DÜNYA DÖNÜYOR Turgay Ertem Sayı:
40 -
Allah'a inanan bir insan için dünyada yaşanan her şey önemlidir. Çünkü sonuçları itibariyle yakın çevresinden uzaklara, meydana getirdiği güzellikler veya çirkinlikler sebebiyle de âhirete yönelik olarak bir mânâ ifade eder. Hz. Ömer; M. Akif'in anlatımıyla: "Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu, / Gelir de adl-i ilahi Ömer'den sorar onu" diyerek sorumluluğunun sınırlarının ne kadar geniş olduğunu ifade eder. Bazıları için kendisinden veya ailesinden başkasının problemleri hiçbir mânâ ifade etmez. Bazıları ise insanların değil, hayvanların bile problemleriyle ilgilenir. Onların dertleri ile dertlenir. Çözüm bulmaya uğraşır. Dünyada iletişimin hızla gelişmesi, dünyanın her yerinden haber alınabilmesi yaşanan olaylar karşısında insanın ilgisiz kalmasını büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. Binlerce kilometre uzakta yaşayan bir topluluk hakkında bilgi sahibi oluyor, zulme uğruyorlarsa üzülüyor, güzellikler yaşıyorlarsa seviniyorsunuz, içiniz ferahlıyor. Dünyanın böylesine küçültmesi, büyük hedefleri olan insanların hedeflerini dünya çapında gerçekleştirmek istemelerine cesaret kazandırıyor. Biz Müslümanlar bütün dünyaya sevgiyi yaymak, Allah'ın mesajını duyurmak, ölümden sonra bir hayatın olduğunu anlatmak zorundayız. Dünyada yaptıklarımızın veya yapmamız gerekirken yapmadıklarımızın hesabını vereceğimizi, bizi yaratanı ve bizden istediklerini bilmek zorundayız. Bu görev ve sorumluluk duygusu, her inanan insan için gerekli olduğu halde seçilmiş bazı kimselerde çok daha yüksek derecededir. M. Akif, N. Fazıl, Bediüzzaman gibi şahsiyetler ömürlerini bu uğurda harcamışlardır. Peygamberimiz (as.), bugün yaşasa idi, bugünün bütün teknolojilerinin, Allah'ın adını âlemlere ulaştırmak üzere kullanılmasını isterdi. Onun mirasçıları olan âlimlere ve bütün müminlere de bu görev düşüyor. Peygamberimizin ashabının büyük bir çoğunluğu bu şuurla hareket ederek dünyanın dört bir yanına dağılmışlar ve oralarda vefat etmişlerdir. Allah onlardan razı olsun...
Bu gün bütün dünyayı kontrol altında tutmak, kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirmek isteyen güçler, aynı teknolojiyi kullanarak, bunun yanı sıra bir sürü hileler, şantajlar, tehditlere başvurarak bütün dünyayı sömürgeleri haline getirmek istiyorlar. ABD'nin bütün dünyaya kan ve ateş sunması bunun içindir. Hitler Almanyası'nın, Rusya'nın, Çin'in, Japonya'nın, İspanya'nın, Fransa'nın, güneş batmayan İngiltere'nin ve diğer sömürgeci ülkelerin asırlarca insanlara neler yaptıklarını tarihler kaydediyor.
Bugün gelişmiş olduğunu bildiğimiz bütün ülkeler sömürgecilikle zenginleşmişlerdir. Bazı ülkeler ise, başka toplumları sömürmemişlerde bu defa kendi toplumları içindeki insanları, çalışmaktan ölecek kadar çok çalıştırmışlardır. ABD'nin kendi menfaatlerini korumak için Afganistan'da Irak'ta yapmış olduğu saldırının, attığı bombaların masrafını o ülkenin zenginliklerini, madenlerini, petrolünü kullanarak çıkardığını tahmin etmek zor değil.
Dünyayı parmağında oynatıp yönlendiren, ABD'yi dünya barışını sağlama yerine bozmaya iten, Ortadoğu'ya geldiğinden beri hiçbir şeye aldırmadan, masum insanları zulme uğratan İsrail ve siyonizmdir. İstihbaratıyla, lobileri ile kendisine bütün dünyadan maddi ve manevi yönden destekleyen dindaşları ile dünyanın efendisi olmaya çaba sarf ediyor. Ancak döktüğü kanlar; zulüm ettiği sömürdüğü insanların âhı buna sebep olanlara felaket olarak dönecektir. Olaylara seyirci kalan ABD de hissesine düşeni alacaktır. Çünkü, "zulme rıza zulüm, küfre rıza küfürdür" buyuruluyor. ABD'nin Irak'ta yaptıkları, Kürt devleti oluşturması, Suriye'yi karıştırmaya çalışması hep İsraile'e destek olmak içindir.
Dünyada bize iletilmeyen o kadar çok olay var ki sadece bize bildirilen kadarını öğreniyor ve onların düşünmemizi istediği şekilde düşünüyoruz. Bütün dünyada haberleşme ağı kuran, medyayı elinde tutan, bu uğurda büyük paralar harcayan İsrail, ABD toplumların bağımsız olmayacağını, ülkelerin sınırlarının kalkacağını, her kesin dünya vatandaşı olacağını öne sürüyorlar. "Yeni dünya düzeni" adını verdikleri düzeni istedikleri şartlarda oluşturmaya çalışıyorlar. Kendilerine yakın gördükleri kimseleri ülkelerinde iktidara getirmek için çaba gösteriyor, uyumsuzluk gösterenleri, başka projeler oluşturanları alaşağı etmek için her yöntemi kullanıyorlar. Türkiye de bu ülkelerin etkisini bütün ağırlığı ile hissediyor. Öyle yollara başvuruluyor ki, en güçlü iktidarlar bile batıdan, ABD'den her konuda medet umar hale geliyorlar.
Evet, dünya küçülüyor. İnsanların hedef kitlesi genişliyor. Böyle bir dünyada şuurlu Müslümanların birbirlerine kenetlenip, Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak sevgiyi, barışı, bütün çanlılara değer vermeyi, bencillik yerine fedakârlığı, karşılık beklemeden iyilik yapmayı öğretmek görevidir. İnsan öldürmek için silâh yapmak yerine, insanca yaşatmak için gerekli kurumları oluşturmayı, dünya için ölesiye çalışmak yerine Allah'a daha iyi kulluk yapmak için teknolojiyi kullanarak daha fazla boş zaman kazanma görevi olmalıdır.
Dünyayı ufacık bir zerre gibi döndüren Allah'ım! Bizlerin gönlünü sana döndür. Sana ve sana gönül verenlere düşman olanlara da hidayet eyle. Yoksa yaptıklarını boşa çıkar. Sen her şeye gücü yetensin.
|