Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4428 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

“To Rin Tei Ko Şin Nyo”: Anlamın Yaşadığı Bedenler veya Dünya'nın Yüzüne atılmış Tatlı Mimikler
Sinan Ayhan

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2010

Mallarmé'ye göre şiir, iki kelime arası “beyaz aralık”ta kurulur... Anlam, cümleyi öpene, o mimik ona verilene kadar... Doğru bir yerden konuşmak, sanırım bu da o “beyaz aralık”ta tutunan, inkişaf eden başka türlü bir hal, bir hassasiyet...

Temeli doğru bir yerden konuşmak, bunun tesisi için söyleyenin kendinden vazgeçmesi, doğruluk karşısında kendini feda etme ahlâkında olması şart... Aksi takdirde ne makul bir görüş, ne üstün bir ölçü, ne de güzel bir dünya ortaya çıkar... Her şey ilk elde, daha hakikate varmadan heba olur gider... Sartre bir yerde, Husserl ve Heidegger'i kıyaslayarak Heidegger'in betimlemeci olmadığını, meseleyi kaynağından eşeleyip kurduğunu söyler, benzetmeye kaçmadan... Bir şeyi, bir tarif dolayına sapmadan, doğrudan tanımla anlatmak mesele... Betimleyici olmak da yanlış değil... Sadece, ara bir basamak... 

Temeli doğru bir yerden konuşanlar veya meseleyi kaynağından konuşabilenler bizce hayatlarıyla konuşur, yaşadıklarının konuşturduğu öte bir anlamla... Falanca yazar için otururken, yemek yerken, gazete okurken, tramvaya binerken, denizi seyrederken, elinden bir şey düştüğünde onu eğilip alırken yazar; bir tek kâğıt karşısında, elinde kalem varken yazar değil; denmiş... Oysa zaten oraya kadar tanımı tarayarak gelir yazar; kalem ve kâğıt derdine düştüğünde hakikati tüketen tariflerin kıskacındadır... O kıskaca rağmen yazıyor olmak da o yaşamanın içindeyse, yazma eylemi anlamlıdır... Yazıda meseleden taklidi olanı arındırıp yazarken yaşıyor olmak; yaşarken bedeninle, halinle, duruşunla bir kalem olarak bir keyfiyeti yazmak... Heidegger bunu “varoluşun nasıl bir anlam olduğu değil, anlamın nasıl bir varoluş olduğu mesele” diye anlatıyor... “Dasein”; olduğu yerde olan şey veya anlamın yaşadığı beden...

Bir şeyden, bir halden, bir oluştan kendini ne kadar çıkarmak mümkün olursa, o şeyin zamana karşı dünyada kalan etkisi o kadar çok olur... Modern zamanlarda bu cüssede adam var mıdır, bunun keyfiyetini kurcalayıp bir estetik çatmak başka mesele... Ancak belki birkaç doğru yerden konuşma, doğru duruş örneğini kişilerden öte, sadece o zaman kesitine ait olarak göstermeyi deneyebiliriz... Muhammed Ali, tutuklanmayı göze alıp Vietnam için askere alınmayı reddederek bütün amerika'ya karşı “evde, sokakta düşmanım sizsiniz; otobüse binerken düşmanım sizsiniz... Vietnamlılar benim düşmanım olamaz...” diyebilmiştir... Keza Bruce Lee bir duruş sahibidir, bu duruşun ne kadar yer kapladığı başka mesele; ama o, hem amerikan ırkçılığıyla, hem tutucu çinlilerle mücadele etmiş bir kişilik... Dünyadaki etkisi de farklı olmuş... İsmi hâlâ bir çok çocuğun kulağına kazınmış durumda; ondan sonra dövüş bir sanat... Yumruk, tekme bir sanat... Felsefe eğitimi almış, Uzakdoğu bilgeliğiyle tanışmış ve bu iki hali harmanlamış; onun bir sözü var: “Bir dal parçası kırılır, etten kemikten bir şey zarar görür; ama su akar, bulunduğu kabın şeklini alır, ona uyum sağlar ve kırılmaz; o zaman mesele su olabilmekte, biz de su olalım(be water my friend)...” Japon yönetmen Kurosawa ise, sadece sinemayla ilgili kişiler tarafından bilinir; kendi tabiriyle hümanist bir sulu-gözdür; ama ölen ablası ardından söylediği şu söz çok güzeldir, çünkü ancak bir aşk iklimindeyseniz bu kelimeler sizden çıkar: “to rin tei ko şin nyo-içten kadın için şeftali ormanında doğruluğun güneş ışığı”... 

Son zamanların bir felsefe tekerlemesi var; “bu değil bu değil bu değil”; ama ne...  İşte bizim aradığımız tam olarak, Muhamed Ali değil, Bruce Lee değil, Kurosawa değil; ama belki “şeftali ormanında doğruluğun güneş ışığı” adına şiir soluğunda yürüyen, bu...


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kalem, O Kalemdir... - Sayı 114
Oluşmuş ve Oluşmamış Âzâl... - Sayı 114
Hakikatin Önsezisinden Ye... - Sayı 113
Liyakatin Kökleri ve Köke... - Sayı 112
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15190592
 Bugün : 1634
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 642395
 Bugün : 123
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 122
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim