Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3704 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Dindar nesil
Turgay Ertem

  Sayı: 72 - Nisan / Haziran 2012

“Âsım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek

İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek.” (M. Akif ERSOY)

Âsım'ın nesli, büyük şairin özlemini duyduğu bir nesildi. Değerli şairimiz,  aslında Âsım'ın çocuklarını değil, milletimizin geleceğinde olmasını arzuladığı nesli tarif ediyordu. Mehmet Akif Ersoy, Safahat isimli başucu eserinde nasıl bir nesil, nasıl bir toplum, nasıl bir dünya istediğini, özelliklerini ve ilkelerini anlatır. Referansı, insanın var olma sebebidir. Başbakanın “Dindar nesil” ifadesi ile başlayan tartışmalar, eğitimde 4+4+4 uygulama tasarısı, bizlerin de bu konuları yeniden düşünmemizi ve değerlendirmemizi sağladı.

Rab ismi, Cenabı Hakk’ın öğreten, terbiye eden, sıfatını işaret ediyor. En büyük öğretici ve terbiye edici Allah'tır. Peygamberler, Allah'ın insanlar için görevlendirdiği en değerli mürebbiyelerdir. İnsanlık âlemi bilgiyi, en büyük icatları peygamberler sayesinde öğrenmiştir. “İnsana kalemle yazmayı da öğreten Kerimler kerimidir O.” (Alâk Suresi) Evlâtlarımızı yetiştirirken bilgiyi, ahlâkı hangi kaynaktan öğrenmek gerektiğini çok iyi anlamalıyız.

Her anne ve babanın geleceğini, yani evlâdını en iyi şekilde yetiştirme arzusu vardır. Bunu sağlamak için de her türlü fedakârlığı göze almaktadır. İyi yetişme ne demektir? Sadece bilgi bunu sağlar mı? Bilgili, zeki, çalışkan olmak, insanın hem dünyasını hem âhiretini güzelleştirir mi? Kim ne derse desin âhirete inanan insan daha güvenilir, daha fedakâr, mala mülke daha az hırslı, daha faziletlidir. İyi yetişmiş insanda da öncelikle istenen vasıflar bunlar olmalıdır. Bunun yolu da inançlı, ahlâklı, başkaları için gönüllü fedakârlık yapabilen nesiller yetiştirmektir.

Günümüzde bilgiye ulaşmak artık oldukça kolaydır. Dünyanın her yerindeki kütüphanelere bile internet yoluyla ulaşmak mümkündür. Bilgisayarınızda bir “tık”la dünyayı avucunuza alabiliyorsunuz. O halde artık bilgili olmaktan ziyade bilgiye ulaşmasını ve yorumlamasını bilmek daha önemli hale gelmiştir. Asıl ondan da önemlisi günümüzde çok bilgili görünen ama yorumlarıyla, yaptıklarıyla insanları hayrete ve dehşete düşüren pek çok kimsenin olmasıdır. İnsan olmak, insanca davranmak, toplumda sevilen, davranışlarıyla örnek olan, konuştuğu zaman doğruyu söyleyen insan olmak için ayrı eğitim ve terbiye metotları gerekir.

Zorunlu ve kesintisiz eğitimi dayatanların neleri arzuladıkları nasıl bir nesil hayal ettikleri büyük ölçüde anlaşılmıştır: Sadece kendini düşünen, bencil, dünyanın zevklerine ulaşmak uğruna hiçbir şeye aldırmayan, yasak ve haram tanımayan, emek sarf etmeden her şeye sahip olmak isteyen, manevî değerlerden uzak bir nesildir istedikleri. Dertleri kızların okuması değil açılmasıdır! Başörtüsü ile uğraşmaları da bu yüzdendir. Son zamanlarda televizyonlarda ve sokakta bazı bayanlar üzerinde gördüğümüz kıyafetler, örtünmekten ziyade açılmayı hatırlatır mahiyettedir.

Devletin yetkilileri, ülkemizde geleceğin insanının yetişmesi ile ilgili kararlar alırken, halkın isteklerini, anne ve babaların evlâtları ile ilgili beklentilerini, pedagojik gerçekleri dikkate almalıdırlar. Bu sebeple eğitim sisteminin esnek olması gerekir. Dayatmacı olmayan ve tek tip insan özleminden uzak bir eğitim anlayışı temel şarttır. Kabiliyetli ve farklı ilgileri olan çocuklara, kabiliyetine ve ilgisine uygun bir eğitim ortamı sağlanmalıdır. Her toplumun vazgeçemeyeceği temel değerleri vardır. Bu temel değerleri kazanan çocuklarımızla geleceğimize güvenle bakabiliriz.

Eğer gelecekte mutlu, sevgi dolu, birbirine kenetlenmiş, farklılıklara karşı anlayışlı ve müsamahalı, müreffeh bir Türkiye istiyorsak, “ham sofu kaba yobaz” değil dindar, utanmaz değil edepli, doğruluk ve dürüstlük için hiçbir şeyden korkmayan ama Allah'tan korkan ve her an O’nun huzurunda olduğunu bilen insanların sayısını arttırmaya ihtiyacımız var. Bunun için her türlü fedakârlığa değer... İşte Asım'ın nesli budur…

 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : şerafettin yildirim    20.05.2012
Yorum : doğru söze galo dayı ne desın





 
Benim de söyleyeceklerim ... - Sayı 92
Çanakkale şehitlerine ith... - Sayı 84
Ertuğrul bey ve Osmanlı s... - Sayı 84
Türk milletinde devlet ve... - Sayı 82
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16324300
 Bugün : 5485
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694316
 Bugün : 227
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 165
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim