Malcolm bir kere "Allah" derse... Sinan Ayhan Sayı:
99 -
Malcolm bir kere "Allah" derse, onun bir dâvâsı olur... O dâvânın sarsılmaz bir ahlâkı...
Malcolm bilir ki, Allah'ın her şeye gücü yeter ve o dâvâda sonsuz kuvvet sahibi olan Allah'a yalnızca sığınılır...
Şair ne demiş..? "Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur..." (NFK)
Malcolm bilir ki; aradığımız, yalnızca O... Bilmek istediğimiz ve yine bilemediğimiz yalnızca O... Her nefeste, bir sırrın içine gömülüp sonra meydan yerine döküldüğümüz sır O'nun... Her adımda yaklaştırıldığımız yol, O'na ait... Her şeyin sahibi O... Kelâmın sahibi O... Kavramların sahibi O... Zamanın, mekânın, yerin ve göklerin ve sonsuzun, sonsuzluğun sahibi O...
Biz yokuz, yalnızca O var... Allah (cc.)...
Bir Kuyu Yusuf'u gibi Malcolm X, doğrunun ona kısıtlı gösterildiği hapishane günlerinde "Tanrı, siyah" diye düşünürken, kendi yolculuğunda Bilinmez Meşhur'un bilinmezlik bilgisine dair menziller araştırıyordu; bu yüzden belki, "Allah'ı tenzih" konusunda durmadan hata yapıyor ve sonra doğrusunu öğreniyordu; aslında ona bu bilgi değişik cepheleriyle öğretiliyordu...
Yalnız Allah'a ait olan "teklik", yalnız O'na ait olan "büyüklük"; yani yalnız O'nun için telâffuz edilebilen... Hz. İbrahim'in (a.s) ateşe atılışı ve ateşte serinlik buluşu... Hz. Musa (as.) Tur'u... Hz. İsa (as) göğe yükseltilişi… Hepsi Allah'tan gelen sonsuz bir lütuftu...
"Kemiklerimiz tuzla buz olduktan sonra mı, Allah bizi diriltecek" diyenler, "Allah'ın bir tekliğini, eksiksizliğini, her şey O'na muhtaçken, O'nun hiç bir şeye muhtaç olmadığını" nasıl anlasın; "doğurmadığına ve doğurulmadığına, hiç bir şeyin O'na benzemediğine ve O'nun da hiç bir şeye benzemediğine" nasıl intisap edebilsin... Allah diyenin ancak itminanıdır o hal, Allah diyenin nasibidir o hüküm...
Malcolm bir kere Allah derse, Allah onun bütün yollarını açar ve yıllar sonra Allah ona Hacc nasip eder ve orada İslâm ile kaynağında buluşur... Malcolm bir kere Allah derse, Hacc'tan geldikten sonra şöyle konuşur: “Kendimden utanıyorum, ben de Amerika’daki beyazlar gibi ırkçılık yapmışım... Siyah veya beyaz diye bir ayırım yok, bütün müslümanlar kardeş... Hacc’tayken teni beyazdan daha beyaz, saçları sarıdan daha sarı Müslümanlarla oturup yemek yedim, konuştum; onlarda ırkçılığa dair en ufak bir ize rastlamadım; gördüm ki bizim ülkemizde halledemediğimiz meseleyi İslâm çoktan halletmiş, ırkçılığın yegâne çözümü ancak İslâm’ın prensiplerine uyulmasıyla mümkün…”
"Yerlere ve göklere sığmadım; mü'min kulumun kalbine sığdım" kudsi hadisinin dercettiği ve kuşattığı hikmetler gereği öyle bir kalp ki bu, Allah'a teslim olmuştur, O'nun kudretini kabul etmiştir; her şeye gücünün yeteceğini de bilmiştir; "yeri ve göğü dolaşan Allah'ın emirlerine" iman etmiştir...
O imanla Malcolm bir kere "Allah" derse, onu yolundan, dâvâsından (Allah’tan başka) döndürecek olan yoktur... Müslüman kardeşler arasında bir savaş çıkmasın diye, öleceğini bile bile, son konuşmasını yapmak üzere konuşma salonuna gider ve gözünü kırpmadan, Allah'ın dâvâsı için şehadete yürür...
|