Yakarış Halis Arlıoğlu Sayı:
76 - Nisan / Haziran 2013
İlâhi! Sana yöneldim. İsyan-tuğyan ile geldim.
Artar, günden güne derdim. İsyan-tuğyan ile geldim.
Akar gözlerimin yaşı. Taştan taşa vurdum başı.
Günahkârım sana karşı. İsyan-tuğyan ile geldim.
Keremine yüz süreyim. Harem-gâhına gireyim.
Mağfiretini göreyim. İsyan-tuğyan ile geldim.
Günahım çok yüzüm kara. Nâçâr düştüm bu yollara.
Yüreğimde bin bir yara. İsyan-tuğyan ile geldim.
Çok ağladım, güldür beni. Mağfiretle, doldur beni.
Muradıma erdir beni: İsyan-tuğyan ile geldim.
Dilenciyim, kapında kul. Bu kemteri eyle,kabul..
Nolur bizi, mağfiret kıl. İsyan-tuğyan ile geldim.
Çaresizdim bu çöllerde. Kaldım yabanda-ellerde.
Turna gibi o göllerde. İsyan-tuğyan ile geldim.
Ağladım hep günahıma. Yetiş artık, bu âhıma.
Baş koyduğum o râhına, İsyan-tuğyan ile geldim.
Karıştım çölde kumlara. Bakar dururum o yollara.
Kanar bağrımda, binler yara. İsyan-tuğyan ile geldim.
Koyma bizleri bu dara. Zaten bahtımız oldu kara
İşim gücüm, döndü zâr’a. İsyan-tuğyan ile geldim.
Gönül bir’den bir’e uçtu. Belki Mevlâ’ya kavuştu.
Ferhat bu dağları aştı. İsyan-tuğyan ile geldim.
Hep dertlere giriftârım. Bitmiyor-âhu-zârım.
Ömrü-fâni geldi geçti. İsyan-tuğyan ile geldim.
Yıllar böyle tükendi hep. Kapında olsaydım kelp.
Hicranlarım bitmiyor. Nasıl dayansın buna yürek?
Kaç yıl uykusuz kaldım. Artık hasretten bunaldım.
O mutlu hayat burada bitti. Derin hülyalara daldım.
|