DYVRY?Y ULUCAMYY Ahmet Mahir Pekşen Sayı:
58 - Ekim / Aralık 2007
Kaç göz hayret içinde inceledi de seni, Kalbinin derininde hissetti her deseni, Çözemedi bir türlü, sırrını, hendeseni.
Çift başlı bir kartaldan ne yüce kahramanlık, Bize düşen şaşkınlık, hayret ve de hayranlık.
Sabır, inanç ve emek gelmiş sende yan yana, Her taşında bir mesaj, her motifte bin manâ, Mührünü, böyle güçlü nasıl vurdun zamana?
Yetersin ışık diye, şehir kalsa da aysız, Seni yapan sultan kim?.. Niçin hansız, saraysız?.
Taç mahal ayağına gelmiş, sermiş ününü, Her motif bin çiçeğin özetlemiş tümünü, Sende görür bakanlar, taşın tebessümünü.
Taşı sabır eritmiş, sonra hüner dondurmuş, Sütunlar arasına sevdasını kondurmuş.
Yakut dış kapılarla, çevrelenmiş elmas iç, "Neyse" denmemiş asla, ihmal yüz bulmamış hiç, Nasıl ipe dönmüş taş, nasıl tığ olmuş çekiç.
Senden ibret almaya yarınlar muhtaç gibi, Konmuşsun bu dünyanın başına bir taç gibi.
Sanki ruhu işlenmiş, bir hatunla bir beyin, Ancak bu kadar güzel kanadı kelebeğin, Ulucamim özeti tarihin ve çok şeyin.
Sütunların taş değil, bir tarihi taşıyor, Sende sanattan öte sonsuz bir aşk yaşıyor.
|