Güzellik terbiyesi Sinan Ayhan Sayı:
85 - Temmuz / Eylül 2015
Farklı bir keşif düzeni olsun hayat üzerindeki mırıltıların, kurtulalım “hançer” düzenlerinden, artık başka bir terbiyemiz olsun…
İlk içi kemik dolu yastıklar ve yorganlar gözlerini açsın sabaha, sabahın ağrılara rağmen kutsal bir gücü olsun; zerreler, tohumlar, büyüyüp gelişen, bir güzelliğe mayalanan her bünye marazi süklüm püklümlükten uzak olsun; bir testere dokunuşundan, parmaklarımızdan ipekler, redif güzellikler döken hoş bir keşif düzenine geçelim…
İçimizde bir Nietzsche var, kendini kırbaçlayan bir insan… Acı tebessümün propagandacı süsleri…
Hastalık bir devrimdi bunca zaman; kasvet estetiği, karalıkta yüksek zerafet bir ilim, bir sanat… Adım attığın tecridin düzenini bileceksin… Böyle olunca uğultular, loşluklar, kendini boğmak, sırtını hançer dövmeleriyle bezemek sevilir bir şeydi; ama artık suçtur ayağın serçe parmağıyla uyanmamak… Suçtur bir kavuğun altında Hoca Nasreddin’den cilve bir karınca kolonisi yetiştirmemek…
Dostluk, yakınlık katran kürkünden vazgeçip karıncayı sevenlerdedir; zor günde yanında olmaklık da, kötü bir olayla karşılaşmış olmaktan kinaye bir hal üzere orada olmak değil, bu karıncalık keşif düzenini hayata iliklemek hamlesine başlamak, o hamleyi tekâmül ufkuna çakmak kararındakilerin akranlığındadır…
“Güzellikte tecrit” makamı, özetle her şeye kaynama noktası da budur...
|