Olaylara bakış - 107 Muhsin Hamdi Alkış Sayı:
107 -
KURULUŞ, “KUR(G)ULUŞ”, “The Establishment”
Bu satırların kaleme alındığı esnada Joe Biden çok tartışmalı seçim sürecinin ve kongredeki ölümlü gösterilerin ardından yemin edip ABD’nin 46. başkanı olarak göreve başlamıştı.
Trump veda konuşmasında “Çeşitli uluslararası anlaşmalardan çekildiğini, Ortadoğu’ya barış getirdiğini iddia edip, dikkat çekici bir vurguyla, on yıllardır yeni bir savaş başlatmayan ilk ABD başkanı olmaktan da gururluyum.” dedi.
Trump kendi iddiasına göre küreselcilerin karşıtı, patriot yani vatanperver ABD ulusçusu, buna karşılık Joe Biden ve Demokratların da küreselci ve ABD’nin zararına hareket ettiğini iddia edegeldi. Bu savunuş ABD’de güney ve merkez eyaletlerindeki halk üzerinde etkili olduğu veya zaten böyle bir sosyolojik gerçeğe oturduğu için iç savaş yıllarından bu yana görülmemiş hadiseler vuku buldu ve ırkçı grupların da şiddete yöneldiği büyük gösterilerde kongre binası işgal edilip beş ölüm oldu.
Sorular:
ABD’deki olayları ezberlenmiş ve kolaycı bir yaklaşımla küreselci - ulusçu ikiliğiyle izah etmemiz mümkün müdür? Trump mesela İsrail mevzuunda küreselcilerden daha ileri gittiği halde kendini neden kabul ettirememiştir? Totaliter despot soykırımcı Çin’in önlen(e)meyen (!) veya yönetilen yükselişinin ardında kim vardır? Çin’i dünyaya açan Kissenger kimdir? Kim kiminle beraber, savaş kimle kimin arasında ve ne için? Kuklaya değil hattâ kuklacıya da değil kukla tiyatrosunun sahibine de değil, bunu icad edip yazan görevlendiren ve oynattıran asıl güce bakalım. Tüm bu katmanlardan geçip yönetmenin kim olduğunu bulmak için takip etmemiz gereken izlek belli: PARA… Özellikle bretton woods düzeninde karşılıksız basılarak diğer milletler ve halkın kanını emme aracı haline getirilen PARA
Yaşanan ekonomik krizlerde karşılıksız basılıp doğrudan finans kuruluşlarına ve çok uluslu şirketlere pompalanan trilyonlarca dolar Pandemiyle birlikte önce dört sonra sınırsız limitsiz bir çılgınlığa evrildi.
Bilgi teknolojilerini ve sosyal konvansiyonel her medyayı manipule ederek seçimleri de etkileyebilen, piyasayı kontrol edip kontrollü kaoslarla ve krizlerle üretilen değeri kendine aktaran, karşılıksız para arzını da her yöntemle meşrulaştıran, alımını mecbur kıldığı silahlarla ve savaş ekonomisiyle beslenen bu yönetmenler bâtılın komutanları, hakkın aman vermez düşmanlarıdır. Bunlar parti veya klikler üstü öyle bir çetedir ki en ufak bir itaatsizliği ibret-i âlem için cezalandırırlar.
ABD’de buna establishment deniyor ve partiler üstü, ideolojiler üstü ve derin devlet lâfıyla bile tam ifade edilemez bir “kuruluş” ki küresel finans, küresel şirketler, uluslararası örgütler, derin aileler ve devlet bürokrasisinin kılcaldamarlarına kadar giren bir yapı bu. Fetönün küresel olanını düşününüz.
Trump’ın Çin’e ve küresel ticaret ve para hareketlerine dokunan, küresel finans çevrelerinin oyunlarını birazcık zorlaştıran hamleleri, savaş ekonomisini yeterince beslememesi, onların tam istediği rotaya girmemesi mutlak itaat etmemesi “KUR(G)ULUŞ” tarafından şaibeli seçimlerle ipinin çekilmesine neden oldu. Pandemi şartlarında olmayan ahlâkî ve normal bir seçimi açık ara kazanması mümkündü.
Ancak; ülkelerin dostları yok çıkarları vardır dendiği gibi neticede Trump veya halefinin politikaları değil bâtılın ta kendisi olan bu “KUR(G)ULUŞ”un yıkılışı ve ülkemizin menfaatleri bizleri ilgilendiriyor zira bilmeliyiz ki Trump da Biden da KUR(G)U-
LUŞ’un yönettiği kukla tiyatrosunun unsurlarıdır. Trumpizmi yükseltmişler ise indirmek için yükseltmişlerdir. Aksi halde binlerce ırkçının, saldırganın kongre binasına ellerini kollarını sallayarak girebilmesi nasıl mümkün olurdu? Satrancın bir sonraki hamlesini hazırlayanlar emin olun ki daha fazla küreselleşebilmek için yerelleşmiş göründüler. KUR(G)ULUŞ - The Establishment “Biden-Harris” Simülasyonuna (Kurgulamasına) hoş geldiniz!
GIDA GÜVENLİĞİ BEKA MESELESİDİR!
Türk tarihinde çeşitli boyların destanlarında yer alan ve kuşların bile göç göç diye ağıt yaktığı Büyük Göç hadisesi kuvvetli tahminle, Aral gölünün kurumasıyla bağlantılanıyor. Göçebe topluluklar yaşam ve geçim kaynağı hayvanlarını otlatabilecekleri otlaklardan yoksun kalıp göçe kalkmışlar. İklim değişikliği artık iyice hissedilir ve yaşanır oldu. Gelişmiş ülkeler, Afrika ve üçüncü dünya ülkelerinde tarım arazileri kiralıyorlar. Sulak verimli topraklar ve tarım ile gıda güvenliği stratejik görülüp devletler tedbirlerini buna göre alıyor. Bu hususta ekteki haberde göreceğiniz gibi Fransa devleti gıda güvenliği açısından sakıncalı gördüğünden Carrefour hisselerinin satışına onay vermeyebiliyor. (Fransa Maliye Bakanı, Carrefour için 20 milyar dolarlık satış teklifine karşı çıktı | Euronews )
Aşağıdaki harita NASA’nın yer altı suları haritası. Ülkemizde yer altı suları dahi en alt seviyeye çekilmiş, harita kıpkırmızı ve alarm veriyor. Akarsularımızın debisi ve sulama ve içme suyu barajlarımız da kritik seviyede. (NASA'dan Türkiye'ye kuraklık uyarısı | NTV )
Küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin artık geri dönülmez bir noktayı geçtiği, bundan en fazla etkilenecek ülkelerin başında da ülkemizin geldiği malûmlarınız. Bu hususa dikkat çekmek bakımından yapılması gerekenler çok kapsamlı bilimsel çalışmalar ve siyaset üstü bir millî uzlaşma gerektiriyor. Bunun için üniversiteler, medya, sivil toplum, bakanlıklar, devlet ve bürokrasi, her paydaşa ayrı görev düşüyor. Gelecek nesillerin sağlığı, güvenliği hattâ ülkemizin bağımsızlığı ve bekası buna bağlıdır; ancak her meselede olduğu gibi öncelikle strateji kurulmalıdır. Teklifimiz stratejik, millî, partiler üstü uzlaşmadır. Zira stratejide yapılan hata taktik adımlarla düzelmez.
Stratejik Milli Gıda Güvenliği Kanunu hazırlanması şarttır.
Ne zaman?
Dün!
|