Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     5383 kez okundu.     2 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Gizli Kalmy? Bir A?k Hik?yesinin Kapy?n? Konu?malary
Sinan Ayhan

  Sayı: 44 - Nisan / Haziran 2005


Bir duyuruyla başlıyor bu hikâye
Duyuru:

Aşağıdaki metin milattan sonra 11... yılının erken dönem birleşikkaplaryasası- İspanyası’nda o günün şartlarına göre devlet ricalince kanun tarafından düzenlenmiş yaptırımlar gereği suçun doğma sebebine bağlı olarak suçlunun suçundan haberdar olması için suçlu ikâmetgâhının kapısına çakılan bir bildirge örneği… O günün gelenekleri suçun suçlu ağzından beyanını şart koşmakta; bu beyan suçlunun gıyaben bile olsa tutukluluk halini gerektiriyor ve onu ibretlik bir nişan olarak cebren kamunun yüksek alakasına sunmayı kanuni bir yükümlülük kisvesine sokuyordu... Bu kisve, o zamanın arşivleme olanakları göz önünde tutularak bildirgeyle birlikte bildirgenin çakıldığı kapıdan alınan numunenin engizisyon tarafından kişiselleştirildikten ve bir araya getirildikten sonra, dönemin mülki amirince mülki idare kütüphanesinin depolarında diğer yetkin zamanlara bir belge olarak kalmak üzere muhafaza edilmesiyle resmileşiyor ve tarihi kaynaklara bir medeniyet ölçüsü olarak bırakılıyordu.İşbu mevzudan hareketle ilginize sunulan örnekçedeki metin halihazırda sayısız metne ana fikir teşkil edecek şekilde bugün, Birbiriyle Bağlantısız Eşyalar Müzemizde geçmeyen dakikalar boyunca takdirlerinize sunuluyor…
Müze Müdürü
Do minik Val de Romeo

Kapı olma duyumu;
Merkez kaç kuvvetine karşı çıkan bilim kurulu öndeyişiyle…
Ben maunum, yapışkan una benzer… Havada henüz cisimleşmemiş o kapının kolluyum, kolum bir kapı kakmasına geçmiş…
1 no’lu bildirge;
…………………………………………………
…369 no’lu bildirge;
-Başlık: “Amaçsız aşk ilanı” dizgesi
Ben, Astor Valentin… içi boşaltılmış bir limon, nedir: yüzde seğiren bir mimiği böyle çiziyordum bazen, ben Astor yani fazla çekirdeği olmayan kavun sarısı, her yere sızmasını bilirdim ya, bunu kimse bilmezdi. Ben Karmenya’lı Valentin, yani posası çıkmış kabukları derisine yedirmeyi bilen… kimine göre küstah, kimine göre dingin…
Uzun zamandır aşıktım; uzunlu kısalı kibrit çöpleri arasında gibi… maketten bir kentteydim sanki. Uzun zamandır, yani Astor’dan sonra Astor olalı beri aşıktım, kime ve neye aşık olduğumu bilmeden… İnkâr edecek değilim: Uzun zamandır bir aşka düşmüştü gözlerim; gözlerim de faltaşından iriydi; lakin gözlerimden çok beni endişelendiren kafatasımı kaplayan ince lif kümeleriydi; kümeler saman kokulu urganlar kadar cansız, boş bir şatoda dehlizlerin çıkardığı sessizlik uğultusu kadar iç içe geçmeliydi… Bu yüzden içsesimi kısamıyordum bir türlü…
Ben, Astor’u atlayıp geçen Valentin; ne zaman bir kalıba dökülsem, endamım herkese boyama kitaplarından çıkmış gibi gelirdi. Hiç olmadım desem, bu acının dünyayı işgali olurdu; hep vardım desem, kalbi eşyaların arzında ve arşında atanlara haksızlık olurdu bu… Kimliğimden vazgeçersem, bana bir şey olmaz; tek diyeceğim; gün ışıklar altında aşık bir gölgeydim, uzadım uzayabildiğim kadar…
Ben Valentin, Astor’un gölgede kalma hali… Hiçbir fikrim yoktu. Bir göğüs nasıl kalkar iner; bir burnun içinde gezen hava nedir; bronşların karbon kâğıdı acısı nasıl meydana gelir… Benim duruşuma tekâmül derler… Haberim yoktu; dantel göze değdiğinde, görünenin bir büyü tarifi olacağından veya havanın terleyebileceğinden, güneşin kumaştan bir et olacağından…
Ben, parşömende kalmış leke: yani Astor Karmenya Valentin; nice tene bir gönül sızdım, nice aşk iksirinden ilham aldım; ama ne yazık ki sentaksı hiçbir aşk cümlesine uymayan bir Dulsina veya İzabel yahut Plasenta Julyet yüzünden beni gömecek bir gövde bulamadı bu kanun koyucu hazretler…

…………………………………………………
Ve bu hikâye bir kendini hiç duyuramama duygusuyla bitiyor
Ben Astor yani kendini duyuramayan kişi
Kalıbına girebildiğim canlı cansız her bedenden seslenebiliyorum
Kaçtır Valentin’in öteki adı olan, ama anlatacak bir şeyi olmayan kişi
Kendimi duyurmamak için çok saklandım sessizliğim ele verdi beni
Şimdi sırma gözlerimden, sırma ayaklarımdan, kalem yürüyüşümden açığa vuruyorum bütün suretimi
Ben Astor yani kısaca kendini duyuramayan kişi

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : n'importe quoi    
Yorum : ;) je vous salut, mais je suis perdu, pour quoi est-ce que vous evoquez notre curiosite, expliquez vous, s'il te plait...




Ekleyen : n'importe qui    
Yorum : je tire chapeau





 
Kalem, O Kalemdir... - Sayı 114
Oluşmuş ve Oluşmamış Âzâl... - Sayı 114
Hakikatin Önsezisinden Ye... - Sayı 113
Liyakatin Kökleri ve Köke... - Sayı 112
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Batı’nın Pompei’sinin günlerini andırmasının sebepleri Osmanlı Devleti’ni çökerten “metal yorgunluğu”nun ilk safhası değil midir?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592744
 Bugün : 3285
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631045
 Bugün : 691
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim