Adını, okuyan koysun Halis Arlıoğlu Sayı:
90 - Ekim / Aral?k 2016
Ey mevsimsiz uçan, garip turnalar.
Benden bir selâm, götür yurduma.
Dertlerimi demet ettim, burada.
Koyun kuzu, meleşir mi orada?
Benden bir selâm, götür yurduma
Eğlendim bu yerde, kaldım burada.
Boranlar, tipiler, var mıdır orda?
Benden bir selâm götür yurduma.
Boz bulanık sular, akar mı dersin?
Neden aklıma, geldi bu mevsim?
Ayrı düşmüş gibi, durmaz inlersin.
Benden bir selâm, götür yurduma.
Üşüyor mu, o nazlımın elleri?
Kurumuş mu, yeni açan gülleri?
Dağılmış mı, o zülfünün telleri?
Benden bir selâm, götür sunama…
Kürüdü mü, dam üstünde karları?
Sulamış mı, doru atla, tayları?
Gözlüyor mu, yine gurbet yolları?
Gelirken nazlımdan, bir haber getir.
Döküldü mü, bağımızın gazeli?
Duruyor mu, köyümüzün güzeli?
Bu gurbetlik, yaktı bağrım ezeli.
Gelirken köyümden, bir haber getir.
Sevilenler, özlenenler, gitmiş mi?
Lâle, sümbül, mor menekşe açmış mı?
Ayrılıkla onca hasret, bitmiş mi?
Gelirken yurdumdan, bir haber getir.
Benim dertlerimi, dinle de burda.
Al götür hepsini, o güzel yurda…
Belki derman olur, ondaki derde.
Gelirken sunamdan, bir haber getir.
Çok yolcuyla haber, selâm yolladım.
Yıllar yılı, bir selâmın almadım…
Herkes güldü, bir gün olsun gülmedim.
Gelirken yurdumdan bir haber getir.
Gözüm yolda, selâmını bekledim.
Günü aya, ayı yıla, ekledim…
Acıları yüreğimde, sakladım.
Benden bir selâm götür yurduma.
Bu son bahar, ömrümüzün son günü.
Yaklaşıyor, kervanların göç günü.
Yaralı yürekler, sıla düşkünü…
Benden bir selâm götür yurduma.
Ümitler, emeller, bir hayâl oldu.
İçimde sevgiler, sararıp soldu.
Bilmiyorum acep, ona ne oldu?
Gelirken sunamdan, bir haber getir.
Artık yeter olsun, bu hasret bitsin!
Çekilen acıları, daha mı çeksin?
Bir koca ömür, böyle mi geçsin?
Benden bir haber götür yurduma…
Bitti de bu kelâm, tükendi sözler;
Herkes yurdunu, elbette özler.
Hasret acısıyla, doldu bu gözler;
Benden bir selâm götür yurduma.
|