Ady; Sen, Ben, O... Arzu Candevir Çakır Sayı:
57 - Temmuz / Eylül 2007
Herkes gibi umutla ağladılar dünyaya ilk gözlerini açtıklarında, ne çiçekler ektiler, ne fidanlar salıp, büyüttüler yüreklerinde… Sevdalarından sıcak yürekleri vardı onların, yıldızlardan parlak gözleri… Işıltılı gülüşlerinin altında, sağanakları oldu hep gözlerinde… Anlaşılmayı da, işin garibi beklemiyorlardı ama yine de “bir gün, belki bir gün” diyebiliyorlardı, kendilerince kendilerine… Kendilerine aykırı düşseler bile hep kendileri oldular; yaraları acı verse de, hiç utanmadan… Onlara sahneyi vermiş diğerleri onların oyunculuk gücünü görme yarışında, onlar ise; alkış alma telâşında… Töreydi, fedakârlıklardı vurdular kendilerini acımazsız yaşama… Koklamaya kıyamayan, canı yanınca canı yanan analar babalar bile, onun için oldu en zorlu bir aşama. Böylece ortaladılar hayatlarında hiç bitmeyecek sonsuz kargaşayı ve hiç beklemeyecekleri anlaşılmayı. Roller çoktan dağıtılmış, replikler ezberlenmiş, sahne tasarımı mükemmel yapılmış. Başrolde; sen, ben, o…Fark eder mi ki? Ve! Sahne! Perdeler iner! Sahne ışıklarının loş aydınlığında harikalar diyarından gelmiş farklı bir biçim, muhteşemler. Oyuncular tek tek replikleri unutarak da olsa, seyirciler arasında oyunu terk edip gidenler de olsa, doğaçlama ile idare ederek, sahne onların içine, onlar sahnenin içine işlemiş gibi idare ederler. Başrol oyuncusu, oyunun sonunda tek replikte takılır durur… Kıvrım, kıvrım kıvranır diğer ama yine de diğer repliğe geçemez… Sanki dili dönmez veya konuşmayı bilmezmiş gibi. Ve oyun biter… Selâmlarını verirler her zaman ki sessizlikleriyle… Perde iner… Seyircilerin kimi ayakta, kimi oturarak alkış tutar; sonu gelmeyen ama sonu sandıkları oyunu hüzünlü bir coşkuyla… Bu sahnede… Başrol oyuncusu siz; ya repliğiniz?..
|
Eklenen Yorumlar
Ekleyen : Halil Aktan 22.11.2018 Yorum : Yazar hakkında minik bir araştırma yaptım su an yazmıyor ve bir yerde okudum bu yazıları lisedeyken yazmış ben onu antikunti den afilli yalnizliklardan biliyorum ciddi bir kalemi var.simdilerde önüne gelen yazıyor ve bu tür insanlara hakaret olduğunu düşünüyorum.Sevgili Arzu hanım okuyucularımıza geri dönün lütfen.
Ekleyen : Ayla Anil 29.03.2016 Yorum : Baska yazisi yok mu yazarin??
Ekleyen : G?lay 15.05.2009 Yorum : Bu yazınızı 30 kasım 2006 da İZ EDEBİYATTA da okumuştum. Gerçekten farklı bir tarzınız var. Başarılar..
Ekleyen : Sema 14.05.2009 Yorum : Yazılarınızın takipçilerindenim ve dergimizde yazmanız bizleri inanılmaz sevindirecektir.Lütfen maillerinizi inceleyip bize ulaşınız.Teşekkür ederiz.
Ekleyen : g?l rana 09.09.2008 Yorum : çok güzel yazmışsınız.
düşündüm ama bulamadım inanın.benim repliğim ne olabilir ki?
Ekleyen : Arzu 22.10.2007 Yorum : Merhaba Meltem;
Yorumun ve temennilerin için teşekkür ederim.O arkadaşın olduğunu anlaman için "28 ekim"de görüşürüz" demem yeterli olur sanırım.:)
Sevgilerimle.
Ekleyen : Meltem Candavur Aslan 18.10.2007 Yorum : Yazınız çok anlamlı çok beğendim, elinize sağlık.Yazarlık konusunda size başarılar dilerim.
Benim bir çocukluk ve gençlik arakadaşım vardı o siz olabilirmisiniz acaba ? :))) Sevgiler seni öpüyorum.
Ekleyen : Arzu 02.09.2007 Yorum : Hasan bey ben o şahıs değilim, üzgünüm.
Ekleyen : Hasan Bozan 28.08.2007 Yorum : Arzu Hanım
Arzu Çakır adlı 1977-1980 yıllarında İzmir Eşrefpaşa Ortaokulunda aynı sınıfta 3 yıl birlikte okuduğum arkadaşım vardı.O sizmisiniz?
Ekleyen : ankebut 17.08.2007 Yorum : ya bu kadar tatlı bir anlatım olabilir mi yazarını tebrik ediyorum umarım bu yazıların devamı vardır.
Ekleyen : Arzu 13.08.2007 Yorum : Hepinize tek tek teşekkür ederim.
Ekleyen : Mehmet ?ah BOZYIL 04.08.2007 Yorum : Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz...
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;
Bitti mi oyun,sandıktayız hepimiz...
( Çok güzel olmuş. Elininze , yüreğinize sağlık.Selamlar , sevgiler...)
Ekleyen : Mehmet 23.07.2007 Yorum : Mükemmel bir anlatım.kaleminize sağlık
Ekleyen : elif 23.07.2007 Yorum : canım tebrikler ellerine sağlık:)
|