Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4096 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Hac'dan Yzlenimler
Hidayet Diler

  Sayı: 46 - Ekim / Aralık 2005

Allah'a hamdolsun hacca gitmek bize nasip oldu. Annem, eşim ve ben o mübarek yerleri gördük. İbadetimizi yaptık ve hamdolsun döndük. Cenab-ı Hak bütün arzu edenlere de en kısa zamanda nasip etsin inşallah (amin)...

Bilindiği gibi hac ibadeti sağlıklı ve malî durumu iyi olanlara farzdır. Gittiğimiz sene oralarda dostlarımızı, kardeşlerimizi ve Kardelen ailesini biz temsil ettik...

Gerçekten de hacca gelenler, geldikleri milletleri, toplumları temsil ediyorlar. Kıyafetleri ile, simaları, davranışları ve hatta ibadet tarzları ile farklılıklar gösteriyorlar... Ama orada hiçbir farklılık bizi rahatsız etmedi. Ancak, kabir ziyareti konusunda Suudî yönetiminin hassasiyeti sanki aşırı gibi geldi bana...

Endonezya hacıları herkesin takdirini kazandı. Kibarlıkları, kıyafetleri, zerafetleri ve birlikte hareket edebilme kabiliyetleri ile dikkati çekiyorlardı.

Mekke'de Allah'ın celalini, haşmetini, bereketini iliklerimize kadar hissettik. Kabe'ye çok yakın inşa edilmiş bulunan oteller (Hilton, Sheraton) ve Suudî kralının malikanesi Kâbe'nin etrafını perdelemiş durumda... Ecyad kalesinin yerinde yeller esiyor. O kalenin bulunduğu dağı da yontuyorlar.

Kâbe ve çevresinde temizlik gayet güzeldi. Ama asıl kirliliğe sebep müslümanların bu konuda eğitimsiz ve düşüncesiz hareket etmeleri idi... Halbuki Kâbe'nin Allah'ın evi ve Mekke'nin bu ev sayesinde mübarek kılınan bir belde olduğu her müslüman tarafından biliniyordu. O halde bu belde temiz tutulmalı idi.

Arafatta 24 saati bile bulmayan toplanma vakfe süresi Cenab-ı Hakk'ın rahmetinin seller gibi aktığı ve her duanın kabul edildiği saatlerin önemi o kadar büyük ki her müslüman arefe günü tevbe ve istiğfardan başka bir şeyle meşgul olmamalı... Arafat'a bayramdan sonra bir daha gittik. Ne dua, ne istiğfar, ne namaz başka yerde yapılanlardan daha makbul değildi artık... Görevliler Cebel-i Rahme'de (Hz. Adem ile Havva anamızın buluştuğu ve bağışlandığı tepe) namaz kılmaya bile müsaade etmiyorlardı.

Kâbe de sabahladığımız gece yağan yağmuru ve altınoluktan akan rahmetin altına girmek için tekbirlerini arşa yükselten hacıların hallerini göz yaşlarımızla seyrettik. O yağmur altında dakikalarca secdede kalan müslümanlara Allah rahmetini esirgemez inşallah.

Medine'ye geldiğimiz zaman Kâinatın Efendisi'nin himayesini ve şefkatini hissettik. Selatü selâmlar ile mübarek mescidine gittik ve namaz kıldık. Hele pazartesi ve perşembe tutulan oruçlar ve mesciddeki iftar sofraları bambaşka güzellikte idi. Akşam ezanı okunduktan sonra iftar edilecek kadar bir süre bekleniyordu. Bizde ise akşam ezanı ile kamet arasında çok acele ediliyor nedense...

Uhut, Yedi Mescitler, Kuba, Kıbleteyn ve Bilal-i Habeşi mescidleri ile Sevr Dağı gördüğümüz, ziyaret ettiğimiz ve namaz kıldığımız yerler oldu. Osmanlı'nın yaptığı Medine istasyonu tamir ve restore ediliyordu. Medine'den Cidde'ye oradan da memleketimize döndük.

Hac'da kurulan dostluklar herhalde çok kalıcı ve sevimli oluyor. Hac arkadaşlarımıza, Hakk dostlarına, Hakk'ı arayanlara, zulme karşı çıkanlara, Allah'ın yardımı, selâmı ve bereketi olsun...


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Adalet yerini bulsun... - Sayı 79
En güçlü... - Sayı 76
Yapılan-Yapılmayan-Yapıla... - Sayı 75
28 Şubat (hangi) kurallar... - Sayı 73
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591558
 Bugün : 2099
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630793
 Bugün : 439
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim