Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3762 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Uluslararasy Siyasette TU? OLMAK
Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 60 - Nisan / Haziran 2008

Uluslararası diplomaside, ülkelerin güttükleri politikalar kadar kamuoyunda itibarlarını korumaları da önemlidir. Bu konuda en güçlü milletlerden İngilizlerin sefaret ve dış politika teknikleri bizim okullarımızda dahi ders olarak okutulması başka neyle açıklanabilir? Ülkemizde ise bu tür konular maalesef pek itibar görmüyor.

Halbuki uluslararası hukuk dediğimiz, devletlerin birbirleri ile olan ilişkilerini düzenlemeleri, kamuoyunda biraz da devletlerin birbirlerine alt etmeleri, diplomatik yolla tuşa getirmeleri demek. Osmanlı döneminde pek çok müspet örneğini bildiğimiz bu "tuşa getirmeler"le son zamanlarda maalesef menfî yönde karşılaşır olduk.

Şimdi de, gündemi en çok meşgul eden husus olan, Türk Ordusu’nun Irak'ın kuzeyinden birden bire çekilmesi sonrası, çıkan tartışmalarda bunu yaşadık. Irak topraklarından çıkma planlaması önceden yapılmış olsa dahi, hem Irak'ın hem de Amerika'nın devlet başkanı ve bakanlar düzeyindeki açıklamalarının hemen akabinde olması insanın aklına ister istemez çeşitli sorular getiriyor. Üstelik bu olay günümüzün iletişim şartlarında hem dünyanın dört bir yanında hem de ülkemizde anında haber olmuşken... Ortada bir gerçek var, Türk Ordusu Irak topraklarına sınır ötesi operasyona başladığında hem uluslararası kamuoyundan hem de yerel ve merkezî Irak yönetimlerinden ilk başta her hangi bir tepki görmedi. Hatta bu operasyonun Türkiye'nin kendi güvenliği için gerekli olduğunu söyleyerek destek olanlar çoğunluktaydı. Ancak operasyon ilerledikçe, başta yerel yönetim olmak üzere, hem Irak'ta hem de Amerika'da çeşitli tepkiler, eleştiriler başladı. Nihayetinde de Bush'un Türk Ordusu’nun geri çekilmesi yönündeki beyanları ve Amerika Savunma Bakanının da Türkiye ziyareti sonrasında Türk Ordusu sessiz sedasız Irak topraklarından çıktı.

Birbirimizi kandırmaya lüzum yok. İletişim araçlarının bu kadar yaygınlaştığı ve çoğaldığı bir dönemde Türk Ordusu'nun geri çekilmesi dakika dakika dünya medyasına yansıdı. Genelkurmay aynı gün bu haberleri yalanlamadığı gibi, resmen kabul de etmedi. Günün akşamında çekilmeyi resmen duyurdu.
Şimdi, üniformalarımızı çıkarmak veya siyaseti bırakmak gibi hamaset politikalarına kulak asmadan düşünelim. Elbette ordumuza güveneceğiz, onun dediğini (gerçek) kabul edeceğiz. Ancak bu geri çekilme tarih ve şartlar itibariyle henüz operasyon başlamadan önce planlanmış olsa dahi, üst üste gelen "Türkiye Irak'tan çıkmalıdır, çıkacaktır" ve benzeri söylemlerin arttığı bir anda birkaç gün ertelenemez miydi? Operasyon aşamaları şunu gösterdi ki, aslında Türk Ordusu hiç de yabancısı olmadığı Kuzey Irak arazisine bu sefer yavaş yavaş ve yerleşe yerleşe ilerliyordu. Yoksa daha önce 4-5 saatte ele geçirilen Zap'a bir haftada ulaşılır mıydı? Yani ikmal yolları açılıyor ve emniyette, öndeki blok temizlenerek gidiliyor. Ve en önemlisi operasyonu başlatan birlikler çok kısa bir süre önce geri çekilerek taze birliklerle cephe takviye edilmiş. Türk Ordusu’ndaki bu strateji, belli ki, Irak'ta bir müddet kalacak tedbirlerin alınmakta olduğunu işaret ediyor.

Ama bu strateji hala kafa karışıklığına sebep olan bir kararla yerle bir ediliyor. Bizce bu geri çekilme Türkiye'nin operasyondaki başarısını gölgeye düşürecek ölçüde büyük bir etkiye sebep olmuştur. Türk sefareti asıl Amerika dedikten sonra Irak'tan çekilerek "tuş" olmuyor mu? Geri çekilme kararı alınmış dahi olsa birkaç gün ertelenemez miydi? Bu erteleme uluslararası kamuoyunda Türkiye'nin itibarının bu yönde zedelenmesini engellemez miydi? Ve asıl önemlisi bu çok basit önlemi dahi düşünecek bir siyasetçi, bürokrat veya devlet adamı çıkmadı mı?

Uluslararası politikada öncelik; milletin ve millî menfaatlerin korunmasında olması gerekir. Bunun için de elbette dış politikanın milli değerler ve menfaatler üzerine kurulmuş olması şarttır. Millî bir dış politikamız olsa; milletimizin ve devletimizin menfaatleri için uğraşan bir sefaretimiz olsa böyle tuşa gelir miydik?

Ama bir dakika, bu ülkenin dış politikasını yönetenler ve yönlendirenler daha bir ay önce Kosova bağımsızlığını ilan ederken "Bakalım Amerika ve Avrupa Birliği nasıl tavır alacak" diye bekleyip, onların oyuna göre görüş açıklayanlar değil miydi?


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazzeye ağıt... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 116
Dünyanın En Kısa Hikayesi... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


*Eskiden Allah için verilen selam, artık “rüşvet deyü” veriliyor.
*İnsanlığın ölçüsü olan selamlaşmak, kaybolalı beri, çevrede insan görmek zorlaştı.
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16349712
 Bugün : 1551
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 695056
 Bugün : 50
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 184
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim