Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1680 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

“İmam-ı Kastalanî’den Seçme ve Süzmeler”
Kürsü Kainatın Efendisi

  Sayı: 100 -

İSTİRAHAT

Gecenin evvelinde, yani yatsı namazından sonra yatıp uyurlardı. Gece yarısının başında kalkarlar ve misvak kullanıp abdest alırlardı. Uykuyu hiçbir zaman ihtiyaç derecesinden fazla devam ettirmezlerdi. İhtiyaç derecesinden de nefslerini yoksun bırakmazlardı. Usulleri, itidal haddine riayetten ibaretti. Yatınca, sağ taraflarına dönüp zikre başlarlardı. Mübarek gözlerini uyku bürüyünceye kadar zikre devam ederlerdi. Yedikleri yemekler de hazmedilmeye başlanmadan yatmazlardı. 

Sağ taraflarına yatmaları, her işte sağlarını kullandıklarındandı. Sol tarafa yatmanın kalbe zarar verdiği belli bir şeydir. Uykunun en kötü ve zararlı şekli, arka üstü yatmaktadır. Yüzükoyun yatmaksa şeriatça kötüdür.

İbn-i Mâce rivayetine göre, bir gün Allah’ın Resulü, Mescide girince, yüzükoyun yatmış bir insan gördüler, onu ayaklarıyla dürttüler ve dediler:

“Uyan ve kalk! Bu türlü uyumak Cehennemliklere mahsus bir şekildir.”

Kâh döşek üstünde yatarlar, kâh deri veya hasır üzerine uzanırlardı. Yattıkları zaman sağ ellerinin ayasını sağ yanaklarına koyup:

“Yarabbi; kullarını kabirden kaldırdığın gün beni azabından sakla!”

Diye dua ederlerdi.

Ebu Kutâde Hazretleri:

“Allah’ın Resulü gece yatarken sağ yanlarına dönerlerdi. Sabaha karşı da kollarını dikip başlarını ellerinin içine alırlardı.”

Ebu Huzeyfe rivayetince yatarken duaları:

“Allah’ım; beni isminle öldür ve isminle dirilt!”

Enes Bin Malik rivayetince, yattıkları zaman duaları:

“Hamdolsun Allah’a ki, bizi yedirdi, içirdi, ihtiyaçlarımızı giderdi, bize yatak verdi. Niceleri vardır ki, yatak vericileri ve ihtiyaç gidericileri mevcut değildir.”

Hazret-i Âyişe, Allah Resulü’nün, yatarken, Kur’ân’da “Muavvezeteyn” denilen son iki sûreyle “İhlâs” sûresini okuyup ellerini üflediklerini ve sonra ellerini başlarına, yüzlerine ve vücutlarına sürdüklerini ve bu fiili üç kere yaptıklarını nakleder.

“Gözlerim uyur, kalbim uyumaz.”

Mealindeki hadîse rağmen bir seferinde sabah namazını nasıl kaçırdıkları sorulacak olursa cevabı hazırdır!

Evet, bir gece, sefer esnasında, bir vadi içinde sahabîlerle birlikte uykuya dalmışlar, herkesi uyku bastırmış ve sabah namazı kaçırılmıştı. Hazret-i Ömer kızgın güneşin tesiriyle ilk uyanmış, tekbir getirmiş, başta Allah’ın Resulü, herkes uykudan kalkmış, abdest alınmış ve sabah namazı kaza edilmişti.

Cevap:

“Namaz kazasının meşruluğunu Allah Resulü’nün zatında göstermek için İlâhî hikmet icabı bir tecelli…” 

MUCİZE

Mucize, Nebî ve Resûllerin gerçekliğine delâlet eden harikulâdeliklere denilir. Bir harikulâdelik ki, bilinen ve alışılmış olan tabiîliklerin ve basit insanlara mahsus insanî kudretin çok üstünde… Yapılamaz ve olamazın ta kendisi… Mucizenin ana şartı, hiçbir suretle başkaları tarafından tatbik ve icrası mümkün olmamasındadır.

Allah Resûlünün, kameri ikiye bölmeleri ve Musa Peygamberin asâyı ejderha yapması gibi…

Bütün bunlarda:

“İktidarı olan mislini meydana getirsin!”

Gibi, topyekûn insanoğluna meydan okuyucu bir mânâ vardır. Bağlı bulunduğu peygamberin mucizesinden bir hisse ve şube olan evliya kerametlerinde ise meydan okuma mânâsı yoktur.

Peygamber mucizeleri içinde, meydan okuma mânâsına uzak olarak, hal ifadesi şeklinde bir takım tecelliler de vardır ki, bunlara mucize ismi verilmez, “erhâs” tabir edilir. Allah Resûlünün, başlarında bir bulut dolaşması ve İsa Peygamberin beşikte konuşması, vesâire…

Bu gibi tecelliler, doğrudan doğruya gösterilen mucizeler kabilinden değil, Peygamberlik hal ve sıfatlarından ibarettir ve onun için de ismi değişiktir. Mucizenin “Teaddî-Meydan okuma” şartiyle bir arada olduğu hükmü bazı âlimlerce kabul edilmez ve bunlar “teaddî” şartına ait, kitap, sünnet ve icmâ çerçevelerinde bir delil bulunmadığını iddia ederler.

Allah Resûlünün mucizeleri ekseriyetle “teaddî”siz, yani herhangi bir meydan okuma ifadesi dışında olmuştur. Mübarek parmaklarından su akıtmaları, bir yemekten yüzlerce kişiyi doyurmaları, Hazret-i Ali’nin gözlerine temaslariyle sıhhat vermeleri, hep “teaddî” dışı mucizelerdir.

Mucizelerin zuhura geldiği an:

“―Şehadet ederim ki, ben Allahın Resûlüyüm!”

Buyururlardı.

Bir gün bir şahsı gösterip:

“―Şu adam cehennem ehlindendir!”

Demişlerdi. Gazâda sağa sola saldırıp nice kâfiri yere seren bu adamın cehennem ehli olmasını, sahabîler hayretle karşılamışlardı. Sonunda adam yaralanıp kendi kendisini öldürünce hakikat anlaşıldı ve Allah Resûlü, buyurdu: “Şehadet ederim ki, ben Allahın Resûlüyüm!”

“Allah Resûlünün mucizelerinde teaddî mefhumiyle ifadelendirilen meydan okuma fiilinin bulunmadığını Kur’ân âyetlerinde bu hususta hiçbir sarahat bulunmaması ve herhangi bir şart gösterilmemesiyle sabittir” denilmiştir.

Mucizenin bir şartı da, “teaddî” eden, yani mucizenin mislini göstermeye başkalarını davet etmek suretiyle meydan okuyan zatın, murad ve davasına uygun harikalar göstermesidir. Farâza biri, herhangi bir hayvanı insan gibi konuşturacağını iddia etse de o hayvan gerçekten konuşsa, fakat konuşturanın doğruluğuna değil, yalancılığına şehadet etse, bu fiil mucize olmaz. Zira o yerde Allahın yarattığı harikulâdelik, peygamberin doğruluğuna şehadet etmelidir. Allahın yarattığı harikulâdelik, dava sahibinin yalancılığına şehadet edecek olursa, bu hâdise, Allah tarafından, o kimsenin yalancılığını göstermek için meydana getirilmiş bir tecelli olur. (Devam edecek)

 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Hususilik... - Sayı 114
Hususilik... - Sayı 113
Hususilik... - Sayı 112
Hususilik... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Cinayet, hırsızlık, fuhuş, içki, kumar ve uyuşturucu karışımından ibaret düzeni ambalajlayıp medeniyetin ta kendisi diye yutturmak isteyen “tek dişi kalmış canavar”a karşı hani, “iman dolu göğsümüz” vardı?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592606
 Bugün : 3147
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631025
 Bugün : 671
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim