Hicranlı şarkılar Halis Arlıoğlu Sayı:
86 - Ekim / Aralık 2015
Hicranlı bu şarkılar, yakıyor yüreğimi.
Onları dinledikçe, hatırlarım mâzimi.
Hayal-meyâl geçiyor, o çocukluk yıllarım.
Koyun-kuzu peşinde, tozuyordu yollarım.
Sürerdim öküzlerle, çiftimizi tarlada.
Leylekler solucanı, topluyordu arkada.
Bu türküler düşmezdi, o yıllarda dilimden.
“Sarı kurdelem sarı,”söyler idim ben her dem.
Biçerdik ekinleri, yaz gelince orakla..
Sürerdik düvenleri,.öküzler ve atlarla.
Savururduk harmanı, o rüzgârda yabayla.
Sap üstünde yatardık, sanırsın ki bir yayla.
Karanlık gecelerde, yıldızlara bakardım.
Atların torbasını, başlarına takardım.
Değirmene giderdi, yükleriyle araba.
Yollar çamur-çaylaktı, batar çıkar arada...
Beklenirdi üstünde, çuvallarda yatarak.
Günlerce değirmende, un-uğraya batarak
Gürül-gürül akardı, değirmenin o suyu.
Durup-dalgın bakardım, onca saatler boyu.
Horozları öterdi, değirmenin yanında.
Şarkı-türkü söylenir, o günün eyyâmında.
“Tez geçse de her sevgi,”diye başlar-biterdi.
O yürekler kan ağlar, gözlerden yaş akardı.
Sevinçle dönülürdü, değirmenden evlere.
Herkes neşelenirdi, başlardı bir velvele.
Mutlu mu-hüzünlü mü? Geçti böyle yıllarım.
Şimdi bu şarkılarla, o yılları, anarım.
Bu şarkı-türkülerin, hâtırâsı çok derin.
O yüzden hep bunları, dilimde hecelerim.
“Ayva çiçek açmış”der, sarar beni elemler.
“Yaz mı, gelecek”diye, herkes onu yâd eder.
“Ne yeşili-siyahı,” çekiyor yıllarca âhı...
Hayâlimde sen varsın, istemem artık mâhı.
Bir vefâsız yar için, ağladım için için.
Şarkıları duydukça, kan ağlar benim içim.
Köyüm gelir aklıma, bayramı düğünleri.
Çalıp çağırdıkları, odaları her yeri..
Tatlı bir huzur vardı, köylüler arasında.
Bilinmezdi anarşi, yoktu inançsızlık ta.
Ters yüz olmuş her şeyler, ezana çemkirmişler..
‘Bodrum’da kokanalar.”Yıkın camiyi” demişler.
Bunlar;’Çağdaş-devrimci’ İnsanlıktan anlamaz!.
Kokuttular ülkeyi, hayâsız arlanmazlar!..
Bir sam yeli estirdi, sütsüzler ülkemize.
İnkâr isyân ederek, saldırdı mukaddese.
Lânet olsun topuna, .huzuru mahvettiler.
Bu haydutlar, dinsizler, hayâ’yı kirlettiler..
Vefa yok insanlık yok, sarmış isyân kokusu. ..
Kalmamış o saflığın, hiçbir yerde dokusu.
Bu lâiklik-şerirlik, azmış azmış kudurmuş..
Hayatı zehir etmiş, insanlığı boğdurmuş!.. .
“Gülmedi bahtım, gülmedi gitti”…
Bu inkâr isyânlar, beni mahvetti..
Nice dostlarım, diyârı terk etti…
Boşalmış o köyler, bir hayâl olmuş…
Açılan güllerimiz, sararıp solmuş..
|