Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4024 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Cumhurba?kany Se?imi
Hidayet Diler

  Sayı: 57 - Temmuz / Eylül 2007

Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda aktif siyasetin dizginleri, cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in elindedir. Atatürk’ün son zamanlarında hastalığı sebebiyle başbakanın ağırlığı artmış, daha sonra cumhurbaşkanlığı hep sembolik makam olarak görülmüştür. 12 Eylül sonrasında cumhurbaşkanlığı, birçok yetkisi olan ama sorumluluğu olmayan bir makam durumundadır. Zira Kenen Evren, kendi Cumhurbaşkanlığını yeni anayasanın (1982) kabulüne bağlamıştır. Ne yazık ki o zaman bu yapılanları demokratik bulanlar, o zamanlar hiç ses çıkarmayanlar bugün halkın seçtiği meclise cumhurbaşkanı seçme hakkı tanımak istememişlerdir.


Turgut Özal’ın cumhurbaşkanlığı bütün tenkitlere rağmen halkın iradesini en çok temsil eden sonuçtur bana kalırsa. Zira merhum Özal, seçimle, halkın oylarıyla TBMM ne gelmiş bir milletvekili idi. Tabii ki doğrusu cumhurbaşkanının halk ta- rafından seçilmesidir. Ama milletine güvenmeyen, bu milletin batılda, günahta, dalalette ittifak yapmayacağını düşünemeyenler, seçim yolunu açamamışlardır. Ak Parti de cumhurbaşkanını halkın seçmesini son ana bıraktı. Bu konuda niçin daha önce harekete geçmedi. İsteksiz davrandı açıklamalıdır. Abdullah Gül, seçilseydi “halk seçsin madem” diyecek miydi acaba?


Son cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'in aday gösterilişi ve seçilmesi, usul bakımından alışılmadık, zorlama, dayatma ve milletten uzak bir intiba uyandırıyordu. Sezer, milletin seçtiği bir insan değildi. Atanmıştı. Üstelik mazbatasını alıncaya kadar Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevinden ayrılmadı. Görevini yedi yıl boyunca tam bir muhalefet anlayışıyla yürüttü. Anayasayı fırlatarak Ecevit’i terbiye etmeye kalkışınca ekonomi allak bullak oldu. Seçimler sonrasında büyük bir çoğunlukla iktidara gelen AKP hükümetinin de amansız muhalifi oldu. Bu sayede aynı kanunu iki defa oylamak ve çıkarmak meclisin alışkanlığı haline geldi. Tabiî bu uygulamaların ülkeye neler kaybettirdiği henüz hesaplanamadı, zaten tam olarak da bilinemez…


Cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül’ün aday gösterilmesi fazilet, vefa, kadirşinaslık ve feragat gibi güzel değerleri bize hatırlatmıştır. Ama ne yazık ki alışkanlıklarından ve ellerindeki nimetlerden vazgeçemeyen CHP, atanmışlar ve bürokratlar takımı, ülkeyi belirsizliğe, kargaşaya, huzursuzluğa sürüklemeyi başarmışlardır. Bilhassa e-muhtıra adı verilen talihsiz ifadeler, askerimizi de siyasete silâhıyla giren taraf olma durumuna sokmuştur. Şimdi hiç bir şeyin daha iyi olmayacağı ve Türkiye’ye maddî ve manevî çok pahalıya mal olacağı anlaşılan yeni bir döneme girdik. Ülkemizi, bu belirsiz duruma sürükleyenlerden bunun hesabını sorma zamanıdır. Bu hesabı da inşallah milletimiz seçimlerde görecektir…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : nimet    16.07.2007
Yorum : CHPkendini milletin üzerinde gören bir parti Devleti sadece kendiler ne hizmet eden bir kurum gibi görmektedir. Sürekli de bunları çeşitli vasıtalarla gündeme getirip halkı germektedir.Yazı içerik ve vurgu açısından güzel





 
Adalet yerini bulsun... - Sayı 79
En güçlü... - Sayı 76
Yapılan-Yapılmayan-Yapıla... - Sayı 75
28 Şubat (hangi) kurallar... - Sayı 73
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Sanatımızın, özellikle şiirimizin şu andaki seviyesini güneş ışığının yokluğuna mı, yoksa ondan gelen ışığın yansımasını engelleyip, bizi suni bir güneş tutulmasıyla karşı karşıya bırakanlara mı bağlamalı?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592271
 Bugün : 2812
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630970
 Bugün : 616
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim