Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3458 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Fersah: İki Dudak Arasındaki On İki Fark
Sinan Ayhan

  Sayı: 78 - Ekim / Aralık 2013

0.Testere bileyi bir maya tuttum, eşyadan sıyırdı beni gündüzler, bir tutam hüzün kaldım, kaburga arkı; bir hırıltıyı gargara yapıp üstüme, bir kuşam buldum sonra kırlangıç gagalardan; uzağı seçtim, “sonsuz” bir yuva diye…

1.Yola çıktım, kalbimi yokluyorum, kalbimin içinde bir sürü ev; evlerin çatıları tek tek, ip gözü, kuşları çekiyor işte; çatıların kiremitlerini bile kuş gagaları taşımış gibi…

2.Bir kavşağa geliyorum, önümde bir kaç farklı seçenek, her seçeneğin, süet, yüzlere yansımasını bekliyorum, her beklentinin bir çehre olmasını istiyorum, ama bütün evlerin önü seslerden, kalabalıklardan süpürülmüş gibi…

3.“Sağım solum sobe, saklanmayan ebe”… Soy bir caddeye giriyorum, güzergâhın her kıvrımına saklanmış bedenlerimle buluşuyorum, kalbimin atışı evlerin pencerelerine nazar çekiyor, gündüz de olsa, bütün perdeleri kapatıyorum; eşyaların aklına hüzne dair bir ışık sızıyor yine…

4.Tabelâ oklarını takip ediyorum, hepsi de istisnasız kalbimi işaret ediyor; “kalbim benim” diyorum, beni gösteren evleri seviyorum, hepsinin perdelerinin bir iç rüzgârla dalgalandığını hissediyorum, bu beni başka biri yapıyor, her yerde bir cıvıltı buluyorum…

5.Bir kapının önünden geçiyorum, içimdeki sevgi parmaklarıma sıçrıyor, kapıları çalmadan kapı önlerinde yaşanan şenlikleri, kapı sahiplerini seviyorum; sesleri, tokmakları, kapı kollarını, kapılık unsurlarını seviyorum, ben onları değil, onlar beni izliyor, kendimi her kapıda yalnız olmayan bir ıssızlık olarak işaretliyorum…

6.Bütün sert esintilere, kaygılara rağmen yoluma devam ediyorum, üzerimizde bir sayı durmaz oluyor, fırtınaya karşı duruşum neyse o halimi kuruyorum, yıkılmamak için direnmek yıkılmamak anlamına geliyor, yıkılmadığım için seviniyorum, bu beni sayılardan kurtarıyor, sayısız yürüyor, konuşuyor, düşünüyorum…

7.İki yüz adım sonra bir define bulmuş gibi kurulacak bir köşe buluyorum, köşeyi kurcaladıkça yokuşlar buluyorum, yokuşlara dair kaslar, kemikler, eklemler ve bilekler buluyorum, yetmiyor, yanlarına iğ iplikleri, gözenekler, dokular koyuyor, soy nefesler üflüyorum; yoluma bir gidiş, bir geliş hali dokuyorum, hiç bir şekilde ilerleyişimi kesmiyorum, yolu bir sonla bir şekle sokuyorum, yolun sonunu tutan evleri, tatlı bakışları, gülümseyişleri, tatlı çehreleri aklımda, kalbimde, üzerimde tutuyorum…

8.Dik yokuşlar aşıp, battaniye sıcaklığı veren omuzlar buluyorum; en büyük buluşum bu yola çıkmak ve bu yoldan yine eve geri dönmek, biraz örtüler kaldırdıkça, az ötede, lamba ışıklarında pişmiş ev içleri buluyorum; ev içlerinde kalplerini her köşeye yuvalayan insanlar buluyorum; insanlarda tebessüm yazısı hareketler görüyorum, bu tebessümlerle yeni yollar buluyorum… Dik yokuşları hep, geride bırakıyorum…

9.Bir okun ucuna saplanıp kalıyorum, beni baştan beri takip eden bu yol, okun ucunda kalıyor; oklar bu yolu farklı bir mekân yapıyor, ama buna rağmen yol varacağı ve döneceği noktadan şaşmıyor, bu yüzden kalbimde yontulmuş, ince kelimeler buluyorum; okları, ok uçlarını terk edip, güzel yüzlü evleri keşfe çıkıyorum…

10.Yaklaşık üç dört fersah sonra, bir yoldan ayrılıp bir başka yola giriyorum, ne yol buldumsa hepsini evlerle paylaşıyorum, herkes mutlu oluyor, mutluluğum beni bir yol haline getiriyor, yürünüyorum, yolda ağaçlara, kuşlara dağıla dağıla yürünüyorum… Bir menzil olmam için en baştan beri bir uzaklık oluyorum…

11.Bir çatıyı iskeletinden ayırıp bir dokunuşun evi yapıyorum, bütün kuşlar havalanıyor ağaçlarla birlikte, ağaçlar, kuşlar bir menzil, ağaçlara, kuşlara yol alan ve yol veren bir beden oluyorum…

12.Yolu bitirdiğimde ise, bir gidişe, bir gelişe kutlu bir ev oluyorum; derken çatılar, pencereler, perdeler, her şey bir hafıza oluyor; ben ahşap işi bir gidiş, ahşap işi bir gelişle bu yolculuktaki bütün acıları üzerime alıyorum, her şey kesif, sessizleşiyor; kapıları ne açıp ne kapıyorum, yolu bitirmiyorum, yolda kaybolmuyorum… Önümde binlerce yol, aynı anda, her birinde “ben” olarak yürüyorum…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kalem, O Kalemdir... - Sayı 114
Oluşmuş ve Oluşmamış Âzâl... - Sayı 114
Hakikatin Önsezisinden Ye... - Sayı 113
Liyakatin Kökleri ve Köke... - Sayı 112
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16344044
 Bugün : 114
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694822
 Bugün : 1
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 179
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim