Hayr Olsun Dergi Editörü Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Ortalık mahşer gibi; Kim buranın sahibi, Kimlerin düğünü var? Güneş, batan bir bayrak, Şu kıpkızıl ufka bak, Ana baba günü var!.. (Necip Fazıl, İhtilâl)
Ortalık fena halde karıştı, yine... Siyaset arenasından yükselen toz, duman bütün memleketin üstüne çöktü. Böylesi zamanlarda değil yazı yazmak, bir şeyler okumak, haber seyretmek bile içimden gelmiyor. Neyi okuyayım, hangisini seyredeyim ve asıl önemlisi kime güveneyim... Okuduklarım, seyrettiklerim neyi, ne kadar biliyor ve/veya bildiklerinin ne kadarını bana aktarıyor ki... Memlekette genel bir yılgınlık, ümitsizlik meydana getirmeyi birileri çok iyi beceriyor. Çekilecek daha ne çok çilesi varmış bu milletin diyelim ve Allah sonumuzu hayır etsin duasıyla bu bahsi kapatalım... Geçen sayımızda bizden kaynaklanmayan sebeplerle 40. sayfa hem kendi yerinde hem de 42. sayfada (Medya Sepeti)nin yerinde olmak üzere mükerrer basıldı ve ne yazık ki dergiyi, gecikmeye mahal vermemek için bu haliyle sizlere arz ettik. Bundan dolayı özür diliyoruz.
Gelecek sayı konusu bildirme kararımızdan bu sayımızla vazgeçiyoruz. Gün değil saat saat gündemin değiştiği bir ülkede üç ay önceden bir konu tespit etmenin zorluğunu takdir edersiniz. Delili elinizdeki sayı. Birkaç ay önce Kuzey Irak'a yapılan operasyon gazetelerin manşetlerinde, haber bültenlerinin ilk sırasındaydı. Biz de gündemi meşgul edeceğini öngördüğümüz terör mevzuunu dergimize konu yapmıştık. Oysa bugün neleri konuştuğumuz malûm. Derginin beyaz kağıda basılmasının okuyucumuzda meydana getirdiği memnuniyet, bizi de mutlu ediyor. Bu sayıda da yine okuyucu, dost ve gönüldaşlardan gelen eleştiri ve tavsiyeleri dikkate aldık. Önceki sayılarımızda kullandığımız farklı karakter uygulamasından vazgeçiyoruz. Tek tip karakterden meydana gelen 56. sayımızı takdirlerinize arz ediyoruz.
İnternette eli klavyeye değenler, çalaklavye yazıyor ve eserlerini pek çok yere gönderiyorlar. Bu arada çeşitli dergilerle birlikte bize de, yani doğrudan Kardelen'e değil topluca üçüncü kişiler arasında gelen eserler oluyor. Kardelen'de neşri talep edilen eserlerin, ileti grubu içinde değil doğrudan doğruya tek olarak kardelen@kardelendergisi.com adresine gönderilmesini tercih ederiz. Aynı eserin, başka yayın organlarına da gönderilmiş olması Kardelen için mesele değildir.
Yazarlarımız kaynak belirtiyorlarsa, mümkün olduğu kadar kaynakları kısa tutmalı ve mutlaka kısaltmalar kullanmalıdırlar. Ancak bu şekilde daha fazla yazar ve esere sayfalarımızda yer verebiliriz.
"Yeni bir kilometre taşı" başlıklı 54. sayımızın sohbetinde bir karar arifesinde olduğumuzu ve üç aylık periyotlar halinde devam edeceksek bile sayfa sayımızda artma olabileceğine işaret etmiştik. Allah elinizdeki sayıyla bunu nasip etti. Dolu dolu 48 sayfalık bir Kardelen... Uzun uzun bahanelerin arkasına sığınmadan bir de fiyatımızda küçük bir değişiklik yapığımızı bildirelim. 50 kuruşluk bir artışla artık dergimiz 3,00-YTL...
Şekilde ve muhtevada daha güzel Kardelenler sunmak temennisiyle bütün okuyucularımıza selâmlar...
|