NEY ve VUSLAT ARZUSU Zeynep Çakmak Sayı:
58 - Ekim / Aralık 2007
Ayrılığın adı,feryadın tatlı dokunuşudur kulaklara ney Kamışlıktan kopup gelen sesin çıkışıdır ney. Der ki feryadım kamışlıktan gelir, Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.
Ney kamışlıktan ayrılmıştır bir zamanlar. Özlem ve hasret çekmiştir her dem.Ömrünün her saniyesinde belâlar ve çileler sebebiyle inleyip durmuş,derdini dökebilecek bir dost aramıştır hep.Kendi gibi çile çeken, derdini anlayabilecek bir dost. İşte yıllar boyu derdiyle derdi unutmuş dostları, dinlemişlerdir onu, onun yüreği yakıp kavuran, inleyen sesini.
Ayrılık çekenin vuslatı arzulayanın sembolüydü ney. Bülbül misâli yanıyor ve yakıyordu aşk ateşiyle. Çünkü aşk ateş olmuş dökülmüştü ney’e Mevlâna’nın diliyle.
Ney ezel bezminde Hakk’ı gören ve sonra Hakk’tan ayrılıp belâlarla dolu, gerçeği aynada yansıtamadığımız şu dünyaya gelen Hakk aşığını simgelemiştir yıllar boyu. Çünkü ney kamışlıktan; özünden ayrılmıştı, biz de tıpkı ney gibi nurundan özümüze nur katan Mutlak Varlık’tan ayrıyız şu dünya hanında
Yardan ayrı dostu ney kıldı hem, Perdesinden perdemiz yırtıldı hem. Kanlı yoldan ney sunar hep arz-ı hal, Hem verir Mecnunun aşkından misal.
Ney o işten inleyişiyle aşkı anlatır, mecnunu anlatır, dikenlerle tuzaklarla dolu yollarda çektiği ızdırabı anlatır dostlarına.
Ney inler, O’nun inleyişi yüreğimizin derinliklerine işler. O anlatır derdini, biz dinleriz onun inleyişini. O ayrıdır kamışlıktan biz de ayrı düştük Hakk’tan. Ayrı düştük Hakk tan çünkü, bize bizden daha yakın olan Yaratıcımızı unutur, yüzde yüz ihtimali yüzde sıfır olan ihtimale değişir olduk. Yani bir gün bu dünyadan ayrılıp sonsuz bir yaşamı olan ahirete göçeceğimizi bildiğimiz halde biz ebedî olmayanı ebedî olana tercih ettik. Ve emanete hıyânet etmeyi bile göze aldık varoluş sebebimizi unutup. Ney derdini anlatır iken bize, ayrılığının hoş güzelliğini aksettirirken içimize hiç düşünmedik biz kimden ayrılıp geldik şu dünya hanına. "Kim ki aslından ayırmış canını ,öyle bekler,öyle vuslat anını." derken bize ney biz vuslatın aslını unutup, başka şeyleri arzular başkalarına tapar olduk. Bundan dolayı belki de ney "Herkesin zannında dost oldum ama, kimse talip olmadı esrarıma." demiş ve demeye devam etmektedir.
Hep dert ve cefalardan yakınmamızın sebebi gerçeği bilmeyişimiz ve doğruyu aramayışımızdır. Her canlının inleyişinin sebebidir ayrılık; günah gerçeğe olan uzaklık. Bu inleyişi dindirmemin bir yolu da ney misali varlık sebebimizi, Allah’ı arzulamaktır. Cenab-ı Rabb hepimizi gerçeği bulanlardan ve vuslatı arzulayanlardan eylesin. AMİN...
|