TOKLUK KEMERİ Kadir Bayrak Sayı:
67 - Temmuz / Eylül 2009
Dergimizin ilk gününden beri birlikte çalıştığımız yazarımız, ağabeyimiz İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mesut Başak’ın tıp literatürüne geçen buluşu "TOKLUK KEMERİ", malûmunuz olduğu üzere ilk kez bizim sayfalarımızdan ve internet sitemizden kamuoyuna duyuruldu. Duyurulmasıyla da kamuoyundan tahmin ettiğimizin çok üzerinde ilgi gördü ve görmeye devam ediyor. İlk günlerde daha fazla olmakla birlikte dergiden ve internet sayfamızdan konuyla ilgili bilgi sahibi olanlar, "tokluk kemeri"ni nasıl temin edebilecekleri yönünde büromuzu telefonla aradılar, mailler attılar. İnternet sitemizde en çok okunan ve yorumlanan yazıların başında geliyor, Ağabeyimizin yazısı...
Yine yazarımızın "Hurma: Tokluk Diyeti" başlıklı çalışması da ilk kez Ekim-Aralık 2008 döneminde çıkan 58. sayımızda yayınlandı.
Halen, İstanbul’da Sema Hastanesi’nde görev yapan ve Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde klinik şefliğini sürdüren yazarımızın ses getiren buluşu ve çalışmasına bizim dışımızdaki yayın organlarının ilgisiz kalması beklenemezdi. Öyle de oldu. Haftalık haber dergisi Aksiyon, 4-10 Mayıs 2009 tarihli 752. sayısında yazarımızın "Tokluk Kemeri" buluşu ile "Hurma Diyeti" çalışmasına geniş bir şekilde yer verdi. (Tuba Kabacaoğlu, Obezler kemer sıkarak zayıflayacak, Aksiyon, 752. Sayı)
Tokluk Kemeri’nin kısa hikâyesi şöyle: İnsanlığın Ufku ve O’nun tarafından bir an görülen ve O’nu Müslüman olarak en az bir an görenlerin (Sahabe) açlıklarını hissetmemek için midelerinin üzerine taş bağlamasından hareket eden yazarımız, şişman olan insanların hem zayıflamasını sağlayacak hem de verdikleri kiloları tekrar almalarını engelleyecek aynı zamanda da vücuda herhangi bir zarar vermeyecek bir tedavi yöntemi tasarlıyor ve ortaya yazarımızın isimlendirmesi ile "Extragastrik (mide dışından) Balon Uygulaması" çıkıyor.
Kardelen’in Temmuz-Eylül 2008 döneminde çıkan 57. sayısında yazarımız buluşunu kendi kaleminden ayrıntılı bir şekilde tanıttığı için sözü fazla uzatmıyorum. Detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler internet sitemizden ve dergimizin basılı halinden bu bilgilere ulaşabilirler.
Aksiyon dergisinde ise tokluk kemeri tanıtıldıktan sonra, buluşu üzerinde deneyen hastaların düşüncelerine yer verilmiş. 53 adet obez ve aşırı kilolu hastası olan doktorumuz obeziteyi "çağımızın hastalığı" olarak niteliyor ve bu hastalığın halli için çözümü gereken 2 meseleyi şöyle özetliyor: "Birincisi, insanların kendilerini tok hissetmeleri. Biz tok hissettiremiyoruz. İkincisi de verdiği kiloları tekrar geri alıyorlar. Sağlıklı beslenme, yeteri kadar yeme yaşam tarzı haline gelmiyor. Üç yıldır tokluk kemerinin üzerinde çalışmamın sebebi bu iki unsura da cevap veriyor olması..."
İkibuçuk ayda 8 kilo...
Derginin haberine göre doktorumuzun hastası Ülkü Erdem 2,5 ayda tokluk kemeriyle 8 kilo vermiş. Kilo almasının sebebinin abur cubur yemek olduğunu düşünen Ülkü Hanım "İstediğim her şeyi yedim. Baktım yine de kilo veriyorum. Bu harika bir şeydi. Yalnız abur cubur yemeye vakit ve yer kalmıyor. Bir de porsiyonlar küçülüyor. Kemeri takıyorum, bari işe yarasın deyip işe yürüyerek gitmeye, eve yürüyerek dönmeye başladım. Kendimi çok da zorlamak istemiyorum şu an. Eğer kilo vermem bir gün durursa o zaman diyet, spor gibi ekstra şeyler deneyeceğim" diyor.
Başka bir hasta Murat Kapan’ın görüşleri de hayli ilginç: "Doktor sistemi izah edince bana da çok mantıklı geldi. 30 günde spor, diyet yapmayarak 5 kilo verip 92’ye düştüm. İnsanın çok yemek yemesi gerekmiyor kemerle. Cerrahî müdahale yok. İlâç almıyorsunuz. Ama tokluk hissediyorsunuz. Sabah kahvaltı yapma ihtiyacı hissediyordum sadece. Öğle ve akşam yemesem de midemde bir kazıntı yoktu. Kemerle kendinizi korunaklı hissediyorsunuz, kamburlaşmıyorsunuz. Dışarıdan anlaşılmıyor. Şehir dışına ve yurt dışına çok çıkıyorum. Kemeri takıp şişirmek bazen zor geliyor. Şu sıralar kullanamıyorum ama verdiğim kiloları geri almadım. Sadece dört ay taksam fazlalığım olan 19 kiloyu veririm."
Ücret almadan...
"53 hastası bulunan Doç. Dr. Mesut Başak bu sayıyı 100’e çıkarmak istiyor. Çünkü her hastanın istek, sıkıntı ve şikayetlerinden yola çıkarak "tokluk kemeri" buluşunu daha da kullanılabilir, konforlu, her yaşa, her mesleğe uygun hale getirmek istiyor. Bunun için de çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Hastalarını 15 günde bir görüyor, ne kadar kilo verdiklerini, sağlık durumlarını yakından takip ediyor, yeni yeni tavsiyelerde bulunuyor. Tüm bunları yaparken de kimseden herhangi bir ücret almıyor..."
Buluşunu takdir ettiğimiz ağabeyimizin karakterini yansıttığı için yukarıdaki satırları haberden aynen aldık.
Hurma Diyeti...
Tokluk kemerinin yanında yine en az onun kadar takdire değer diğer bir çalışması da "Hurma Diyeti" olan ağabeyimizin bu konuyla ilgili dergiye yaptığı açıklama da şöyle: "Dinî hayatımızdaki sünnet, farz, vaciplerin sağlıklı yaşamdaki yeri nedir diye hep düşünürüm. Meselâ bana ‘hurma diyeti’ fikrini veren de şu hadistir: ‘Bir hurma, bir su size yeter.’ Hurmanın içinde neler var diye araştırdım. Baktım ki insanın bir gün içinde ihtiyacı olacak her şey bu meyvede mevcut. Tüm vitaminler, anti-oksidanlar, şeker, protein ve yağ var. Ama hiç kolesterol yok. Yüzde 40’ı lif. Bu özellik bağırsakların hızlı çalışmasıyla yiyeceklerin emilimini azaltıyor ve kilo verilmesini sağlıyor. Bir de şu var; o yüce insan acaba neden orucunu hurmayla açıyormuş? Hurmanın bir özelliği de tokluk hissi vermesi. Hurma insanın iştahını kapatıyor. Biz de hastalarımızdan bunu istiyoruz zaten. Bu iki sebepten dolayı hurma diyetini öneriyorum. İçeriğine gelince; sabah ve öğlen yemeklerinden bir saat önce 3-4 hurma tavsiye ediyorum. Adet kişinin kilosuna göre değişiyor tabiî. Hastalarıma yapabilirseniz akşam yemeklerini kaldırın ve 7-8 hurma yiyin diyorum. Bunu yapamıyorlarsa akşam yemeğinden önce 2-3 hurma öneriyorum. Bunu şeker hastalarında da denedik. Herhangi bir rahatsızlığa, şeker değerlerinin yükselmesine sebep olmadı. Hastalarım bu diyeti uyguluyor. Kabızlıkların gittiğini, bağırsaklarının düzene girdiğini söylüyorlar. Bizim bir çalışma grubumuz daha olacak. Onlarla da sadece ‘hurma diyeti’ni uygulayacağız. Diyetisyenlerden de destek alarak bir de diyet artı tokluk kemeri uygulamasını yapacağız. Şu anda hasta sayısını tamamlamaya çalışıyoruz."
Allah Yolunu açık etsin...
Dünya tıp tarihinde bir ilke imza atan ağabeyimize biz de çalışmalarında başarılar diliyoruz. İnşallah başka buluşlarının da haberini bu sayfalardan vermek nasip olur...
|