Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     504 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Niçin düşmanlar
Halis Arlıoğlu

  Sayı: 118 -

Bunun pek çok sebepleri var. En başta idarecilerimizin Müslüman olması ve Müslüman halkın duygu ve düşüncesine tercüman olması… Batıdan aşırma olan laisizm, kemalizm ve devrimler gibi isim ve mefhumları demoklesin kılıcı gibi halkı korkutmak ve yıldırmak için kullanmaması. Zira bu isim ve mefhumlar yaklaşık doksan yüz yıldan beri millete baskı ve zulüm aracı olarak kullanılmış, Cumhuriyet cumhura düşman olarak uygulanmıştır. Temcit pilavı gibi bir takım seviyesiz ve seciyesizlerin ağzında tekrarladıkları bir kavram var “kuva-î millîye ruhu”. Oysa iş, bu şerir, bu müfterilerin sandığı gibi değildir. Tarihler bunu tekraren yazmaktadır. Henüz Mustafa Kemal, Samsun’a çıkmadan Kuva-î Millîye ruhu Anadolu’da canlanmış, Ege’de binlerce din adamı, Esat İleri Hoca mihrabı ve minberi bırakarak sarık ve cübbeleriyle cepheye koşmuşlardır.

Galip Hoca adındaki Celal Bayar’la meşhur Ege’nin efeleri, Afyon ve Denizli müftülerinin “Demir Alay” ismiyle topladığı millet, zaten işgale karşı çıkmış ve Kuva-î Millîyeyi oluşturmuştu. O yıllarda din mefhumu revaçta olduğu için dinli dinsiz, ateist materyalist ve diğerleri de bu kılığa girmiş ve dini kullanmışlardır. Mustafa Kemal’in Hacı Bayram Camiindeki o günün ilim ve kanaat önderleriyle çekilen resmi, bunun en açık örneğidir. O yıllarda tarihlerin kaydettiğine göre kurucu üyelerden hiçbiri bu hareketin içinde yoktu. Aksine altı oklu fırkanın kodamanları “Şengül Hamamında” göbek atıyor, İngiltere’nin mi Amerika’nın mı mandasına girelim diye tartışıyorlardı. Kazım Karabekir’in “İstiklal Harbimizin Esasları” isimli kitabını, Hür Adam gazetesinin sahibi Sinan Omur’un matbaasından alıp kireç çukurunda yaktıran kimdi?

Hasbelkader Ak Partide önemli bir yer işgal eden sonradan müfrit ve müzmin Erdoğan düşmanı biri şu çarpıcı ifade de bulunmuştu: “Artık altı oklu fırkanın millete yaptığı zulümler, jandarma dayakları, tabutluk zindanları ve milletin aç, sefil bırakılarak sıtmadan, tifodan, tifüsten kırıldığı dönemleri yaşayanlardan kimse kalmadı. O yüzden altı oklu fırka ile birlikte hareket ettiğimizde rahatlıkla iktidar oluruz.” Gerçekten de millî iradeye düşman olanlar bu iktidarın sağladığı geniş imkân ve fırsatlardan yararlanıp hipopotam gibi şişmiş, fil gibi sömürmüşlerdir.

Adı geçen slogan ve ifadelerle beyni yıkanan gençler hormonlu bir varlık olarak tarihini, dilini, kültürünü, ecdadını ve bütün mukaddeslerini tanımayan, düşman olan bir hale getirilmiştir. İnanç ve millî irade düşmanı devrim yobazlarına sorulacak çok şey var. Özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında tarihî bir mabet olan İstanbul’daki küçük Ayasofya Camiini ve nadide bir eser olan minarelerini yerle bir eden hangi zihniyetti?

Bununla yetinmeyerek Ayasofya’nın minarelerini de o günün inanç düşmanları yıkmaya teşebbüs etmiş, ancak merhum tarihçi İbrahim Hakkı’nın tanzim ettiği raporla kurtarılmıştır. Batının kuklası olan bir zihniyet yediyüz yıllık şanlı tarihimizin bıraktığı mabetlere yönelmiş ve ülke çapında onbinlerce camiyi, cemaati yok ve eski diyerek tarumar etmiş ve birçoğu da haraç mezat satılmıştır. İçlerinde ahır, samanlık, nalbant dükkânı, bar, pavyon yapılanlar olduğu gibi dönemin siyasî kurumunun il, ilçe başkanlığı olarak da kullanılmıştır.

Bu tarihî gerçekleri devrim yobazları kendilerini takip eden ve saçma sloganlarla beynini yıkadıkları güruha okumalarını engellemek için tarihî arşivleri hurda kâğıt niyetime Bulgarlara kilosu beş on kuruştan satmışlar ve vagonlarla hazinemiz yok edilmiştir. Ülkenin esas kurtuluşunda ve Kuvayı Millîye’nin başında Isparta’da Demir Alay kurucusu Hafız İbrahim Paşa ve Isparta müftüsü Hüseyin Hüsnü Efendi, Afyon’da İsmail Şükrü Hocalar tarafından kurulan Çelik Alay vardı.

Bu gerçekleri hâlâ inkâr etmek isteyenler tarihçi Cemal Kutay’ın Kurtuluş Savaşının Manevî Mimarları eseri ile Kadir Mısıroğlu’nun Kurtuluş Savaşında Sarıklı Mücahitler eserlerine baksınlar. Tarihî gerçekleri inkâr kişinin kendisini ve soyunu inkârdır. 500 yıl bu millete hizmet veren Ayasofya’nın müze yapılmasını alkışlayıp ibadete açılmasına yuh çeken hattâ açılışına gelmeyip alternatif toplantı yapan zihniyet ebedî ve ezelî inanç düşmanlığı yapan ayrıca milletin özgür iradesiyle seçtiği başbakan ve bakanların asılmasını alkışlayan cunta ve darbecilerden iktidar umanlar bu milletin düşmanlarıdır.

Bu zihniyetin milletin inanç ve millî değerlerine olan kin ve nefreti o kadar derindir. Ayrıca bunu ellerindeki pankartlarla Taksim’de camiye hayır, kilise, havra ve geneleve evet, şeklinde gösterme zilletinde bulunmuşlardır. İzmir’in minarelerinde Çav Bella komünist marşını okutanlara alkış tutup dine hakaret edenleri tel’in etmemişlerdir.

Merak edilen bir konu da ülkenin en madrabaz, devrimbazlarının dillerine doladıkları “Kuvayı Millîye” kelimesidir. Bunların ideologları TBMM’de şöyle söylemiştir: “arkadaşlar, bu İslâm kaldıkça Avrupa bizi kabul etmez, o yüzden Hristiyanlığı kabul etmemiz ya da kimliğimizden İslâm kelimesini atmamız gerekir.” (M. Esat Bozkurt)

Aslında Kuvayı Millîye ruhu; batıdan devşirilen ateist ve materyalistler içimize bırakılan Truva atı değil, Akif’in ve Asım’ın nesli olan bin yıllık tarihî değerlerimizden kalan ruhtur. Devrimbazlar, Mehmet Akif’in tırnağı olamazlar. Onun Anadolu’yu ayağa kaldırmak için Zağanos Paşa Camii dâhil ülke sathında çıkardığı Sebülürreşad dergisi ve yaptığı vaazlar bu inanç ve millî değerler düşmanla-

rının asla söz etmediği konulardır.

Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!

Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!

Ve;

Ey, bütün dünya ve mafiha ayaktayken; yatan!

Leş misin, davranmıyorsun? Bari Allah'tan utan.

Ve;

Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'

Davransana... Eller de senin, baş da senindir!

Diyerek ülkeyi ayağa kaldırmış, halkın millî mücadele etrafında toplanmasını sağlamıştır.

Asla unutulmaması gereken bir konu da, milletin kahir ekseriyetini gerici, yobaz, mürteci diyerek inanç ve özel yaşantıları için kamusal alan ve ikna odaları icat eden bu zihniyet, ordu göreve diyerek cunta artıklarını milletin üstüne saldırtıp onlardan iktidar devşirme zihniyetini taşıyan bir kesimdir.

Bugün hürriyet, adalet, insan hakları ve özgürlük çığlıkları atanlar dün yıllarca “ordu, yargı el ele CHP iktidar” sloganlarıyla bir kısım insanların beynini yıkamışlardı. Burada tarihî bir konuyu aktarmak isterim. “Ulan öküz Anadolulu. Sizin devletle, onu idare etmekle, milliyetçilik ve komünizmle ne alakanız var. Siz gidin Anadolu’da çobanlık yapın, sığır ve davar güdün, halkı besleyin, çağırdığımız zaman da gelin asker olun. Alın şu yalınayakları takın tabutluk zindanlarına, akılları başlarına gelsin”. Söz Nevzat Tandoğan, muhatap Osman Yüksel Serdengeçti. İnanmayan müfteri ve mücrimler o günün basınına ve Serdengeçti dergisine bakabilirler.

Aslında bu zihniyetin kin, nefret ve düşmanlıkları Tayyip Erdoğan’ın şahsında bütün milletedir. Nitekim depremzedelerden kendilerine oy çıkmadığı için en adi, alçakça hakaret etmişlerdir. Bütün bu mezalime karşı isimlerini önünde şatafatlı unvanlar olanlar şöyle diyor: “Biz Cumhuriyetin kurucu yapısıyız, şefin izinde giden insanlarız. Niçin bizi iktidar yapmıyorlar?” Aslında iktidar yaparlarsa kendi inançlarına ve kutsallarına hakaret etmiş bütün bu tahkir ve tezyifleri de kabullenmiş olurlar.

Şunu tekrar hatırlatmak isterim. Seviye, kabiliyet, kapasite, vizyon, hitabet açısından onlardan üstün olduğu, yerli ve millî olduğu için düşmanlar. Konuyu Akif’in şu şiiriyle bitirmek isterim:

Vatan muhabbeti, millet yolunda bezl-i hayât;

Hülâsa, âile hissiyle cümle hissiyât;

Mukaddesâtı için çırpınan yürekte olur.

İçinde leş taşıyan sîneden ne hayr umulur?


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gabar’da petrol mü çıkarı... - Sayı 120
Merhum Mehmet Akif in ruh... - Sayı 119
Niçin düşmanlar... - Sayı 118
MEHMET AKİFİN RUHANİYETİN... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (121):
Türk masal ve destanları...

Son Eklenen Yorumlardan
 sağlık dileklerimizle, hürmetle...... naci eroğlu

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu


Günümüzde kitaba nazaran paraya rağbeti; mide gurultusunu beyin sancısı zannederek, Tanzimat’tan bu yana, hiçbir şeyin çilesini çekmeden, her şeyi, Avrupa’dan monte eden(alan) yazarlarımıza borçluyuz.
Borcumuzu ödemesek de olur.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Kardelenden haberler
Ayağa kalk Sakarya
İslâm’ı yenilemek
Hem şahin, hem güvercin-1
Bir çiçek


Ali Erdal - Ademe mahkûmiyetten ...
Ali Erdal - Hem şahin, hem güver...
Ali Erdal - Hem şahin, hem güver...
Kadir Bayrak - Hesaplaşma zamanı
Necip Fazıl Kısakürek - İslâm’ı yenilemek
Necip Fazıl Kısakürek - Benim halim
Bedran Yoldaş - Nice sahipsiz yüzler...
Ekrem Yılmaz - RÖPORTAJ - ŞEYMA KIS...
Ekrem Yılmaz - Üstad ile
Ekrem Yılmaz - Sessiz geliş
Ekrem Yılmaz - Dağların ardı
Fatma Pekşen - Pehlivan dayının elm...
Ahmet Mahir Pekşen - Şiirimde Necip Fazıl...
Dergi Editörü - Ektik ektik yetişece...
Site Editörü - Zor zamanların cesur...
Necdet Uçak - Torunuma
Necdet Uçak - Gel temiz tut
Necdet Uçak - Necip Fazıl Kısaküre...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gazzeli kelebekler
M. Nihat Malkoç - KELİME HARCIYLA SÖZ ...
Zaimoğlu - Birinin yerini doldu...
Zaimoğlu - Üstad Necip Fazıl et...
Zaimoğlu - Seni bilsinler
Ayhan Aslan - Maya
Ayhan Aslan - Erzak
Mehmet Balcı - Deli Ozan
Mehmet Balcı - Artist Efendi
Av. Mustafa Büyükgüner - Necip Fazıl’ı anlatm...
Muhsin Hamdi Alkış - Ne Fa Ka, bedenini a...
Halis Arlıoğlu - Gabar’da petrol mü ç...
Muzaffer Doğan - Büyük Doğu, Necip Fa...
Murat Yaramaz - Kuzgun
Murat Yaramaz - Cephe
Murat Yaramaz - Öyle mi
Mahmut Topbaşlı - Gerçeğin özü
Melih Aydoğ - İdrak
Muammer Zeki Aygur - -dan
İlkay Coşkun - Ayağa kalk Sakarya
Tuba Kanlıkama - Asr-ı Saadet’in hanı...
Özkan Aydoğan - Bir çiçek
Heybet Akdoğan - Lina
Emine Öztürk - Kuşlar
Mustafa Makas - Üstad
Hüma Sunguroğlu - Mesut teselli
Abdullah Doğulu - İcazetsizler ve cemi...
Bekir Oğuzbaşaran - Abdülhakîm Arvâsî (k...
Kâzım Albayrak - Necip Fazıl’ın hadis...
Murat Ertaş - Bir artist karakter,...
Ahmet Sezgin - Kaldırımlar, Çile, S...
Bülent Acun - 40 maddede bendeki Ü...
Zekeriya Yılmaz - Türkçe çağlayan ırma...
İlyas Subaşı - İfade ve hızını düşm...
Orhan Oyanık - Yüreğime sor
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13912589
 Bugün : 1825
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 616848
 Bugün : 172
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 55
 120. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 29 Mayıs 2024
Künye | Abonelik | İletişim