Mektuplar Halis Arlıoğlu Sayı:
75 - Ocak / Mart 2013
Yaprağı sararıp-solan, mektuplar. Unutup bir yerde kalan mektuplar.
Bakanı çok derin, bir sızı kaplar. Yazdıkça insanı, yoran mektuplar.
Söylenen o sözler, hep uçar-gider. İçinde saklıdır, elemle-keder.
Sen onu unutsan, o sana “oku!” der. Hasretle acıyı, alan mektuplar.
Satırlarda vardır, pek çok gözyaşı. Hatırlatır sana Urfa-Maraş'ı.
Malatya-Batman'a Konya”ya karşı... “Okuyun şu beni” diyen mektuplar.
Bayramlar onunla, sevince döner. Mektubu gelmeyen, kor gibi yanar.
O ışıklar artık, akşamdan söner. Boş ümitler veren, yalan mektuplar.
Saklıdır içinde, derin bir sızı. Bir hayli emel var, bir de çok arzu…
Okudukça sızlar, o kalbin bazı. “Unutmayın beni” diyen mektuplar.
Satırlara düşmüş, akan gözyaşı. Yakmış-kavurmuştur, gurbet ateşi.
On sekiz-yirmiye, gelmiş de yaşı. “Bir de beni oku” diyen mektuplar.
Bazen dua var, bâzen de sitem var. İçinde saklanan, bin-bir elem var.
Bir garip arzu, yolda gelen var. Hasreti-hicranı, duyan mektuplar.
“Nasihat -ihtarlar” var, dizi-dizi. “Sakın anneciğim, unutma bizi”.
Gurbetin uğrunda, batan yıldızı. “Bir de beni oku” diyen mektuplar.
Her birisi ayrı, telden çalıyor. Yollarına ana, baba yanıyor.
Gurbet elde onlar, sessiz ağlıyor. Bu dertleri sana, açan mektuplar.
“Baba” derler, “ana” derler duyarsın. “Gurbet acı bize gel” der uyarsın.
Evlât deyip bağrına taş koyarsın. Gözlerde yaş, kalpte ateş, mektuplar.
Hüsranları sana, çektirir bazı. Alan mektubunu, oluyor razı.
Koklar derin-derin, ondaki hâzı. Bir ok gibi sineyi, delen mektuplar.
Düşünce, duygular, ona yazılır. Gidilir-gelinir, biraz gezilir.
Gurbette kalanın, bağrı ezilir. O sırları sana, açan mektuplar.
Sıralı “Selâmlar”,büyük-küçüğe. Sorulur hatırlar, “nasılsın” diye?
İçinde bir resim birkaç hediye. Akan gözyaşını, silen mektuplar.
Bir hüzün, bir sevinç haberler verir. Mektubu gelmeyen, kederden erir.
Her türlü ıstırap, üstüne gelir… Gâh ağlatan, gâh da gülen, mektuplar.
İçlerinde vardır, bir hazin koku. İster at bir yana, istersen, oku…
Gurbette yüklenmiş, bu ağır yükü. “Cevabını tez yaz” diyen mektuplar.
Katlanır-dürülür, zarfa konulur. Pullanır üstüne, mühür vurulur.
Yollara bakarken, gözler, yorulur. Taze çiçek gibi, açan mektuplar.
Nazlı bir kız gibi, kaçan mektuplar. İlden ile böyle, uçan mektuplar
|