Allah'tan ?mit Kesilmez Gönüldaş Sayı:
49 - Temmuz / Eylül 2005
Savaştan sonra, -görünüşe göre- müslüman ve kâfir ölüleri yan yana… Az önce birbirlerini bir kaşık suda boğanlar, sanki şimdi koyun koyuna … Kanları birbirine karışmış… Sanki, ortak bir sıvı… Ölüm, müslümanı ve kâfiri birbiri ile birleştirdi mi yani?..
Tam tersine… Biri, “ölü denmeyecek” seviyeye yükselmiş; bilmediğimiz bir hayatla yaşıyor… Peygamberlikten sonra “Yaratıl- mışların en şereflisi insan”ın yükselebileceği en büyük makama ulaşmış… Diğeri ise sağkende pek işe yaramayan maddesiyle birlikte, ebedi azaba yolcu… Bugünkü cemiyetimizde, ümitle ümitsizlik de koyun koyuna… En azından biz öyleyiz… Bir bakıyoruz içimiz, bir küçük gülümseme sayesinde ümitle doluyor… Bildiğimiz ve bilmediğimiz âlemlere iyiliği, güzelliği ve doğruluğu yayacak kuvvette görüyoruz kendimizi… Bir bakıyoruz, üzerine tonlarca ve kilometrelerce beton dökülmüş bir to- hum sanıyoruz kendimizi… Acz içinde çırpınıyoruz…
Şartlardan tamamen ümitsiz, Allah’tan sonsuz ümitli; yepyeni bir edebiyatın doğması için her türlü kirlilikle mücadele halindeyiz … İnsanın kanını dondurup, hayattan koparan karları delen kardeleni yaratan Allah’tan; iyiliği güzelliği ve doğruluğu yayan devleti ve onun edebiyatını nasip eden Allah’tan ümit kesemeyiz… “Allah’tan ümit kesilmez.” diyen bir dâvaya kalemimizi adamışız…
(Kardelen; Sayı: 11, Eylül 1996)
|