Şenlik notları Fatih Öncü Sayı:
68 - Nisan / Haziran 2011
 Bu yıl 769'cusunu kutladığımız Ertuğrul Gaziyi Anma ve Söğüt Şenlikleri yüzyıllardan beri sevinç ve coşkuyla devam etmektedir.
Ertuğrul Gazi zamanında yayla dönüşü, Allah'a şükür için yapılır ve önemli kararlar alınırdı.
Son yıllarda, aslına uygun hâle getirilen bu bayram, küresel köy haline gelen dünyada, Türk ve İslam dünyasının yıllık toplantılarının yapıldığı, önemli kararların alındığı 10 günlük bir şölen haline geldi. Her eylül ayının ikinci pazarı resmî törenler ile başlayan TİB Devlet Başkanları Kurultayı, 10 gün boyunca devam eder.
Haftalar öncesinden hazırlığa başlanan bayrama, her yıl olduğu gibi bu sene de, Pazar günü sabah saat 8'de kaymakamlığın önünde devasa mehteran takımının arkasında yürüyüşle başladık. En az 10 km den duyulan gülbank sesleri dosta neşe düşmana korku veriyordu. TİB üyesi devlet başkanları ve konuk devlet adamları mehteranın arkasından yürüyerek türbeye gelindi. Türbe ziyareti yapıldıktan sonra 10 yıl önce inşası biten 100 bin kişilik kapalı tören alanına geçildi. Türbenin yan tarafında bulunan tören alanı geniş bir meydanın kenarına yapılmıştır. Türbeyle tören alanı arasında ve çevresinde muntazam bir şekilde kurulan yörük çadırları birer açık hava müzesi gibiydi. Son yıllarda TİB üyesi ve misafir devletlerinin kültürlerini sergiledikleri çadırlar da bu sene ilgi odağıydı. Saat 10'da kapalı tören alanında açılış yapıldı. Günün anlam ve önemine binaen devlet başkanlarının kısa konuşmalarından sonra gösteriler başladı. Yüz binlerce ziyaretçiye şifalı pilav ve üzüm dağıtıldı.
Akşam saat 22'ye kadar süren gösterilerde Hayma Ana’nın Domaniç yaylasından Söğüt'e gelişi, ilk yıllarda yapılan şenlikler oyunlarla canlandırıldı. Akabinde yörük ve konuk devletlerin halk oyunları gösterileri yapıldı. Gece havai fişek gösterisi ve muhteşem mehteran konserini seyrettik.
Bu sene TİB üyeliği bünyesinde, bağımsız olamayan Türk ve İslam devletlerinden Doğu Türkistan, Batı Trakya ve Endülüs temsilcilerinin katılması şenlik sonrasında önemli kararların alınacağının göstergesiydi.
Üç gün süren Söğüt etkinliklerinden sonra, Bilecik'e geçen TİB devlet başkanları Osmanlı Vadisinde toplantılarına devam ettiler. Bu yıl çok önemli kararlara imza atacaklarını açıklayan TİB dönem başkanı Türkmenistan Devlet Başkanı'nın meclis konuşması ile toplantılar başladı. Salı günü boyunca görüşmeler sürdü. Çarşamba günü Osmanlı sınırlarında yaşamış devletler özel toplantısı yapıldı. Bu yıl Kânûnî Sultan Süleyman döneminde İngilizler tarafından yok olmaktan kurtarılan Fransa'nın ve II. Abdülhamit Han zamanında gönderilen Ertuğrul Firkateyni vesilesiyle Japonya'nın temsilciler gönderdiği toplantıda, Avrupa, Amerika ve uzak doğudaki Müslümanların sorunları ele alındı.
Giriş ve çıkışların yasaklandığı Osmanlı Vadisi'nde süren yedi günlük programda, deyim yerindeyse Bilecik'te kuş uçurtulmadı. Olağan üstü güvenlik tedbirlerinin yanı sıra bu yıl TİB ordusunda kurulan Muhafız Alayı da görev aldı.
Perşembe günü Kutsal Mekânları Koruma teşkilatı toplandı. Öğleye kadar süren Mekke ve Medine valilerinin konuşmalarından sonra hicaz bölgesinde yapılacaklar konuşuldu.
Öğleden sonra başlayan Kudüs toplantısı geç vakitlere kadar sürdü. Kudüs yönetiminin yaptığı faaliyetler görüşüldükten sonra, Kudüs'ün imarı için hazırlanan bu yılki bütçe açıklandı. Aynı zamanda bu yıl büyük bir karara imza atan kurul, bir yıl içinde bölgede bulunan tüm Yahudilerin silahsızlandırılmasına karar verildi. Önümüzdeki yıl bölgede TİB ordusunun sayısı 100 binden 250 bine çıkarılmasına karar verildi. Yapılan kapanış konuşmasındaki açıklamada, bölgedeki Yahudi nüfusunun azınlığa düşürülecek şekilde dağıtılması, gerekli görülenlerin bölge dışına sürülmesi, bu konuda hiçbir tavizin verilmeden alınan kararların uygulanması Kudüs yönetimine bırakılmıştır, denildi.
Cuma ve Cumartesi günü İrşat ve Tebliğ Komisyonu, TİB Sanayi ve Ticaret Örgütü, Müftüler Yüksek Kurulu, TİB Savunma ve Genişleme Konseyi toplantıları yapıldı. Pazar günü ikili görüşmeler yapıldı ve kaynaşma toplantılarıyla gün devam etti.
Pazartesi ve Salı günleri TİB Meclisi, yoğun çalışmalar yaparak son güne gelindi. Çarşamba günü Osmanlı Vadisindeki Bilecik Kalesi kapanış programına hazırdı. Aile resimleri çekildi. Saat 12'de kale burçlarından 41 pare top atışı yapılarak, son meclis toplantısı yapıldı. Saat beş gibi kapanış bildirgesinin okunmasıyla bu yılki toplantı bitmiş oldu. Akabinde akşam yemeğine geçildi ve gece boyu havai fişekler eşliğinde kutlamalar yapıldı.
Bu yılki kapanış bildirgesinin 101 maddesinden en önemli maddeleri arasında;
İsrail devletinin lâğvedilmesi ve Yahudilerin silahsızlandırılması,
Çin hükümetine kesin uyarı verilmesi ve uygulanan ambargonun ağırlaştırılması,
Rusların Kafkasya'dan tamamen çektirilmesi,
Bosna Hersek, Makedonya, Somali, Yemen ve Keşmir'in birliğe alınması,
Batı Trakya, Doğu Türkistan ve Endülüs'ün bağımsızlığının önünün açılmasına,
Yunanlılara terk edilen 12 ada ve Kıbrıs'ın tamamen geri alınması,
Ortak para birimine geçilmesi ve Türk Dünyası'nda ortak alfabeye geçilmesi,
Amerika'da çıkan iç savaş dolayısıyla gönderilen askerlerin görev süresinin uzatılması,
İngiliz Yarımadası'ndaki iç karışıklığa askeri müdahale yapılması,
İstanbul sur içinin TİB başkenti olması, bir sonraki şenliklere kadar hazırlıkların yapılmasına, Ekim ayı itibariyle 1500 üyeden oluşacak TİB meclisinin faaliyete geçmesine,
Sur içinin tamamen güvenli hale getirilmesi, surların aslına uygun şekilde yeniden yapılması, giriş ve çıkışların kontrol altına alınması, tarihi yapıların restore edilmesi,
Restorasyonu biten Ayasofya Camii'nde, uzun yıllardan sonra Ekim ayının ilk Cuma namazı kılınıp TİB meclisinin açılması, yer almaktaydı.
*** Çok mu uçuk kaçık bir hayal geldi size bu anlatılanlar. Şunu asla unutmayın. Osmanlı Devleti bunu 400 sene başarmıştı. Bir şeyin ilkini yapmak mı zordur yoksa daha önce başarılan bir şeyi yapmak mı zordur? Ne zamanki mehter geçmişi yâd etmek için değil de, geleceğe ses vermek için çalarsa, işte o zaman bu hayaller gerçek olur.
|