Papa ve halife Turgay Ertem Sayı:
76 - Nisan / Haziran 2013
Papa, katolik hıristiyanların lideridir. Tarih boyunca tek hasım olarak Türk milletini görmüşlerdir. Hun Hakanı Attila, papanın ricası ile Roma'yı almaktan vazgeçmişti. Zaten gecesinde de zehirlediler. Anadolu Selçuklu Devleti, beş haçlı seferine göğsünü siper etti. Osmanlı Devleti, Vatikan'ın kâbusuydu. Fatih ve Kanunî, Roma İmparatorluğu’nu yıkarken İstanbul gibi Roma'nın da fethinin gerektiğini hep görüyorlardı. Hilâfet makamının Osmanlı hanedanına geçmesi, Türk Milleti'ni Hıristiyan dünyasının tek hedefi haline getirdi. Almanya'da protestanlığın kurucusu Luther'in en büyük destekçisi Osmanlı Devleti idi. Luther'in etkisi sonucu Katolikler, reform yapmağa mecbur olmuştu.
Fatih'in İstanbul'daki Ortodoks hıristiyanlara geniş hürriyetler verdiği, destek olduğu, Ortadoks patriğinin nüfuzunu Osmanlı lehine kullanmağa çalıştığı bilinen bir hakikattir. Fetih öncesinde Rumların, “Katolik papazların yerine Türk sarığı görmeği tercih ederiz” dediklerini de biliyoruz.
Bütün bunlar Vatikan'ın Osmanlı'ya ve Türk'e husumetini kim ne derse desin büyütmüştür. Avrupa Birliğine 50-60 yıldır, “Garplılaşmak” ,“muasırlaşmak” çabalarımıza rağmen Türkiye'yi içlerine almak istememelerinin en önemli gizli sebebi de tarihten gelen bu husumettir.
İslâm'ın son kalesi olan Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanıp, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkililerinin Halifeliğin kaldırılmasına ikna edilmesi İslâm tarihinin çok önemli olaylarından biridir. Bu olay, İslâm dünyasında hâlâ doldurulamayan bir boşluğu ortaya çıkarmıştır. Arap Âlemi uzun süre sömürge olmuş, bu gün de bütün zenginliğine rağmen hâlâ tam bağımsız olamamıştır. İslâm Ülkelerinde barış, huzur ve güven bir türlü sağlanamamıştır.
İslâm dünyasının halifesiz kalmasını başaran hıristiyan âlemi, papalığın ayrı mülk ve devlet sahibi olmasını sağlamış, İtalya'nın başkenti Roma da, Vatikan Devleti(!) için yer ayırmaktan çekinmemiştir.
En son papanın, papalık makamından ayrılması ve Güney Amerikalı birinin papa seçilmesi günlerdir dünya medyasını meşgul etti. Güney Amerika'da günlerdir bayram yapılıyor. Aynı medyanın İslâm dünyasının sıkıntı ve ıstıraplarına nasıl baktığı ve müslümanların uğradığı zulümleri nasıl hafife aldığı dikkatlerden kaçmamalıdır. İki yılını dolduran Suriye meselesine ve milyonlarca Suriyeli'nin perişanlığına nasıl duyarsız kalabilmektedirler? Çünkü oradakiler müslümandır…
|