Yer ve Gök Yasaları: “Midas'la bir Çok Kuş Vurmak” Sinan Ayhan Sayı:
70 - Ekim / Aralık 2011
Yasa yapma bir şimdiki zaman dizaynıdır…
“Şimdi”nin içinde “geçmiş”, “gelecek” ekmekteki buğday gibi, tuz gibi vardır…
Geçmiş, bir “tohum”… Gelecek, bir “yiv yuvası”dır…
…
“Efradını cami, ağyarını mani”… Yani konuyla alakasız olanları engelle, konuyla ilgili olan ayrıntıları, unsurları bir araya topla… Bir meseleyi etraflıca açmanın esası budur…
“Şimdiki zaman dizaynı”nda, “şimdi”nin yasalaşma yapısı icra olunur…
…
Midas, tuttuğu altın olan bir hüzün; aslında bir taşlaşma halinin itiraf portresidir… Yediğin ekmek, içtiğin su altına dönüştükten sonra; yiyip içeceğin şey, altın olsa kıymeti ne..? Ekmek, su sende bir vücut olduğunda, “şimdiki zaman”ın şifası olur; aksi durum, bir azap ikliminden başka bir şey değil… Bir beddua hükmü gibi…
Asıl altın olan şey, her şeyi yerli yerinde bulmak, yerli yerinde olanı bilmek, keşfetmek, yine bilmek, bu sefer keşfedilende bilmek; sonra o keşfin ve her keşfin nefesi, vücudu olabilmek…
“Şimdiki zaman”, bir keşif yolculuğudur…
…
İki şey; şimdiki zamanda keşif yolunu açar, yerde ve gökte yasalaşır:
- yerini korumak - farklılıkları korumak
…
Yer, ancak güzellikte, asalette korunabilir; ikisi bir arada olunca korunabilen bir şeydir…
Herkes adil yasaların peşindedir… Güzellik, asalet korunursa zaten adalet tesis edilir… Dolayısıyla güzellik ve asalet terkibi, adaletten öte kavramlardır… Ama adil olmayan yasa da, güzellikten, asaletten nasiplenemeyeceği için öte zamanlara kalamaz…
Güzellik, asalet korunabildiğinde “güzel ahlakın” keşif yolculuğu başlar… “Güzel ahlak” ışığına pervane olmadan nefes almak bile bir lanettir…
Bir anayasayı geçerli kılan, zamanın onu çürütmemiş olmasıdır; çürüyen anayasa güzellik ve asalet adına değiştirilmelidir…
…
Yerini koruyan, farklılıkları korumazsa; yabancı unsurlar, zaman ve mekân çevresini işgal eder, “efrat”ı ve “sadet”i zaman ve mekân ölçüsünde öksüz bırakır…
…
“…ve onlar fırkalara bölündü…”… “…ta ki her şey hakkıyla, her cephesiyle anlaşılsın diye…”
…
Farklılıkları korumak, farklılıkların inceliklerini anlamak, onları bir arada tutabilmek hak yolunun keşfine sadakattir…
…
Midas, şeylerin doğası dışında, hakikate sadık kalamayacağı bir “şimdiki zaman dizaynı” talep etti; hüküm onda her şeye mahkûmiyet şeklinde tecelli etti… Sebep sonuç ilişkilerden iyi bir hal derme, çıkarma kabiliyetinden uzaklaştı… Basit anlamda, yemekten, içmekten bile uzak kaldı…
…
Güzellik, asalet eşliğinde korunan yer ve farklılık, şimdiki zamanın yasalarını “güzel ahlaka” getirir… “Güzel ahlak” efradı biçilmiş ve ağyarı ayıklanmış bir zaman keşfidir… Anayasalar ancak bu keşfin ayıklama dokusuyla tazelenir, tazelenmeyen yerde korunacak bir şey de kalmaz…
…
Anayasa, Midas'ın lanetinden uzaklaşmak; yerini korumak, farklılıkları korumak, güzellik ve asaleti korumak, adaleti korumak gibi kanatlara sahip olmak demektir…
…
Anayasa, gökyüzü atlasında bir uçuş planıdır… Bu plan, her kuşu doğasına uygun bağımsız bir rotada tutar… Göğü yontan her kuş güzellik ve asalet timsalidir…
…
Güzellik, asaletin himayesinde ancak sonsuza taşınabilir; asalet, yine ancak güzelliğin cevheriyle şimdiki zamanda parlar…
… Anayasa, efradıyla, ağyarıyla şimdiki zamanda “güzel ahlakı” dizayn edebilme hükmüdür; “güzel ahlak”ı parıldatmayan, “güzel ahlak”a yol vermeyen hiçbir anayasa yasalaşma hükmüne değer değildir…
|