soydaşlarımıza kol kanat germemiz, onların dâvâsını kendi dâvâmız gibi sahiplenmemiz ilk önce mâşerî Türk vicdanına karşı bir sorumluluğumuzdur.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Necip Fazıl’ı anlatmak... - Sayı 120
Ehl-i kubur ... - Sayı 118
Heybemden... - Sayı 118
Heybemden... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Eline, canına, yüreğine sağlık olsun hocam. Allah razı olsun Bu güzel için teşekkürler.... osman eroğlu

 Şiirin bestesini firdevs altındaş yaptı ve kendisi okuyor. Sevgiler...... Dilara

 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira


Çaresizlik yoktur, umutsuzluk vardır. Engellerin yıkılması umut etmeyi umut etmekle başlayacaktır.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Ah
Eşek ve deve


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14638812
 Bugün : 1388
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 632667
 Bugün : 109
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 87
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 2
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim