Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2149 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bosnayı çok seviyoruz
Site Editörü

  Sayı: 102 -

Bosna’ya iki kez gitmek nasip oldu. Saraybosna’ya ilk indiğimizde elbette ilk durağımız Başçarşı ve civarıydı. Gazi Hüsrev Paşa Camisi’nin etrafına konuşlanmış çarşıyı ve civarını birkaç saatte dolaştık. Âdetâ bir İstanbul Suriçi mahallesinde gibiydik. Her köşe başında bir Osmanlı eseri vardı; cami, tekke, çeşme… Hattâ içimden geçirmeden edemedim, ecdadımız sağolsun bu toprakları fethetmişler ve böyle güzel eserler yapmışlar. Ama kuruluş şehri Bilecik’te bir tane böyle eser olmaz mı?

Bosna köftesi (cevabimizi) de yedikten sonra merhum Aliya’nın kabrini ziyaret etmek için kabristana gittik. Kabristanda, yeşillikler içinde açmış papatyalar gibi duran onlarca beyaz mezar taşı karşıladı bizi. Mezar taşlarının tek ortak noktası beyaz olmaları değildi, her bir taşta yazan ölüm tarihi de aynıydı: 1992.

Kabristanlar dışında Saraybosna’da savaşın izlerini taşıyan yerler azdı. Pazar alışverişi yapan insanların bombalandığı alan bu yerlerden birisiydi. Mostar’da ise duvarları top mermileri ile dövülmüş birçok bina gördük. Mostar’da bize savaşı hatırlatan diğer bir unsur tanıştığımız bir müezzindi. Hırvatların zarar vermemesi için namaz saatleri dışında kapalı olan bir caminin müezzini bizim için camiyi açtı. Bize elinde kalaşnikoflu fotoğrafını gösterdi. On altı yaşındaymış o zaman. Babası şehit düşmüş.

Peki, Bosna’da ne olmuştu? Bu hatıraların bize savaşı hatırlattığını sanıyordum ancak bu sayımız için “Bosna’da ne oldu” sorusuna cevap aramaya çalıştığımda gördüm ki hatırlamamız için önce bilmemiz lâzımdı. Ve biz bilmiyorduk.

Elinizde tuttuğunuz bu sayımızda işte bu soruya yanıt aramaya çalıştık. Bu sorunun cevabı belli diyebilirsiniz: “Çok kötü şeyler oldu”. Evet, gerçekten de çok büyük bir zulüm vardı Bosna’da. Okurken yok artık dedirten o kadar çok şeyle karşılaştım ki. Evet, zulüm vardı ama diğer yanda başkomutanları Aliya liderliğinde kahraman bir halk ve onların ayakta durma mücadelesi vardı.

Millet karakterimiz için şahsına münhasır desek abartmış olmayız. Bosna konusunda da resmî belgelerde ülkemizin adı çok geçmese de, o yılları hatırlıyorum, savaşmak için gidenleri ile, Bosna halkına yapılan yardımları ile elinden geleni yapmaya çalışan bir millet vardı. Merhum Aliya’ya olan muhabbet bile bunun bir göstergesidir. Bilmiyorum katılır mısınız ama bazen Aliya’yı Bosnalılar’dan daha çok sevdiğimizi düşünüyorum. Bu muhabbet aslında Aliya şahsında çok büyük bir zulüm görmüş, mazlum bir halka olan sevgidir.

Biz Aliya’yı ve onun şahsında Bosna’yı çok seviyoruz.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Tevhid yoksa huzur da yok... - Sayı 122
Anlam peşinde... - Sayı 121
Zor zamanların cesur sesi... - Sayı 120
Sosyal medyanın gücü... - Sayı 119
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (122):
Tarih boyunca izlediği politikalar, güncel meselelerde takındığı tavır çerçevesinde, doğu medeniyetinin aslî unsurlarından İran'a bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 sağlık dileklerimizle, hürmetle...... naci eroğlu

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Anlam peşinde
Bizim olmayan gemide kaptan olmak
Parlamenter sistem ve mağdurları
Kırk gün bir ölüyü bekleyeceksin
Niye döktün gözyaşımı


Ali Erdal - Anonim eserlerin kıy...
Ali Erdal - Sıradan bir filme bu...
Ali Erdal - Kırk gün bir ölüyü b...
Ali Erdal - Kırk
Necip Fazıl Kısakürek - Kıraat kitabı
Ekrem Yılmaz - Derinlik
Ekrem Yılmaz - Yapamıyorsan hayal e...
Ekrem Yılmaz - Kürtlerin PKK ile im...
Dergi Editörü - Çare
Site Editörü - Anlam peşinde
Necdet Uçak - Niye döktün gözyaşım...
Necdet Uçak - Olacak
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Malazgirtin aslanlar...
M. Nihat Malkoç - Anadolu Türk masalla...
Ayhan Aslan - Yamyam
Mehmet Balcı - Şimdi
Mehmet Balcı - Dönemem
Ahmet Çelebi - Gazzeli çocuğa
Halis Arlıoğlu - Parlamenter sistem v...
Halis Arlıoğlu - İçimde bir yara var
Murat Yaramaz - Artık yeter
Murat Yaramaz - Masal
Mevlüt Yavuz - Sanma ha!
Cemal Karsavan - Seni düşünürüm
Heybet Akdoğan - Gülsema
Emine Öztürk - Hapis
Zekeriya Yılmaz - Bıraktın
Mehmet Ali Metin - Doğu ve Batı’nın hik...
Yaşar Akyay - Bizim olmayan gemide...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14443596
 Bugün : 2457
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 627432
 Bugün : 153
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 72
 121. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim