Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3538 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Kemal, Zevale Delâlet Eder
Av. Özgür Alkan ALKIŞ

  Sayı: 76 - Nisan / Haziran 2013

Batı medeniyeti, Roma nizamı, Hristiyan ahlâkı ve Yunan aklı üzerine kuruludur. Bu temeli siyasî birliğe dönüştürmek üzere Avrupa Topluluğu ve akabinde Avrupa Birliği kurulmuştur. Türk ve Türklük de bu 3 unsurla mücadele ederek dünya sahnesinde varolmuştur.

Papalık Vatikan merkezli dünyanın en küçük devleti olsa da etkisi ve derinliği bakımından en mühim devletlerinden ve kurumlarından biri. Avrupa’da bulunup da lâikliği benimsemeyen tek devlet. Milyarlarca euroluk bir kaynağa hükmediyor. Kilise ve ruhbanlık teşkilâtlarıyla hemen her dünya ülkesinde temsilciliği ve bilgi sağlayan elemanları bulunan ve büyükelçisinin statüsü bulunduğu her ülkede batılı ülkelerin büyükelçilerinin reisi olan istisnai bir devlet. Bu devletin önemi teşkilâtının büyüklüğünden veya sahip olduğu maddî kaynaklardan gelmiyor. Papalığın asıl önemi Batı medeniyetinin temelini teşkil eden 3 ana unsurdan biri olan Hristiyan ahlâkının temsilcisi olarak görülmesinden ileri geliyor.

Bundan 10 ve 15 yıl önceki elinizde tuttuğunuz 22 yaşındaki dergimizin ilk sayılarında “Medeniyet Bul(a)şması” ve “Ouo Vadis Dünya Nereye” başlıklı yazılarımızda Batı medeniyeti ve dünya Quo Vadis (nereye) diye sormuş ve Batı medeniyetinin çöküşün eşiğinde olduğunu iddia etmiş idik. Bunu iddia ettiğimiz anda Batı medeniyetinin çökmesini bırakın sendeleyebileceğini bile düşünmek bazıları için muhal idi; zira Batı Medeniyeti ve onun siyasî projesi olan Avrupa Birliği’ne katılmaya karşı olmak şöyle dursun sonuçsuz bir müzakere sürecinin bile Türkiye için ehlileştirici (!) olacağı sözde aydınlar tarafından empoze ediliyor, tek yanlı teslimiyet demek olan gümrük birliği için bile gündüz vakti havai fişekler atılıyordu.

Çok şükür ki bugün, aydınlarımız değilse bile idarecilerimiz Avrupa Birliği’nin ve Gümrük Birliği’nin ülke menfaatlerine olup olmadığını değerlendirebilen bir akli olgunluğa eriştiler.

“Kemal Zevale Dalalet Eder”

O günlerde yani 90’lı yıllarda ve 2000’lerin başında Batı medeniyetinin zulmü kemal noktasında idi. Irak’ta Amerikan emperyalizmi George W. Bush ağzından kendini crusader (haçlı savaşçısı) olarak tanımlıyor, “ya benimlesiniz ya da düşmanımsınız” diyerek ve yeni Roma biziz haykırışıyla dünyaya nizam vereceğini ilân ediyordu. Öte yandan İsrail en vahşi saldırılarını sürdürüyor. Vahşi Kapitalizm fahiş faizler ve uluslarası para kuruluşları eliyle de 3. Dünya Asya ve İslâm ülkeleri kölelik düzenine mahkûm ediliyordu.

İşte bu zulmün kemal noktası idi. Kemalin zevale dalalet edeceğini düşünüp 20 yıl içerisinde yazdığımız yazılarda Batı Medeniyetinin zulümde kemale erip inşallah Gayretullah’a dokunacağını umduk. Tıpkı Çanakkale’de zulmün kemalinin zevale dalalet edişi gibi..

Bugün geldiğimiz noktada;

* Papalık bir önceki papa döneminde ayyuka çıkan sapıklık sodomi sübyancılık, kara para, yolsuzluk skandallarıyla sarsıldı ve Papa istifa etmek zorunda kaldı, kemmiyet bir noktadan sonra keyfiyeti de belirlediğinden, o derecede ruhbanın ve kilisenin kirlenmiş olmasının kurumu da kirleteceği aşikâr idi. Esasen kendi tarihi bir zulüm tarihi olan Vatikan tekraren kendi zulmüne ve ahlaksızlığına mahkûm oldu. Sıradan Hristiyanın gözünde Hristiyan ahlâkı ahlâksızlıkla özdeşleşmiş olmakla Batı medeniyetinin bu temeli sarsılmış oldu.

* Yunan aklı ise artık sadece kurnazlığa tahvil edilmiş olduğundan ve düştüğü acıklı iflâs ve müstemleke görüntüsüyle “kendi himmete muhtaç dede kime himmet ede” seviyesinde zillete hapsoldu.

* Roma nizamını idealleştiren batının yeni Roma kurma ideali olarak temeli atılan “Avrupa Birliği” bırakınız siyasî birliği ekonomik birliğini bile muhafaza edemeyecek boyuta geldi,

* ABD Afganistan ve IRAK’ta aczini itiraf ve geri çekilme noktasında, Bizzat Obama ABD içinden ekonomik ve siyasal zulme karşı bir iddiayla zuhur etti ve kuruluşundan bu yana ilk defa Siyonist örgütlerin tümü bir ABD başkanına cepheden ve tümden karşı çıktı. Elbette ki bir iddia hali belirlemez. Hali fiiller belirler. Onun da ne kadar muktedir olacağı zaman içerisinde görülecek.

* İsrail tarihinde ilk kez bir devletten özür diledi. Mevcudiyetinin devamı için uzlaşmaya da mecbur olduğu batıl analistlerce bile ifade edilir oldu.

* Arap halkları Batı zulmünün aşağılık ajanları olan diktatörlerini def edip şimdilik arızaları olsa da özyönetim imkânına kavuştular.

* Dünyanın ana ekonomik ekseni Batı’dan BRIC (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin) ülkelerine kaydı. 20 yıl içerisinde ABD’nin dünyada ekonomik belirleyiciliğini kaybedeceği bizatihi OBAMA’nın konuşmasındaki bir itiraftır. Ekonomik dayanakların bir süre sonra siyasal vaziyeti de belirleyeceği tarihin bir kuralıdır. Alt yapı üst yapıyı belirler. Ekonomik seviye bir süre sonra bilim ve askeri alanda da tekâmülü beraberinde getirip Batı medeniyetinin hâkimiyetinin son ricat borusunu çalacaktır.

* Nihayet hepsinden de önemlisi ülkemiz devletimiz ve milletimiz tarihin arka planını çok sonra yazacağı bir dönüşüm geçirdi. Zalimin halkasını kırdı, Adilin halkasını da tüm dünyaya yayma iddiasını ifade edebilir oldu, bu sayededir ki tüm mazlum milletler için de bir mücadele cehdi ve imanı zuhur edebildi.

Karahanlı, Selçuklu, Osmanlı’dan tevarüs ettiğimiz Nizam-ı Âlem mefkûresini bilmese de vicdanında muhafaza eden milletimiz ve Batılıların çizdikleri sınırlarına hapsolma şartıyla kuruluşuna izin verdikleri Cumhuriyetimiz önünde yeni bir dünya kuruluyor.

Çöken Batı medeniyetinin bize çizdiği dairenin dışına çıkıp tarihin zalimin yeni dünya düzeni değil! Adilin yeni dünya düzeni budur! Demek ve bugün için en mühim eksikliğimiz olan insan kaynağımızı eğitim ve öğretim ile maddî manevî tüm ilimlerle donatıp, askeri teknoloji ve ilimle meydan yerine çıkmak medeniyetimizin ve oluşumuzun dalaletiyle millî vicdanî ahlâkî ve insanî borcumuzdur.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
15 Temmuz Kahramanlığını ... - Sayı 93
Ne Fa Ka, Bedenini Arayan... - Sayı 92
İsmiyle müsemma Kardelen’... - Sayı 85
Stratejide yapılan hata, ... - Sayı 78
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16342720
 Bugün : 6446
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694769
 Bugün : 126
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 203
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim