Millet Bykmaz Hüseyin Kete Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Türkiye'nin demokratik hukuk devleti olduğunu dillerinden düşürmeyenlerin demokratik açıdan izahı mümkün olmayan çirkin, kaba ve sert çıkışlarla, türban yasakçılarından yana tavır almaları çifte standarttır, çirkinliktir.
İnsan onuru ve haysiyetiyle bağdaşmayan, beyin ve zihin dünyamızı allak bullak eden, bu ayrımcı, baskı ve dayatmacı davranışları, lâikliği ve devrimleri koruma ve kollama adına haksızlık ve hukuksuzluğun en bariz biçimde gözler önüne serildiği, maddî manevî çok ağır bedellerin ödendiği, binlerce gencimizi mağdur ve perişan eden 28 Şubat despotluğunun bitmediği ve devam ettiği anlamına gelmiyor mu?
İleride tarih bu darbeleri kaydederken, demokrat geçinen çoğu bürokrat ve siyasîlerin nasıl bir despotluk örneği verdiğini yazacaktır! Zamanın cumhurbaşkanının "28 Şubat'a karşı çıkmak cumhuriyetin temel niteliğine karşı çıkmaktır" diyerek desteklediği hafızalardan silinebilir mi?
"Seçimle işbaşına gelemeyeceklerini bilen sivillerden bilgi desteği aldıklarını itiraf edenler", "irtica ve gericilikle mücadelemiz bin yıl sürse de devam edecektir" diyenler, alnı secde ile tanışmamış sözde aydın geçinen bazı profların, "namazın Türkçe kılınması durumunda irticanın önleneceğini" ileri sürenler bugün aramızda değil mi?
Kendi halkının değerleri ile zıtlaşan bir kadronun "üniversitelerde kin, nefret dolu ifadelerle bu çağda daha halâ yasakçılardan yana olmaları, darbe heveslerinin bitmediğinin işareti değil midir?
Bunlar mı ahlâklı, inançlı, fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirecek?
Menderes'e isnad edip astırdıkları anayasayı ihlâl suçunu bugün kendilerinin işleyecek duruma gelmeleri ise ibretliktir!
Her türlü ihmal ve hainliğe maruz kalan bu toplum, geçmişini unutup mânâlandıramadığı için yakasını bir türlü belâ ve musibetlerden kurtaramadığını çok geç olsa da artık anlamaya başlamıştır ve kendisinin binlerce yıllık kültür birikimine sinsi, gaddar ve sistemli olarak inkâr etme girişimlerine hiçbir zamanda onay vermemiştir ve vermeyecektir de! Değerlerimize, kültür ve inancımıza az da olsa yaşamaya çalışırken gıcık olup irtica ve gericilikle itham ederek, tehdit algılaması yapanlara!.. Hakkı, hukuku çiğnemeyi maharet sayanlara!.. Kabadayı tavırlarıyle toplumun nefretini kazananlara!.. Varlıklarını makam, mevki ve imtiyazlarını lâik sisteme borçlu olduklarını iddia edenlere!.. Baskı ve despotluklarını yaşam felsefesi haline getirenlere!.. Bu çarpık yanlış ve hatalı görüşlerini kim, hangi fikir, düşünce ve eserle çürütüp yerle bir edecektir!
Kızgınlık ve öfkemizden başka ne yapabiliyoruz ki!
"İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz" hitabından cesaret alarak fikir düşünce hayatımızı inkişaf ettirip geliştirerek bu inanç karşıtı kimselerle bu milletin mücadelesi sürecektir.
Kıyamete kadar olsa bile!
|