LİSAN-I AŞK Fatih Öncü Sayı:
64 - Nisan / Haziran 2010
Seni övmeye lisan-ı aşkımda yok kudret
Bürde istemem, yeter ki rüyama teşrîf et.
Nefes gibi su gibi, sana muhtaç kalbime
Hiç olmazsa, cennet kokundan bir parça lütfet.
Seni Mevlâ meth etmiş, sözlerim bîçâredir
Kapında kölen olmak, bu cana sanma külfet.
Kölen olmaktan korkarım, incitirim diye
Kölene köle eyle, olmaz rûhuma zahmet.
İçimdeki aşkın kaynağı benden değil
İstemezsen bulamam, seni sevmeye kuvvet.
Aşkın ateşi ile kor oldum yanarım
İster isen deli diye taşlasın cemiyet.
Düştüm çöllere, sanma ki seni ararım
Hangi mağaraya sindi, cisminden silüet
Ağırladı güvercin, kutlu misafirini
Bir örümcek kadar edemedim sana hizmet.
Sığınırsın diye, hangi deliğe gireyim
Nasip olur mu bana da, yılandaki ülfet.
İsteyemem, ne olur yazsınlar defterine
Ümmetin olabilsem, ey sahibi risâlet!
Kemter ismimle, gül dudakların incinmesin
Tebessüm etmen, olur kurtuluşuma senet.
Elimde sermayem yoktur, boşa geçti ömrüm
Şayet kabul edersen, hissiyatımdır servet.
Tek korkum alınmasıdır, verilen can gibi
Sevgin dahi benim değildir, senden emanet.
Ey hakîkat semâsının cilveli güneşi
Göstersen yüzünü, ârımdan bakamam elbet.
Büründüm, sana olan aşkımın libasına
Budur hasta gönlüme hırka-yı saâdet.
|