Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2552 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Charlie Hebdo; Bir Batı İkiyüzlülüğü
Mustafa Kınıkoğlu

  Sayı: 83 - Ocak / Mart 2015

"Charlie Hebdo" Fransa’da yayımlanan, muhtemelen 7 Ocak tarihine kadar birçoklarımızın varlığından bile haberi olmadığı haftalık karikatür dergisi...
 
Bu dergi, 7 Ocak’ta yapılan ve sonrasında "Fransa’nın 11 Eylül’ü" denecek kadar büyüyen bir saldırıda ikisi polis toplam 12 kişinin öldürülmesi ile dünya gündemine yerleşti.
 
Bu saldırı ve sonrasında yaşananlara dair düşüncelerimi birkaç madde halinde sizlerle paylaşmak istiyorum:
 
Bir; bu dergi kelimelere sığmaz bir edepsizlik etmiş, Efendimiz ve İslâm ile alay eden karikatürler yayımlamıştır. Ancak bu hadsizliğe bırakın ceza verilmesini, "düşünce hürriyeti var" denmiş ve geçilmiştir, halen de geçiliyor. Utanmazlar, saldırı sonrasında bile yeni kapaklarında Efendimiz’i resmetme cüretinde bulunabiliyorlar.
 
Hucurât suresinin ikinci ayeti meâlen şöyle: "Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider". Bu ayette açık şekilde belirtildiği gibi, bırakın bir edepsizlik, saygısızlık yapmayı, Peygamber Efendimiz’e karşı ses yükseltmek dahi işlenilen tüm amellerin boşa gitmesine neden olurken, bu mezkur derginin adi, aşağılık, pespaye bir şekilde mürekkeplerini bu edepsizliklere harcaması yerleri gökleri titretmez mi?
 
Ümmet tek vücut olarak bu tür pespayeliklere cevap veremiyoruz, tevhidi kaybetmişiz, aramaya da niyetimiz yok. Tevhid olmayınca herkes kendine göre bir aksiyon alıyor, işte nereden geldikleri, kimlerin desteğini aldıkları belli olmayan kimilerinin aksiyonu da böyle silahlı eylemler olabiliyor.
 
Avrupa’nın ikiyüzlülüğü malûm... Saldırı sonrasında düzenlenen destek ve protesto yürüyüşü organizasyonu bu ikiyüzlülüğü bir daha gösterdi. İslâm coğrafyasında binlerce kişi can verirken ses vermeyenler bu saldırıdan sonra birlik yürüyüşü yaptılar, üstelik o canları alanlardan bir kişi de en baş safda yer aldı... Evet, bu onların iki yüzlülüğü ama bize çok önemli bir ders veriyor.
 
İslâm ülkeleri ve bu ülkelerin vatandaşları olan ümmet, İslâm coğrafyasındaki vahşet ile ilgili bir kere olsun bir araya gelebildik mi? Şekilden de olsa geniş katılımlı, birçok ülkenin yetkilileri ile böyle bir yürüyüşü veya protestoyu, bırakın gerçekleştirmeyi, yapmayı düşündük mü? Altmışa yakın üye ülkesi bulunan İslâm Konferansı Örgütü dünyada ses getiren bir örgüt haline neden gelemiyor? Bu örgüt tevhidin sağlanması için çözüm önerileri sunuyor mu? Daha Filistinliler bile kendi aralarında tevhidi sağlayamazken tüm İslâm Ümmetinden bunu beklemek sizce de hayal değil mi?
 
İslam Konferansı Örgütü’nün site arşivine bakınca karikatürlerle ilgili daha önce Fransızlarla diplomatik görüşmeler yapıldığına dair haberler yer alıyor ancak bu görüşmelerin sonuçlarının ne olduğuna dair bir bilgi bulamadım. Gündemde yer buldu mu bu görüşmeler ondan bile emin değilim... Buradan şu çıkıyor, bu örgütün bahse değer bir etkisi yok, bu da zaten İslâm âlemindeki tevhidsizliğin en büyük göstergesi...
 
İki; bu saldırı hakkında yapılan çoğu yorum saldırının İslâm’a ve müslümanlara zararı olacağı yönünde... Yaptıkları edepsizlik nedeni ile dergi çalışanlarının bunu hakettiğine dair yorumlar da az da olsa var. Bu ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu...
 
En üst düzey Fransız yetkilisinin "bunu yapanların İslâmla ilgisi yok" demesi ilginç ve olumlu... Bir taraftan da bu saldırı İslâm adına yapıldı diyenler var... IŞİD’i görüyoruz... Benim İslâm’ım doğru diyen ne çok taraf var? O halde şu soru akla geliyor; Hangi İslâm?
 
Bu noktada Davutoğlu’nun Paris’deki yürüyüşe katılmasını olumlu buluyorum. Evet, bu yürüyüş, Avrupalı’nın iki yüzlülüğünün, kendinden başkasını değersiz görmesinin bir göstergesi ama bence Türkiye için bu yürüyüşün anlamı farklı...
 
Davutoğlu bu yürüyüşe katılarak Anadolu İslâm’ını temsil etmiş ve gerçek İslâm’ın Anadolu İslâm’ı olduğunu göstermiştir bana göre... Selçuklu ve Osmanlı’da yaşanan Anadolu İslâm’ı son bir iki yüzyılda akamete uğrasa da son yıllarda küllerinden yeniden doğma emareleri gösteriyor.
 
İslâm kelimesinin başına sonuna birşey eklemek doğru değil elbette, Anadolu kelimesi ile Anadolu’da tefsir edilen ve yaşanan İslâm’dan bahsediyoruz, yoksa İslâm tek...
 
Üç; Anadolu İslâm’ı ile İslâm ülkeleri arasında tevhid oluşturma gayesi Davutoğlu ile başlayan bir süreç değil ancak şu anda bayrak Davutoğlu’nda... Milletimiz, 17 Aralık ve sonrasında yaşananların çoğunlukla bu politikaya ve devlete karşı yapıldığına kanaat getirmiş ve Ak Parti’ye destek olmuştur. Ancak malûm süreç sırasında yapılan anketlerde de görülüyor ki, yine aynı çoğunluk hükümet hakkındaki iddialara tamamen yokmuş gözü ile bakmıyor. Davutoğlu, bir taraftan bu görüntüyü de düzeltmelidir. Bu konuda ümitvarım ancak tek korkum Davutoğlu gibi birinin "siyaset" içinde kalmasına müsaade edilemeyebileceği...
 
twitter.com/mkinikoglu


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
"O"... - Sayı 99
Necip Fazıl hakkında iki ... - Sayı 92
Bir Derviş Sultan Ulu Hak... - Sayı 91
Dua, kulun acizliğini gös... - Sayı 89
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591084
 Bugün : 1625
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630537
 Bugün : 183
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim