BİR GÖNÜL YANGINI Halis Arlıoğlu Sayı:
93 - Temmuz / Eylül 2017
Bir gönül yangını, sardı ruhumu.
Bilmiyorum sevda, denilen bu mu?
Bağışlar belki, bir gün suçumu
Ruhumu hicrana, yakan sevgili
Geçirdim bunca yılı acıyla.
Gönlüme kuruldu, bir koca yayla.
Halime-malûmdur, O yüce Mevla.
Akan gözyaşımı, silen sevgili.
Gizli sırlarımı, yâda açarsın.
Bir ceylan misali, benden kaçarsın.
Bencileyin belki, sen de nâçarsın.
Beni dertten derde, salan sevgili.
Verdiğin çiçekler, elimde soldu.
Aramızda engel, uzun bir yoldu.
O eski sevgiler, bir hayal oldu.
Gönlümü bu gama, salan sevgili.
Aramıza girdi, o yüce dağlar.
Sevdiğim gurbette, ah çekip ağlar.
Altın saçlarına, siyah gül bağlar.
Beni bu dertlere, koyan sevgili.
Akşamdan battı, şafak yıldızım.
İçimi sardı, bir garip hüzün.
Bilmem ilkbahar, bilmem ki güzün.
Yazımı kış eden, güzel sevgili.
Issız vadilere düşürdün beni.
Yayladan, çöllerden aşırdın beni.
Mecnun gibi peşinde koşturdun beni.
Gönlümü-gözümü yakan sevgili.
Hicran okları kalbimi deler.
Şafağı olmayan uzun geceler.
Dilim her daim adın heceler.
Ruhumu şefkatle saran sevgili.
Yıldızlar bu akşam yere indiler.
Feryadımdan beni bir dost bildiler.
Sevdiklerim defterinden sildiler.
Beni yıllar yılı yoran sevgili.
Bir ümitle böyle yollara düştüm.
“Hayali-muhayyel”deyip dolaştım.
Aşılmaz denilen engeller aştım.
Herkese yaz bana “boran”sevgili.
Ne sarp imiş şu dağların yamacı.
İçime bıraktın bir büyük acı.
Dinmez gönlümde sızlayan sancı.
Nerde bilmem bu derdimin ilacı?
Başıma bu sevdayı saran sevgili.
|