Kimin a?zyna biber s?r?ld?? Turgay Ertem Sayı:
63 - Ekim / Aralık 2008
Ülkemiz demokrasi sınavından geçmeğe devam ediyor. Hükümet ve başbakan, AKP kurmayları, geçtiğimiz 15 aylık süreçte bence iyi bir sınav verdiler. Demokrasi adına, Türkiye'de gerilim sebebi olmama adına sert ifadelerden mümkün olduğu kadar kaçınmaya özel gayret sarf ettiler. Oysaki devletin birçok kurumu, haddini aşmış, yetkisi ve görevi olmadığı halde yaptıklarıyla, verdikleri kararlarla Türkiye'yi içinden çıkılamayacak derecede kaosa ve sıkıntılara sürüklemekten çekinmemişti.
Mecliste kabul edilen yasa ve anayasa değişiklikleri milletin iradesini ifade ettiği halde, başka birileri ve başka kurumlar milleti ve devleti korumak ve kurtarmak adıyla, milletin iradesini yok saymışlardır.
AKP'yi kapatma davasında verilen karar tam bir fiyasko; hukukî bir garabet arz ediyor. Altı üye "AKP kapatılsın, çünkü lâiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuştur." diyor; bir üye "hayır kapatılmasın, böyle bir şey yok." diyor. Dört üye de: "kapatılmasın ama devletin partiye yaptığı yardım kesilsin çünkü lâiklik karşıtı eylemlerin odağı olduklarına inanıyoruz." diyorlar. Mademki on üye AKP'yi cezalandırma yönünde oy kullanmıştır. Bu odak olmak nasıl bir şeyse AKP ondan olmuştur! Çünkü saygıdeğer yaldızlı yakalı, kocaman kocaman hukukçularımızın aldığı karardan bu anlaşılmaktadır. Bu durumda AKP'li siyasîlerin ağzına biber sürülmüştür. Kim sürmüştür? Devleti ve kurumlarını AKP'ye karşı korumayı şart görenler... Peki AKP, şu anda devletin yönetimini üstlenmiş bir parti değil midir? Bütün kurumlar, istihbaratıyla, gizli bilgileriyle hükümetin emrinde değil midir? Eğer emrinde değilse sağlıklı demokrasiye sahip olduğumuzu kimse iddia etmesin. Çünkü hükümet demek millet adına hükmetmek demektir. Devletin hiçbir kurumu "Hayır ben hükümetin emirlerini kabul etmem." diyemez. O takdirde devlet yönetiminde kaos, kargaşa, keyfilik olur. Kurumlar arasında çatışma çıkar. İşte Türkiye'de yaşananlar maalesef böyle bir keyfiliğin, başına buyrukluğun sonucudur.
Eğer kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılıyor, birileri birtakım tavizler kopararak geri adım atıyorsa, ülkeye hizmet yerine şahısların menfaati gözetiliyorsa, alınan kararlar milleti yok sayıyorsa oturup halimize ağlamaktan başka yapacak bir şey yok demektir.
Bütün yaşanan olumsuzluklara rağmen duamız, milletimize güzel hizmetler yapmak için gecesini gündüzüne katanlarladır. Allah şaşırtmasın yanlış kararlar aldırmasın...
|